"مكان لطيف" - Translation from Arabic to Turkish

    • güzel bir yer
        
    • Güzel yer
        
    • iyi bir yer
        
    • Evin güzelmiş
        
    • Güzel bir yere
        
    • Güzel ev
        
    • Orta nokta
        
    • Güzel mekân
        
    • Hoş bir yer
        
    • bir yermiş
        
    Sizin için burada güzel bir yer ayarladık. Open Subtitles نحن اختار مكان لطيف خصيصا لك الحق أكثر من هنا.
    güzel bir yer olmalı. Oraya hiç gitmedim. Open Subtitles يبدو أنه مكان لطيف . لم أتواجد هناك أبداً
    Güzel yer. Pekâlâ, herkes dışarı. Hadi. Open Subtitles مكان لطيف حسناً، فليخرج كُلّ شخص، هيا بنا
    Öncelikleriniz ne olursa olsun Banton yasamak için iyi bir yer. Open Subtitles مهما كانت اولياتك بانتون مكان لطيف جدا للعيش
    Evin güzelmiş. Oda arkadaşın falan var mı? Open Subtitles مكان لطيف ، هل لديك شركاء في السكن او شيء ما هذا القبيل؟
    Ara sıra bir kızı Güzel bir yere götürebilmek isterdim... Open Subtitles حسنا اتمنى ان اتمكن من اخذ فتاة لطيفة الى مكان لطيف مرة
    Güzel ev. Biraz dağınık. Open Subtitles مكان لطيف , فوضوي قليلاً
    - Orta nokta. Open Subtitles - مكان لطيف
    - Güzel mekân. - Tesekkür ederim. Open Subtitles ـ مكان لطيف ـ شكراً
    Burada sizin için çok Hoş bir yer ayarladım çocuklar Open Subtitles هذا مكان لطيف لقد قمت بإعداده من أجل رفاقك
    Buranın beklemek için güzel bir yer olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد إن هذا مكان لطيف لكي تكون هنا
    Evet. Çok güzel bir yer. Bir ara mutlaka gelmelisin. Open Subtitles أجل , مكان لطيف يجب أن تأتي الى هناك في وقت ما
    Singapur güzel bir yer ve burada çok güzel kızlar var. Open Subtitles سنغافورة مكان لطيف جدا والبنات هنا جميلات جدا
    - Çok Güzel yer.Hepsi senin değil mi? Open Subtitles مكان لطيف جدا. كلة لك، أليس كذلك؟
    Ziyaret için Güzel yer fakat... hepimiz burda öleceğiz. Open Subtitles مكان لطيف للزيارة ولكن سنموت كلنا هنا
    Güzel yer kapmışsın, satranç adam. Open Subtitles لديك مكان لطيف هنا يا رجل الشطرنج
    Eğer beni öldürmeyi planlasa daha iyi bir yer seçerdi Open Subtitles اذا كان يخطط لقتلي ، فانا اشك انه سوف يختار مكان لطيف
    Sizin probleminiz dünya iyi bir yer olduğunu, her şeyin üstesinden birlikte iş birliğiyle gelebileceğimizi düşünmeyi istemek. Open Subtitles مشكلتكم أنكم تودوا الاعتقاد أن العالم مكان لطيف أننا يمكننا أن نتعايش و نتعاون.
    Evin güzelmiş, Sarah. Open Subtitles إنّه مكان لطيف الّذي لديّكِ هنا، (ساره).
    Belki seni bir gün ödünç alır ve Güzel bir yere gideriz. Open Subtitles ربما يمكنني أن أدعوكِ إلي العشاء يوماً . ونذهب إلي مكان لطيف أكثر
    Güzel ev. Open Subtitles مكان لطيف
    - Güzel mekân. - Teşekkür ederim. Open Subtitles ـ مكان لطيف ـ شكراً
    Çok Hoş bir yer. Hemen telefon edeceğim. Open Subtitles إنه مكان لطيف للغاية سوف أذهب للإتصال بهم فوراً
    Burası ne kadar şirin bir yermiş. Open Subtitles حسناً ، هذا هو ... .... لديك هنا مكان لطيف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more