| Herkes partiye gelmek ister. Bu yüzden çok özel bir parti yapacağız. | Open Subtitles | الجميع يريد الذهاب لهذه الحفلة ، لذا سوف نجعلها حفلة مميزة للغاية |
| Topluluk içinde bilgi işleme dışında birşey yapmayan çok özel yapılar geliştirmeye başladılar. | TED | وبدأت بتشكيل بنيات مميزة للغاية والتي لم تقم بعمل شيء سوى معالجة البيانات داخل المجتمع. |
| çok özel biri. Çok güzel. Bir prenses. | Open Subtitles | إنّها مميزة للغاية ورائعة الجمال إنّها مدهشة ورائعة جداً |
| Güneşimizi bu kadar özel yapan da, uzun yaşam süresi. | Open Subtitles | وفترة الحياة الطويلة تلك هي ما جعلت الشمس مميزة للغاية. |
| Biliyor musun Eric-- Annem Gerçekten özel bir kadındı. | Open Subtitles | هل تعلم يا اريك أن أمي كانت سيدة مميزة للغاية |
| Nogitsunenin kanından yetişen bu liken oldukça özel bir liken. | Open Subtitles | (مولود من دم (نيغتسوني هذه الأشنة مميزة للغاية |
| Ve, ah, sanırım bir astronotun son görevi-- son uçuşu-- bu nedenle hep çok özel bir uçuş olacak. | Open Subtitles | و أظن أن الرحلة الأخيرة لرائد الفضاء مهمته الأخيرة لابد أن تكون مميزة للغاية |
| Ben çok özel bir çocuğun annesi, olduğumu işimi yaparsam doğru, o çok özel şeyler yapmak büyümek olacak. | Open Subtitles | أنا والدة لطفل مميز للغاية هذا إن فعلت واجبي بشكل جيد سيكبر ليفعل أشياء مميزة للغاية |
| Dünya'yı çok özel yapan şey onu yaşam için elverişli kılmak adına her şeyin bir araya geliş şekli. | Open Subtitles | ما يجعل الأرض مميزة للغاية هو طريقة اتحاد الأشياء معاً لصنع الأجواء المثالية للحياة. |
| Hoş geldiniz. Burada çok özel bir kadını anmak için toplandık. | Open Subtitles | مرحباً ، نحن هنا لكى نتذكر أمرأة مميزة للغاية |
| Bu yüzden cuma akşamının çok özel olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لهذا اريد ان اجعل ليلة الجمعة مميزة للغاية |
| Bu hafta çok özel bir bölüm ile popüler eğlence yapımı olan Star Trek'in bayraklarını inceleyeceğiz. | Open Subtitles | إستعدوا لحلقة مميزة للغاية سوف نكتشف الرايات في مسلسل شهير ومحبوب ستارتريك |
| Orada, ikinci katta, çok özel bir araç bulacaksın. | Open Subtitles | هناك ستعثر على سيارة مميزة للغاية في الدور الثاني. |
| Kızınız çok özel bir kadın ve bunun için çok üzgünüm ama gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | إبنتكما سيدة مميزة للغاية وأنا آسف لقول هذا، لكنني بحاجة للذهاب |
| Bunu söylemeyecektim ama Cheon Song Yi ve benim çok özel bir ilişkimiz var. Ortaokuldan beri tanışıyoruz. | Open Subtitles | انا و تشون سونج اى تجمعنا علاقة مميزة للغاية فأنا اعرفها منذ أن كانت فى المدرسة الاعدادية |
| Eşsiz bir yeteneğe sahipsin, Eric. çok özel bir yetenek. | Open Subtitles | لأن لديك موهبة فريدة من نوعها , مميزة للغاية |
| Blazarları çok özel yapan şey ise galaksi boyunca inanılmaz miktarlarda enerji transfer eden, evrenin en etkili parçacık hızlandırıcılarından bazısı olmasıdır. | TED | وما يجعل هذه النجوم مميزة للغاية هو أنها جزء من الجسيمات الفعالة في كوننا ، نقل كميات لا تصدق من الطاقة في جميع أنحاء المجرة. |
| Neden o? Neden bu kadar özel? | Open Subtitles | لماذا هى , لماذا هى مميزة للغاية ؟ |
| Sende Avery'nin zarafeti ve zekası olmayabilir, ama onu bu kadar özel yapan tek şeye sahipsin: | Open Subtitles | "ربما كنت لا تمتلكين كياسة و فطنة "آيفري لكنك تمتلكين الشيئ الوحيد الذي يجعلها مميزة للغاية |
| "Bu Gerçekten özel bir kadın." | Open Subtitles | لا لقد قلت لنفسى هذه المرأة مميزة للغاية |
| Bo oldukça özel bir kız. | Open Subtitles | بو ) فتاة مميزة للغاية ) |
| Warnley'i çok özelmiş gibi gösterdin Joe sanki gerçekten çok özelmiş gibi. | Open Subtitles | لكنك تجعل من وارنلي مميزة جدا يا (جو) مميزة للغاية ً |