Deodorant, diş macunu, peçete, iki adet pil ve bir paket prezervatif. | Open Subtitles | مزيل الروائح ، معجون أسنان ، مناديل بطاريتان ، وعلبة واقي ذكري |
Önce fazladan bir peçete isterler, sonra hesabı ödemeden kaçarlar. | Open Subtitles | في البداية يطلبون مناديل اضافية وبعدها يهربون دون دفع الحساب |
Amonyak tozu da hazırlayabilirsin. Bir kutu mendil, bir kadeh de brendi. | Open Subtitles | الأفضل أن يكون عندك ملح للاٍستنشاق و علبة مناديل و رشفة براندى |
Mendilleri heryere atip durmayin zaten arabanin her yeri mendil oldu. | Open Subtitles | لا اعرف,اين المناديل؟ كيف يمكن انك لاتملك مناديل ابدا فى سيارتك؟ |
Tuvalette yeterince tuvalet kağıdı var mı diye kontrol eder misin? | Open Subtitles | هل تفعل لي معروف وتتأكد ان الصيانه وضعوا مناديل في الحمام؟ |
Mutfağıma git. Üçüncü çekmece. Gümüşlerin altında peçeteler var. | Open Subtitles | في مطبخي، الدرج الثالث تحت الأواني الثمينة، توجد مناديل |
Dün gece bir çift deri bandı tuvalet kâğıdı gibi yırttı. | Open Subtitles | مزّقت زوجين من القيود الجلدية البارحة وكأنها مناديل ورقية. |
Bak, herkesin peçete getireceğini öğrenince bu akşam itiraf ettim. | Open Subtitles | حسنا , أعترف الليلة عندما اكتشفت ان الجميع سيحظر مناديل |
Ama biraz daha peçete alabilir miyiz lütfen? | Open Subtitles | لكن يُمْكِنُ أَنْ نَحْصلَ على بعضهم مناديل أكثر، رجاءً؟ |
Üstünde saçma reklam sloganları yazan bir yığın peçete buldum sadece. | Open Subtitles | كل ما عثرت عليه هو مناديل الشراب مكتوب عليها أفكار لـ الإعلانات |
Beş yaşındayken şekerden peçete tutacağı yapmıştı. | Open Subtitles | كما تعرفون، حين كان في الـ5 من عمره، صنع لي حامل مناديل من عود البوظة. |
Dünya üzerinde şu an hissettiklerimi hafifletecek kadar kağıt mendil yok! | Open Subtitles | لا توجد مناديل تكفي في العالم من أجل ما أشعر به |
Burada, kalemlerimiz, sofra takımımız, cüzdanlarımız, mendil kutularımız var. | TED | لدينا أقلام وأدوات لطاولة المائدة لدينا محافظ نقود وشنط يد وعلب مناديل. |
Ayağında bir mendil kutusuyla dolaşıp hayaletleri gördüğünü söylediğin için insanlar deli olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | الناس يرونكِ كإمرأة مجنونة لأنكِ تهربين من هواجيسكِ التي ترينها وترتدين صندوق مناديل كحذاء |
Bu, yiyecek, yakıt, elbise, hatta tuvalet kağıdı ve diş macunu demek. | TED | لديك الطعام والوقود والملابس وحتى مناديل الورقيةِ ومعجون الأسنان. |
Ben sadece, onlara gerçek tuvalet kağıdı vererek de moral verilebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | فكرت فقط بأن الفائدة ستكون أكبر لو أعطوهم مناديل حماماتٍ حقيقية. |
Pekâlâ, elimizde tahriş yapmayan peçeteler pişik kremi ve emiş gücü yüksek bezler mevcut. | Open Subtitles | حسناً، لقد أحضرت مناديل مُنظّفة للاطفال، كريم للتسلّخات، و حفّاظات شديدة الإمتصاص |
Tuvalet kâğıdı, havlu, lif nevresim, çarşaf. | Open Subtitles | مناديل حمام، منشفة، ومنشفة أيدي غطاء علوي وسفلي |
Şimdi Pranav'ı kağıt havlu satın almak için süpermarketteyken izliyoruz. | TED | وهنا نرى برناف ذاهباُ للبقالة وهو يتسوق بعض مناديل التجفيف |
Şimdi, hepinizin cep mendili var değil mi? | Open Subtitles | الآن، لديكم جميعاً مناديل للجيب، أليس كذلك؟ |
Dün gece Herkese peçeteleri nasıl "....." gibi yapacaklarını anlatıyordu... | Open Subtitles | ليلة أمس كانت تعلم كل الأشخاصِ كيف تحول مناديل المائده |
peçeteye ihtiyacımız olacak. Biraz alsak iyi olur. | Open Subtitles | سنحتاج للمناديل الورقبة من الأفضل أن يكون لدينا مناديل ورقية |
Pekala, ruj, göz kalemi, selpak yulaflı çubuklar, aspirin. Başka ne vardı? | Open Subtitles | حسناً ، أحمر شفاه ، كحل ، مناديل شوفان ، أقراص أسبرين ، ماذا أيضاً؟ |
Tuvalet kağıdını nasıl aldıklarını ve tutucunun üstünde bıraktıklarını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفون كيف يأخذون مناديل الحمام ثم يضعونها على المقبض |
Belki peçetesi vardır, gözyaşlarını silersin. | Open Subtitles | ربما لديه مناديل ورقية يمكنك تجفيف عيونك بها. حسناً، الآن أكره أن أكون إنتهازياً، |
İlk ultrason gibisi yoktur, mendilini unutma. | Open Subtitles | .حضور الأشعة الصوتية لأول تجربة فريدة خذ معك مناديل |
Saçlar, iplikler, mermi kovanı, çiklet kağıdı, kullanılmış mendiller, hatta temizlikçinin gözden kaçırdığı eski bir kızarmış patatesi bile aldım. | Open Subtitles | الشعر، الخيوط، أغلفة الرصاصات أغلفة العلكة، مناديل مستعملة وحتّى بطاطس مقلية لم تنتبه لها عاملة التنظيف |