Sizin için burada güzel bir yer ayarladık. | Open Subtitles | نحن اختار مكان لطيف خصيصا لك الحق أكثر من هنا. |
güzel bir yer olmalı. Oraya hiç gitmedim. | Open Subtitles | يبدو أنه مكان لطيف . لم أتواجد هناك أبداً |
Güzel yer. Pekâlâ, herkes dışarı. Hadi. | Open Subtitles | مكان لطيف حسناً، فليخرج كُلّ شخص، هيا بنا |
Öncelikleriniz ne olursa olsun Banton yasamak için iyi bir yer. | Open Subtitles | مهما كانت اولياتك بانتون مكان لطيف جدا للعيش |
Evin güzelmiş. Oda arkadaşın falan var mı? | Open Subtitles | مكان لطيف ، هل لديك شركاء في السكن او شيء ما هذا القبيل؟ |
Ara sıra bir kızı Güzel bir yere götürebilmek isterdim... | Open Subtitles | حسنا اتمنى ان اتمكن من اخذ فتاة لطيفة الى مكان لطيف مرة |
Güzel ev. Biraz dağınık. | Open Subtitles | مكان لطيف , فوضوي قليلاً |
- Orta nokta. | Open Subtitles | - مكان لطيف |
- Güzel mekân. - Tesekkür ederim. | Open Subtitles | ـ مكان لطيف ـ شكراً |
Burada sizin için çok Hoş bir yer ayarladım çocuklar | Open Subtitles | هذا مكان لطيف لقد قمت بإعداده من أجل رفاقك |
Buranın beklemek için güzel bir yer olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد إن هذا مكان لطيف لكي تكون هنا |
Evet. Çok güzel bir yer. Bir ara mutlaka gelmelisin. | Open Subtitles | أجل , مكان لطيف يجب أن تأتي الى هناك في وقت ما |
Singapur güzel bir yer ve burada çok güzel kızlar var. | Open Subtitles | سنغافورة مكان لطيف جدا والبنات هنا جميلات جدا |
- Çok Güzel yer.Hepsi senin değil mi? | Open Subtitles | مكان لطيف جدا. كلة لك، أليس كذلك؟ |
Ziyaret için Güzel yer fakat... hepimiz burda öleceğiz. | Open Subtitles | مكان لطيف للزيارة ولكن سنموت كلنا هنا |
Güzel yer kapmışsın, satranç adam. | Open Subtitles | لديك مكان لطيف هنا يا رجل الشطرنج |
Eğer beni öldürmeyi planlasa daha iyi bir yer seçerdi | Open Subtitles | اذا كان يخطط لقتلي ، فانا اشك انه سوف يختار مكان لطيف |
Sizin probleminiz dünya iyi bir yer olduğunu, her şeyin üstesinden birlikte iş birliğiyle gelebileceğimizi düşünmeyi istemek. | Open Subtitles | مشكلتكم أنكم تودوا الاعتقاد أن العالم مكان لطيف أننا يمكننا أن نتعايش و نتعاون. |
Evin güzelmiş, Sarah. | Open Subtitles | إنّه مكان لطيف الّذي لديّكِ هنا، (ساره). |
Belki seni bir gün ödünç alır ve Güzel bir yere gideriz. | Open Subtitles | ربما يمكنني أن أدعوكِ إلي العشاء يوماً . ونذهب إلي مكان لطيف أكثر |
Güzel ev. | Open Subtitles | مكان لطيف |
- Güzel mekân. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ مكان لطيف ـ شكراً |
Çok Hoş bir yer. Hemen telefon edeceğim. | Open Subtitles | إنه مكان لطيف للغاية سوف أذهب للإتصال بهم فوراً |
Burası ne kadar şirin bir yermiş. | Open Subtitles | حسناً ، هذا هو ... .... لديك هنا مكان لطيف. |