Belki de öyle bir şey yoktur. Yine de senin yerinde olsam dikkatli olurdum. | Open Subtitles | ربما لا, ولكنى لو كنت مكانك لكنت اكثر حذرا |
Senin yerinde olsam ölümden değil, trafiğin yoğun olduğu saatte araba kullanmaktan korkardım. | Open Subtitles | لن اخاف من الموت لو كنت مكانك لكنت خائفة أكثر من القيادة خلال ساعة الازدحام |
yerinde olsam ayağıma gelen her fırsatı kullanırdım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت إستغلّيت كل لحظةٍ لي في حياتي |
yerinde olsaydım başka bir iş denerdim, şilte deneme işi falan! | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت أتجهت لعمل آخر مثل حياكة الملابس |
Senin yerinde olsaydım onu beklemekten vazgeçerdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك , لكنت قد توقفت عن انتظارها,حسنا؟ |
yerinde olsam, seni Metropolis Polisine verdiğimde yüzleşeceğin cinayet suçlamalarından, bir çiftlik çocuğuna olan şeylerden... | Open Subtitles | اذا كنت مكانك لكنت أقل قلقاً على هذا الفتى المزارع و أهتممت أكثر بإتهامات القتل التي سأواجهها |
Çünkü Warren ile ilişkin konusunda bana yalan söyledin ve senin yerinde olsam söylemeyi unuttuğum bir şey var mı diye uzun uzun düşünürüm. | Open Subtitles | لذا لو كنت أنا في مكانك لكنت فكرت ملياً جداً إن كان هناك أي أخر لم تخبرني به |
yerinde olsam bu kısıtlı zamanı iyi değerlendirirdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت أستغليت الثواني القليلة |
Seth senin yerinde olsam ailemi Buck Lake'den uzaklaştırırdım. | Open Subtitles | سيث إذا كنت مكانك لكنت سأخرج عائلتى من باك لايك |
yerinde olsam kendim için daha çok endişelenirdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت قلقة على نفسي أكثر في الوقت الحالي |
Aslında, senin yerinde olsam bunu daha sık yapardım. | Open Subtitles | في الواقع ، لو كنت مكانك لكنت فعلت هذا أكثر من ذلك. |
Senin yerinde olsam gölün donmasından ve hava soğukluğundan daha çok endişe duyardım. | Open Subtitles | ولو كنت مكانك, لكنت حذراً أكثر بشأن الطقس البارد والبركة المجمدة |
yerinde olsam, maaşına zam yapıp, onu yemeğe, bir şova falan götürürdüm. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت قدّرته حقّ قدره وأخذته إلى عشاء و عرض ما |
yerinde olsam kendime dikkat ederdim Profesör. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت خطوت بحذر شديد يا بروفيسور |
İnan bana, deli gözü görünce anlarım. yerinde olsam dikkatli olurdum. | Open Subtitles | صدقني , أستطيع تمييز المجنونات , لو كنت مكانك لكنت أكثر حذرا |
Senin yerinde olsam, yaklaşımım seninkinden de sert olurdu. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت أكثر صرامة منك في مقاربتي |
Ama senin yerinde olsaydım, dizlerimin üzerinde çöküp, beni geri alması için yalvarırdım. | Open Subtitles | , لكن لو كنت مكانك لكنت سأرجوه و انا جاثية على ركبتيّ |
Ben yerinde olsaydım, çıldırırdım herhalde ve hatırlatırım, başarılı bir iş adamıyım. | Open Subtitles | انظر ، إن كنت مكانك لكنت فزعت وأنا رجل أعمال ناجح |
Ben senin yerinde olsaydım o kızı geri kazanmak için Yarak Dağı'na bile tırmanırdım! | Open Subtitles | و لو كنت مكانك لكنت تسلقت قضيب بحجم الجبل لإستعيدها |
Senin yerinde olsaydım, leğen kemiği kanaması yerine göğüs travmasına dikkat ederdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك , لكنت أكثر قلقا حول الرضوض الصدريه من نزيف الحوض الداخلي |
Senin yerinde olsaydım onu aklımdan çıkarırdım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت أخرجتها من عقلى |