ويكيبيديا

    "مناديل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • peçete
        
    • mendil
        
    • kağıdı
        
    • peçeteler
        
    • kâğıdı
        
    • Mendilleri
        
    • havlu
        
    • mendili
        
    • peçeteleri
        
    • peçeteye
        
    • selpak
        
    • kağıdını
        
    • peçetesi
        
    • mendilini
        
    • mendiller
        
    Deodorant, diş macunu, peçete, iki adet pil ve bir paket prezervatif. Open Subtitles مزيل الروائح ، معجون أسنان ، مناديل بطاريتان ، وعلبة واقي ذكري
    Önce fazladan bir peçete isterler, sonra hesabı ödemeden kaçarlar. Open Subtitles في البداية يطلبون مناديل اضافية وبعدها يهربون دون دفع الحساب
    Amonyak tozu da hazırlayabilirsin. Bir kutu mendil, bir kadeh de brendi. Open Subtitles الأفضل أن يكون عندك ملح للاٍستنشاق و علبة مناديل و رشفة براندى
    Mendilleri heryere atip durmayin zaten arabanin her yeri mendil oldu. Open Subtitles لا اعرف,اين المناديل؟ كيف يمكن انك لاتملك مناديل ابدا فى سيارتك؟
    Tuvalette yeterince tuvalet kağıdı var mı diye kontrol eder misin? Open Subtitles هل تفعل لي معروف وتتأكد ان الصيانه وضعوا مناديل في الحمام؟
    Mutfağıma git. Üçüncü çekmece. Gümüşlerin altında peçeteler var. Open Subtitles في مطبخي، الدرج الثالث تحت الأواني الثمينة، توجد مناديل
    Dün gece bir çift deri bandı tuvalet kâğıdı gibi yırttı. Open Subtitles مزّقت زوجين من القيود الجلدية البارحة وكأنها مناديل ورقية.
    Bak, herkesin peçete getireceğini öğrenince bu akşam itiraf ettim. Open Subtitles حسنا , أعترف الليلة عندما اكتشفت ان الجميع سيحظر مناديل
    Ama biraz daha peçete alabilir miyiz lütfen? Open Subtitles لكن يُمْكِنُ أَنْ نَحْصلَ على بعضهم مناديل أكثر، رجاءً؟
    Üstünde saçma reklam sloganları yazan bir yığın peçete buldum sadece. Open Subtitles كل ما عثرت عليه هو مناديل الشراب مكتوب عليها أفكار لـ الإعلانات
    Beş yaşındayken şekerden peçete tutacağı yapmıştı. Open Subtitles كما تعرفون، حين كان في الـ5 من عمره، صنع لي حامل مناديل من عود البوظة.
    Dünya üzerinde şu an hissettiklerimi hafifletecek kadar kağıt mendil yok! Open Subtitles لا توجد مناديل تكفي في العالم من أجل ما أشعر به
    Burada, kalemlerimiz, sofra takımımız, cüzdanlarımız, mendil kutularımız var. TED لدينا أقلام وأدوات لطاولة المائدة لدينا محافظ نقود وشنط يد وعلب مناديل.
    Ayağında bir mendil kutusuyla dolaşıp hayaletleri gördüğünü söylediğin için insanlar deli olduğunu sanıyor. Open Subtitles الناس يرونكِ كإمرأة مجنونة لأنكِ تهربين من هواجيسكِ التي ترينها وترتدين صندوق مناديل كحذاء
    Bu, yiyecek, yakıt, elbise, hatta tuvalet kağıdı ve diş macunu demek. TED لديك الطعام والوقود والملابس وحتى مناديل الورقيةِ ومعجون الأسنان.
    Ben sadece, onlara gerçek tuvalet kağıdı vererek de moral verilebileceğini düşünüyorum. Open Subtitles فكرت فقط بأن الفائدة ستكون أكبر لو أعطوهم مناديل حماماتٍ حقيقية.
    Pekâlâ, elimizde tahriş yapmayan peçeteler pişik kremi ve emiş gücü yüksek bezler mevcut. Open Subtitles حسناً، لقد أحضرت مناديل مُنظّفة للاطفال، كريم للتسلّخات، و حفّاظات شديدة الإمتصاص
    Tuvalet kâğıdı, havlu, lif nevresim, çarşaf. Open Subtitles مناديل حمام، منشفة، ومنشفة أيدي غطاء علوي وسفلي
    Şimdi Pranav'ı kağıt havlu satın almak için süpermarketteyken izliyoruz. TED وهنا نرى برناف ذاهباُ للبقالة وهو يتسوق بعض مناديل التجفيف
    Şimdi, hepinizin cep mendili var değil mi? Open Subtitles الآن، لديكم جميعاً مناديل للجيب، أليس كذلك؟
    Dün gece Herkese peçeteleri nasıl "....." gibi yapacaklarını anlatıyordu... Open Subtitles ليلة أمس كانت تعلم كل الأشخاصِ كيف تحول مناديل المائده
    peçeteye ihtiyacımız olacak. Biraz alsak iyi olur. Open Subtitles سنحتاج للمناديل الورقبة من الأفضل أن يكون لدينا مناديل ورقية
    Pekala, ruj, göz kalemi, selpak yulaflı çubuklar, aspirin. Başka ne vardı? Open Subtitles حسناً ، أحمر شفاه ، كحل ، مناديل شوفان ، أقراص أسبرين ، ماذا أيضاً؟
    Tuvalet kağıdını nasıl aldıklarını ve tutucunun üstünde bıraktıklarını biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرفون كيف يأخذون مناديل الحمام ثم يضعونها على المقبض
    Belki peçetesi vardır, gözyaşlarını silersin. Open Subtitles ربما لديه مناديل ورقية يمكنك تجفيف عيونك بها. حسناً، الآن أكره أن أكون إنتهازياً،
    İlk ultrason gibisi yoktur, mendilini unutma. Open Subtitles .حضور الأشعة الصوتية لأول تجربة فريدة خذ معك مناديل
    Saçlar, iplikler, mermi kovanı, çiklet kağıdı, kullanılmış mendiller, hatta temizlikçinin gözden kaçırdığı eski bir kızarmış patatesi bile aldım. Open Subtitles الشعر، الخيوط، أغلفة الرصاصات أغلفة العلكة، مناديل مستعملة وحتّى بطاطس مقلية لم تنتبه لها عاملة التنظيف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد