Daha önümüzde sıkıcı ve uyuz olmak için uzun bir süre var, 30larımızın sonlarına yaklaştığımızda zaten sıkıcı ve uyuz olacağız. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الوقت لإرتداء الخواتم وأن تصبح مملا و معقد عندما نبلغ أواخر الثلاثينات وونكون مملين ومعقدين على كل حال. |
Benim teorime göre bunun nedeni isviçrelilerin Kaliforniya'daki meslektaşlarına sıkıcı olmadıklarını kanıtlamak. | TED | و نظريتي هي أنها على هذا الشكل لكي يثبت السويسريون لأصدقائهم في كاليفورنيا أنهم ليسوا مملين. |
Finlandiyalılar belki biraz sıkıcı ve depresiftirler ve orada intihar oranları çok yüksektir, fakat doğrusu oldukça kalifiyedirler. | TED | صحيح ان الفنلندين .. يبدون مملين .. ومحبطين .. ولديهم نسبة انتحار مرتفعة ولكنهم .. مؤهلون علميا جداً |
Lütfen Bay Cochran. Tibey'nin politikacı arkadaşları çok sıkıcı. | Open Subtitles | ارجوك يا سيد كوكران اصدقاء زوجي السياسيين مملين جدا |
Peyton, Haley ve Brooke gerçekten harika insanlar, ama çok sıkıcılar. | Open Subtitles | بيتون وهايلى وبروك رائعين للغاية ولكنة نوعا ما مملين |
Belki bazen biraz sıkıcı olabiliriz, ama, tanrının yardımıyla işi bitiririz. | Open Subtitles | في بعض الأوقات نحن مملين لكن ، بحق الإله ، نحن ننجز أعمالنا |
Belki bazen biraz sıkıcı olabiliriz, ama, tanrının yardımıyla işi bitiririz. | Open Subtitles | في بعض الأوقات نحن مملين لكن ، بحق الإله ، نحن ننجز أعمالنا |
- Wally elmaların sıkıcı olduğunu düşünüyor. - Hiçbir zaman sıkıcı olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | والي يعتقد بأن أشجار التفاح مملة أنا لم أقل بأنهم مملين |
Çocuklar,Sevgililer Günü'nde çıktıkları kadınlarla ilgili hava atıp, bizim sıkıcı bir çift olduğumuzu söylüyorlardı, | Open Subtitles | لقد كان اصدقائي يتفاخرون بخصوص كيف قضوا عيد الحب و كيف يعتبروننا زوجين مملين |
Kimsenin bizi sıkıcı bulacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | إسمعى ,أنا لا أعتقد أن أى شخيص يمكن أن يعتبرنا مملين. |
Ama bu ,sıkıcı insanlarla sıcak peyniri daldırma şeyi. | Open Subtitles | ولكن هذا تغميس اشياء بالجبن مع اناس مملين |
Ayı'yı ve tanıdığımız herkesi ara. Ve bazı sıkıcı borsa simsarı getir. | Open Subtitles | أحضر "بير" وإتصل بكل رجل نعرفه أريد رجالا مملين أسوأ مني ومنك |
İkimizin de dövebileceği tipler olsun. Ne kadar sıkıcı, o kadar iyi. Nasıl bir belaya bulaştığından haberi yok. | Open Subtitles | كلما كانوا مملين اكثر كان أفضل إنها لا تعلم مع من تلعب |
Belki yaradılışım böyledir, belki geçmişim yüzündendir belki de onların, hayatımda tanıdığın en sıkıcı insanları olduğu gerçeğidir. | Open Subtitles | ربما هذا كان طبيعتي فقط ربما بسبب الماضي أو ربما لأنه أكثر أشخاص مملين قابلتهم في حياتي |
Erkek makaleleri can sıkıcı ve nakarat gibiler. | Open Subtitles | أعتقد أن الرجال أصبحوا مملين ويميلون للتكرار |
Erkek makaleleri can sıkıcı ve nakarat gibiler. | Open Subtitles | أعتقد أن الرجال أصبحوا مملين ويميلون للتكرار |
Daha da kötüsü; sıkıcı gönüllü hizmet işinde iki haftamız daha vardı. | Open Subtitles | و الأسوأ حتى من ذلك, لا زال باقي لدينا أسبوعي عمل تطوعيان مملين |
Kendi türüme hakaret etmek gibi olmasın; ama insanlar buna göre biraz, sıkıcı kalıyor. | Open Subtitles | لاأريد أهانة قومى الأن ولكن البشر أصبحوا مملين الأن |
Keşke sıkıcı bir hayatı, sıkıcı arkadaşları olan sıkıcı bir dişçi olsaydım ama değilim. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت طبيب أسنان مملا والذي لديه حياة مملة و أصدقاء مملين لكني لست كذلك |
- Evet, sıkıcılar ama farklı bir sıkıcılık bu. | Open Subtitles | - نعم, هم مملين و لكنه ملل مختلف أتعرف ماذا أقصد؟ |
"tekdüze"ye geçtik | Open Subtitles | اصبحنا مملين ومضجرين |
Biz sıkıcıyız. Her neyse, siz ikiniz peki? | Open Subtitles | . لقد أصبحنا مملين |