ويكيبيديا

    "ملهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilham verici
        
    • ilham vericiydi
        
    • etkilendim
        
    • etkileyici
        
    • ilham veren
        
    • ikiliydiniz
        
    • ilham veriyor
        
    • ilham kaynağısın
        
    Tüm hayatlarımız boyunca, bilim kurgunun teorik görüntülerinden, sanatçıların ilham verici hayal güçlerine, karmaşık teknolojilerle mümkün kılınan güzel resimlere kadar, uzayın görüntüleriyle kuşatıldık. TED نحن محاطون بصور للفضاء طوال حياتنا, بداية من الصور التأملية للخيال العلمي إلى التصوير ملهم للفنانين إلى الصور التي تزداد جمالاً بفضل تكنولوجيات معقدة.
    EM: Bence ilham verici ve cazip bir geleceğimiz olması önemli. TED أعتقد أنه من المهم أن يكون لدينا مستقبل ملهم وجذّاب.
    Çünkü bu, büyük bir bilinmez ve hepimiz için ilham verici, herkes için ilham verici diye umuyorum. TED لأن هذا لغز كبير، وهو ملهم لنا جميعًا، وأتمنى أن يُلهم الجميع.
    Hayır, ilham vericiydi. Büyük bir cesaret gösterdin. Open Subtitles على العكس ، بل ملهم ،أظهرت لهم الشجاعة
    Hatta liderliğinizden öyle etkilendim ki, müdür okulu düşünüyorum ciddi ciddi. Open Subtitles أنا ملهم جداً بقيادتك أعتقد أنها مدرسة رئيسية
    Evliliğinizin, ikimize rağmen yıkılmadan ayakta kalması gerçekten çok etkileyici, ve beni çok duygulandırıyor. Open Subtitles زواجكما في الواقع ينجينا إنه ملهم بحقّ يجلبني لهنا
    Bu Peder Steve. İlham veren biri. Huntington, Batı Virginia'daki ilk yandaşlarımdan. Bu sorunun en sıkıntılı noktasında yer alıyor. TED القس ستيف. رجل ملهم. أحد حلفائي في وقت مبكر في هانغتون، غرب فيرجينا. إنه على حافة سكين حاد لهذه المشكلة.
    CA: Vay canına, bu hafta bu tüm ekibimiz için ilham verici olacak. TED ك.أ: هذا ملهم لفريقنا بالكامل هذا الأسبوع.
    Peki, iyi haber, sanırım, konuşmanın başlangıcında başladığım şey, insanların sadece zeki olmadığı, gerçekten biyolojik krallıktaki diğer hayvanları geride bırakacak kadar ilham verici şekilde zekiyiz. TED حسنا، الخبر الجيد، أظن، هو ما بدأت به في بداية المحادثة، وهي أن البشر ليسوا فقط أذكياء; هم أذكياء بشكل ملهم لباقي الحيوانات في المملكة البيولوجية.
    Ama sen, ahbap. Sen yüreklisin. Bu ilham verici. Open Subtitles لكن أنت , يا صاح , كان لديك قلب و هو شيء ملهم
    İlham verici olması gereken şeyler beni neden çok öfkelendiriyor? Open Subtitles لما لا شيء ينبغي أن يكون ملهم يجعلني غاضبه
    Bu basamakların ardında, gayet ilham verici bir şey bulacaksın. Open Subtitles أسفل هذه السلالم أعتقد أنكّم ستجدون شيء ملهم جداً
    İnsanların yaptıklarını en iyi şekilde yapması çok iyi ve ilham verici. Open Subtitles أحب الناس المخلصون فيما يفعلون إنه ملهم حقاً
    Bu haftaki konumuz şimdiye kadar tanıdığımız en ilham verici kişi: Blaine! Open Subtitles درس هذا الأسبوع سيكون عن أكثر رجل ملهم نعرفه بلاين
    Evet, bu oldukça ilham verici ama konuşmak bedava. Open Subtitles أعني، هذا كله جدا ملهم ولكن الكلام لا يكلف شيئا.
    Ama asıl olay senin sıkıntılı bir durumda pes etmeme olayın, işte o ilham verici. Open Subtitles ولكن فى الحقيقة , إن عدم يأسك فى مواجهة الشدائد هو أمرٌ ملهم.
    Ama sana bunları söylemeliyim çünkü bazen duyuyorum ki kendinden şüphe ediyormuşsun, ve kendinin gerçekte ne kadar muhteşem, ilham verici ve enfes olduğunu bilmiyor olabileceğini düşünmek çok kırıcı ve sen gerçekten ..." TED لك فقط علي ان اخبرك لانه في بعض الاحيان أستمع شكوك الداخلية وانه من المحطم جدا انك لا تعلم حقيقة كم انت رائع كم انت ملهم ومبهج وحقيقتا وبصدق الاكثر كمالا
    En hafif deyimle bu çok ilham vericiydi. Open Subtitles ♪ ،هذا كان ملهم .كقول الحقيقة على الأقل
    İkinizin bu kadar uzun süredir beraber olmanızdan çok etkilendim. Open Subtitles الأمر جد ملهم ببقائكمـا معا لمدة طويلة.
    Zira, sizden istediğimiz etkileyici olmanız değil, ter dökmeniz. Open Subtitles ملهم فعلاً , لكن ما نريده منكم جميعاً ليس الإلهام بل العمل بكدّ
    Anlamlı arkadaşlıklar, ilham veren çalışmalar, özgürlük, dünyadaki yeriniz... Open Subtitles صداقاتٌ ذات معنى، عملٌ ملهم .. الإستقلال، مكانك بالعالم
    Ayrılmaz ikiliydiniz ama ben de oynamak istiyordum. Open Subtitles لقد كنت ملهم لكني أردت اللعب أيضًا
    - Ya, tabii. - Şimdi de ilham veriyor. Open Subtitles الأن هو ملهم, حسنا
    - Şu surata bak. Yapmış. - Sen bir ilham kaynağısın Lloyd. Open Subtitles انظر لوجهه , يبدو أنّه قد فعلها - (أنت ملهم حقا, (لويد -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد