Not: İyi niyetinin karşılığı olarak, gardıropta bir çanta eşya var. İstediğini al. | Open Subtitles | ملحوظة ، حقيبة الأشياء في غرفة النوم للنية الحسنة ، خذ ما تريد. |
Sevgili dostumuza, Etiyopya'nın Yüce Kraliçesi'ne eğlenceli küçük bir Not hazırlıyorum. | Open Subtitles | أنا يؤلف ومسلية ملحوظة صغيرة لصديقنا العزيز، الملكة العظمى من إثيوبيا. |
Hasta olduğunu ve birkaç gün dinlenmek istediğini belirten bir Not göndermiş. | Open Subtitles | لقد أرسل ملحوظة يقول فيها أنه مريض ويطلب راحة لبضعة أيام |
Dipnot, kız kıza espriler yapmak için hiç de uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | ..ملحوظة ليس بالوقت المناسب لإدراج دعابة |
Onun kalbini, kot ceketinin cebine koyduğum bir notla kazandım. | Open Subtitles | ...تملّكت قلبه بفضل ملحوظة تركتها له في جيب سترته الدّنيمة |
demek istediğim, pusula katili her zaman... kurbanların yanında bir pusula ve pişmanlık notu bırakırdı. | Open Subtitles | أعني أن قاتل البوصلة دائماً ما يترك ملحوظة أو علامة وبوصلة مع كل جثة |
Söylediğin gibi projeyi terk etmek yerine daha küçük, fark edilemez laboratuvarlara aktardın. | Open Subtitles | بدلاً من هجر المشروع كما أدعيت حولت الأبحاث إلى مختبرات أصغر وغير ملحوظة |
Gerçi bu iki hayvanın sınıflandırılmalarında dikkat çekici benzerlikler yok değil. | Open Subtitles | رغم وجود أوجه شبة ملحوظة في تصنيف كلا الفصيلتين |
Ayrıca Cadogan tarafında yazılmış kısa bir Not var sana vermeye çekiniyorum. | Open Subtitles | يوجد ايضا ملحوظة قصية من كادوجن والتى ترددت لاعطيها لك |
Orada bir Not vardı, değil mi? Benzin istasyonunda? | Open Subtitles | كان هناك ملحوظة مكتوبة فى محطة البنزين ,أليس كذلك ؟ |
Kendime not: | Open Subtitles | :ملحوظة لنفسى أحصُل على تصريح للدخول للطابق السفلى |
Not: Bana küstahça cinsel tacizde bulunmaya nasıl cüret edersin? | Open Subtitles | ملحوظة كيف تجرؤ على هذه التلميحات الجنسية بهذا السلوك الغير لاقئ؟ |
Not. Futbol takımı ofansta Fordman olmadan mahvoldu. | Open Subtitles | ملحوظة نخب فريق كرة القدم بدونك في الهجوم |
Adres banaydı ama üzerinde Not yoktu. | Open Subtitles | لقد تم إرسالها إليّ دون كتابة ملحوظة بذلك |
"Not: 'Aşık Olmak' adlı şarkıyı biliyor musunuz?" | Open Subtitles | ملحوظة أتعرفين الأغنية التي تسمى 'العشق'؟ |
Sadece bir manyak ön kapıyı açık bırakıp kapı altına bir Not yazardı. | Open Subtitles | هل أنا مجنون لأترك الباب مفتوحا و أكتب ملحوظة بذلك على الباب |
sevgiler, Ringo dipnot: geç yazdığım için üzgünüm hadi Marge, boya! | Open Subtitles | ملحوظة: سامحيني على تأخر الرد هيا، ارسمي يا (مارج)! |
gerçekten çok tatlı bir kuş gibisin. sevgiler, Ringo dipnot: geç yanıtladığım için beni affet" | Open Subtitles | ملحوظة: سامحيني على التأخر" |
Ben seyansı bir kere kaçırsam sana haber vermek zorundayım sense beni küçük bir notla terk ediyorsun. | Open Subtitles | كنت لأخطرك لو أنني فوتت جلسة و أنت كتبت لي ملحوظة صغيرة لتتركني |
İntihar notu bir kadın tarafından yazılmış. | Open Subtitles | ملحوظة الأنتحار كتبت بواسطة أمرأة. |
Bu sıkı geri bildirim döngüsündeki çevre, çevredeki insanlar, ve böylesine bir yapı şimdiye dek fark edilmemişti. | TED | هذه البيئة، أيها الجمهور، هي في حلقات الرد الضيقة و التي تكون نوعا من السقالة و التي لم تكن ملحوظة قبل هذا. |
Ne kadar da dikkat çekici tesadüf. | Open Subtitles | انها ملحوظة وليدة الصدفة |
Babanın haritasında işaretlenmiş yerlere gidelim | Open Subtitles | ♪ سوف نذهب بجولة ملحوظة على خارطة اباك ♪ |
Yakında işaretlenecek. | Open Subtitles | سَتَكُونُ ملحوظة بعد قليل |