Ben Midland'dan kaçtığımda Chicago trenine binecektim dünyada en sevdiğim yer. | Open Subtitles | في المرات التي هربت من ميدلاند كنت ذاهبه إلي شيكاغو مكاني المفضل في العالم |
Dünya'daki en sevdiğim yer içtiğim tek içki ve en sevdiğim şarkıcı. | Open Subtitles | مكاني المفضل في العالم نوع الكحول الوحيد الذي اشربه ومطربي المفضل |
Muhtemelen burası şehirdeki en sevdiğim yer. | Open Subtitles | إنه تقريباً مكاني المفضل على الإطلاق في المدينة. |
Çocukken burası dünyadaki en sevdiğim yerdi. | Open Subtitles | عندما كُنتُ طفلاً كان هذا مكاني المفضل في كل العالم |
Burası Hartley, Martyn bilir, dünyadaki en sevdiğim yerdir... ve bu gün doğum günüm. | Open Subtitles | إنها هارتلي, التي يعرف مارتين أنها مكاني المفضل على الأرض.. وهو عيد ميلادي. |
Dinle Homer, acaba dünyada en sevdiğim yeri görmek ister miydin? | Open Subtitles | اسمع (هومر) هل ترغب برؤية مكاني المفضل بالعالم أجمع؟ |
Hayatta en sevdiğim yer güzel kokan bir bardır. | Open Subtitles | أوتعلم! الحانة الجيدة هي مكاني المفضل في العالم |
Ben en sevdiğim yer olan Motorlu Taşıtlar Dairesi'ne uçardım. | Open Subtitles | سأحلق إلى مكاني المفضل مصلحة الرخص |
- Günde on iki kez. En sevdiğim yer:.. | Open Subtitles | اثنا عشر مره في اليوم في مكاني المفضل |
Dünya da en sevdiğim yer burasıdır | Open Subtitles | إنها مكاني المفضل في العالم أجمع |
Dünyada en sevdiğim yer. | Open Subtitles | إنها مكاني المفضل في العالم أجمع |
Kahretsin, Patrice! Orası benim en sevdiğim yer! | Open Subtitles | تبًا ،"باتريس" إنه مكاني المفضل في المدينة |
Gerçekten dünyadaki en sevdiğim yer orası. Benim hakkımda bütün bilmen gereken şey oymuş gibi. | Open Subtitles | إنها مكاني المفضل على وجه الأرض |
Burası benim tüm dünyada en sevdiğim yer. | Open Subtitles | هذا مكاني المفضل في العالم بأسره |
En sevdiğim yer değildi. | Open Subtitles | ليس مكاني المفضل |
Dünyadaki en sevdiğim yer burası. | Open Subtitles | هذا مكاني المفضل في كل العالم |
"Dünyada en sevdiğim yer." | Open Subtitles | " مكاني المفضل في العالم - - " |
Senin yaşındayken, en çok sevdiğim yerdi. | Open Subtitles | حين كنت في سنك، هذا كان مكاني المفضل في العالم بأجمعه |
Büyükbabam bir hahamdi ve bir duldu, Brooklyn'de küçük bir apartman dairesinde yalnız yaşardı. Bu daire büyürken benim dünyada en sevdiğim yerdi, biraz onun nazik va zarif varlığıyla dolu olduğu için, biraz da kitaplarla dolu olduğu için. | TED | لقد كان جدي حاخاما و أرملاً وكان يقطن في شقة صغيرة في بروكلين وكانت تلك الشقة مكاني المفضل اثناء طفولتي، لأنني كنت من جهة أشعر بلطفه و بحضوره الأخاذ ولأنها من جهة اخرى كانت مليئة بالكتب. |
-İnanılmaz bir iş yapmışsınız. Burası en sevdiğim yerdir. | Open Subtitles | قمت بعمل رائع إنه مكاني المفضل |
Burası Kyoto'da en sevdiğim yerdir. | Open Subtitles | هذا هو مكاني المفضل في كيوتو |
Paris'in en sevdiğim yeri. | Open Subtitles | مكاني المفضل في باريس. |