O oyunculuğu çok seviyor, küçüklüğünden beri hep aktör olmak istedi. | Open Subtitles | إنه يحب التمثيل، لطالما أراد أن يصبح ممثلاً. حتى في صغره |
Elbette bir aktör olarak daha çok klasik geleneğin içindeydi. | Open Subtitles | طبعاً، كان يميل نحو التقليدية الكلاسيكية كونه ممثلاً. |
Ama eğer film işinde olsaydım, sanırım aktör olmak isterdim. | Open Subtitles | لكن لو كنت عملت في مجال السينما، لأصبحت ممثلاً علي الأرجح. |
Ona babasının kasabaya gelen bir film ekibinde çalışan bir oyuncu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن والدها الحقيقي كان ممثلاً كان في الفيلم الذي صوروه في المدينة |
Ona babasının kasabaya gelen bir film ekibinde çalışan bir oyuncu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن والدها الحقيقي كان ممثلاً كان في الفيلم الذي صوروه في المدينة |
Wiccaların adil temsil edilmediğinden endişe duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن قلقين أن جانب الويكيين ليس ممثلاً بشكل عادل |
Başkanınızın bir aktör olmasına şaşmamalı. Televizyonda iyi görünmesi gerek. | Open Subtitles | لا عجب فى أن رئيسكم كان ممثلاً, لا بد أنه يبدوا جيداً فى التلفاز. |
Her repliğimi batırdım. aktör bile olmamalıymışım ben. | Open Subtitles | لقد اخطئت في جميع الجمل لا ينبغي لي أن أكون ممثلاً |
O kızını görmek ve ve karısına aktör olabileceğini kanıtlamak için çok istekliydi. | Open Subtitles | كان متحمساً لرؤيه أبنته و لكي يثبت لزوجته أن لديه ما يتطلبه ليكون ممثلاً |
Ne diyeceğim bak? Hiç iyi bir aktör olduğunu düşünmedim. | Open Subtitles | سأقول لك شيئاً، لم أجدك أبداً ممثلاً جيد |
Makul bir aktör olduğunu biliyordunuz. Bu da onu yatırımcılara red edemeyecekleri bir teklifi sunacak mükemmel aday yaptı. | Open Subtitles | وتعرفين أنّه كان ممثلاً محترماً جعلتِ منه الرجل المثالي لتقديمه للمستثمرين |
Doğrusu hep bir aktör olmak istedim. | Open Subtitles | في الحقيقة كنت دوماً أريد أن أكون ممثلاً |
Çünkü teyzem Yeni Zelandalı bir aktör yerine benim gibi bir acemiyi köşke aldı. | Open Subtitles | لأن عمتي ستفضل أن تجلب مبتدئاً تماماً على أن تجلب ممثلاً نيوزلندي إلى المنزل الكبير |
Beni yanlış anlıyorsunuz. Buraya aktör olmak için gelmedim. | Open Subtitles | . إنتم تسيئوا فهمي ، أنا لم أتي إلى هنا لأصبح ممثلاً |
Kısa sürede stüdyo ödemeyi yapıp taramaları bitirince, oyuncu, artık oyuncu değildir. | Open Subtitles | في اللحظة التي يدفع بها الأستوديو ويجري المسح, لا يعود الممثل ممثلاً, |
Harbiden sağlam oyuncu olmak için daha önceden ünlü olmuş olman gerekli. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي تكون بها ممثلاً, هي إن كنت مشهوراً من الأساس |
Yaşadığım zorlukların ve acıların, iyi bir oyuncu olmama uygun bir altyapı hazırladığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنأنتجربتيفىالضراء.. والمعاناة يمكنها أن تمدني بالاساسالذيأحتاجه.. لأكون ممثلاً متميزاً |
Ve bu, beni iyi bir oyuncu haline soktu. | Open Subtitles | على ما يبدو، هذه الرغبة تجعلني ممثلاً جيّداً. |
Bu, oyuncu olmak istediğim için ve Hollywood'daki bütün erkek başroller eşcinsel olduğu için olmasın? | Open Subtitles | مضللّ ؟ هل ذلك بسبب أنّني أريد أن أكون ممثلاً ؟ وأن جميع الممثلين المشاهير شواذ ؟ |
Bu kişi ya mağdur birisiydi ya da fantastik bir aktördü. | Open Subtitles | هذا الشخص اما لو كان ضحية نفسه او كان ممثلاً مذهلاً |
Onu kontrol etmesi icin okulun bir temsilci göndermesi çok sorumluca. | Open Subtitles | التصرف المسؤول من المدرسة أن ترسل ممثلاً عنها للإطمأنان عليها |
İngiliz Hava Kuvvetleri'nin temsilcisi olarak gurubunuzda kaç tane silah uzmanı var? | Open Subtitles | بصفتك ممثلاً للقوات الجويه البريطانيه كم عدد خبراء الاسلحة في مجموعتك ؟ |
Hiç bir aktörle çıkmadım. Hepsi balerinle karalamak ister. | Open Subtitles | إياكِ أن تواعدي ممثلاً كل الذي يريدونه أن يفسدوا راقصات الباليه |
Sen, orduyu temsilen onlarla çalışacaksın. | Open Subtitles | ستعمل معهم ممثلاً للجيش |
Bilirsiniz, o bir oyuncuydu. | Open Subtitles | أتعرف لقد كان ممثلاً |