Avrupa da kemer sıkma karşıtı protestolarıyla çalkalandı, ama kıta yönünü değiştirmedi. | TED | أوروبا أيضًا هزتها مظاهرات مناهضة للتقشف ولكن لم تغير القارة اتجاهها. |
Minidoka'da lisenin son yılını bitirdi ve ırkçılık karşıtı bir mezhebin yardımıyla Kansas'taki Friends Üniversitesi'ne kaydolabildi. | TED | أنهت دراستها الثانوية في مينيكودا وبمساعدة منظمة مناهضة للعنصرية كانت قادرة على الالتحاق بجامعة فريندز في كنساس. |
Bana yol gösteren güdü, savaşın gerçek yüzünü gösteren bir fotoğrafın aynı zamanda savaş karşıtı fotoğrafın tanımı olabileceğiydi. | TED | لكني كنت مدفوعاً بإحساس متوارث بأن الصورة التي كشفت الوجه الحقيقي للحرب ستكون بحسب التعريف صورة مناهضة للحرب. |
Benazir Butto başbakan olduğu zaman, bir kadın olmasına rağmen, burada kadın karşıtı Taliban'ı yarattı, ve toplumu mahvetti. | Open Subtitles | عندما كانت بناظير بوتو رئيسة الوزراء على الرغم من أنها أمرأة أوجدت مناهضة لنساء طالبان هنا ودمرت المجتمع |
17. yüzyıl Mason karşıtı bir grup. Nesli tükenmiş olmalıydı. | Open Subtitles | جماعة مناهضة للماسونيين في القرن الـ 17 من المفترض أن تكون منقرضة |
Kısa süre önce, hükümet karşıtı radikal birisi tarafından bombalı bir suikast yapılacağı istihbaratı almıştık. | Open Subtitles | تلقينا مؤخراً معلومات عن مخطط لقنبلة.. لحركة متطرفة مناهضة للحكومة |
Savaş karşıtı bir gruptan bomba tehdidi gelmiş. | Open Subtitles | تلقوا تهديداً بوجود قنبلة من جماعة مناهضة للحرب. |
Buraya vardığınız günün sabahı devlet karşıtı bir toplantıya katılmadınız mı? | Open Subtitles | في اللحظة التي وصلت فيها هنا ألم يسبق لك أن تحضر مسيرة مناهضة للحكومة؟ |
Seni kürtaj karşıtı yapmaya yeter, değil mi? | Open Subtitles | نعم. هذا وحده كفيلٌ بجعلك مناهضة للإجهاض، أليس كذلك؟ |
Belli ki kendisi Suudi Arabistan'dan hükümet karşıtı gösterilere katıldığı için sınır dışı edilen radikal bir üniversite öğrencisiymiş. | Open Subtitles | على ما يبدوا أنه كان طالبا ثوريّا طُرد من المملكة العربية السعودية لإشتراكه في أنشطة مناهضة للحكومة |
Occupy Wall Street, DTÖ, savaş karşıtı gruplar. | Open Subtitles | الإحتلال, الإستيلاء، وجماعات مناهضة الحرب |
Gözetim karşıtı bir grup için biraz çelişkili bir durum değil mi bu? | Open Subtitles | هذا تناقّض قليل لجماعة مناهضة للمراقبّة اليس كذلك؟ |
Herhangi bir hükümet karşıtı deli... bir kaç varil gübre alıp... federal bir binayı havaya uçurabilir. | Open Subtitles | أي مناهضة للحكومة مخبول يمكنه الحصول على عدد قليل من براميل الأسمدة وتفجير مبنى اتحادي. |
Seks sektöründe çalışmaya zorlanan Nepalli kadınlar... birleştiler ve bir karar verdiler: kaçakçılık mağdurlarının öncülüğünde yönetilecek olan, dünyanın ilk insan kaçakçılığı karşıtı örgütünü kuracaklardı. | TED | النساء النيباليات اللاتي تم تهريبهن لتعمل في تجارة الجنس اتحدن مع بعضهن و قررن أنهن سيؤسسن أول منظمة مناهضة للاتجار بالبشر في العالم يترأسها و يديرها الناجون من الاتجار بأنفسهم |
Yürüyüş günü, Ida B. Wells-Barnett adlı linç karşıtı, öncü bir araştırmacı gazeteci, arkalara gitmeyi reddedip gururla Illinois pankartının altında yürüdü. | TED | في يوم المسيرة، إيدا بيل ويلز-بارنيت، محققة صحفية ريادية وناشطة مناهضة للإعدام الغوغائي، رفضت التوجه للخلف وسارت بفخر تحت راية ولاية إلينوي. |
Bu olayı da savaş karşıtı protestona benzer bir şeye çevireceksen "Çatışma dağı"nı bu sefer her yerde duymak isterim. | Open Subtitles | إذا كنت تريد تحول هذا لإحتجاجات مناهضة للحرب توقع أن تسمع " جبل النزاع" يدوي من كل صوب |
Hükümet karşıtı açıklamalar, Amerikalılar ile işbirliği... | Open Subtitles | ،تصريحات مناهضة للحكومة ...عقد صفقة مع الأمريكان |
Dizaynı "Movement" adındaki hükümet karşıtı bir milis grubunun kullandığı bombayla aynı. | Open Subtitles | تصميمها يطابق قنابل مجموعة مناهضة للحكومة تدعى "الحركة" |
Milyonlarca insan meclisle iletişime geçti ve SOPA karşıtı dilekçeler imzaladı. | Open Subtitles | ملايين الناس اتّصلوا بالكُنگرس و وقّعوا عرائض مناهضة لمشروع SOPA |
Büyükbabam vefat ettikten sonra büyükannem evi korumayı başarabilmiş. Çünkü kocasının devlette çalıştığı işten kalan emekli maaşı, sağlık sigortası varmış ki yine aynı şekilde, 1960 yılındaki ayrımcılık karşıtı yasadan önce hiç siyahi erkeğin alınmadığı bir iş. | TED | وبعد وفاة جدي، تمكنت جدتي من الحفاظ على ذلك المنزل لأنها حصلت على معاشه وبطاقة رعايته الصحية من وظيفة حكومية كان يعمل بها، مرة أخرى، وظيفة لم تكن لتمنح لرجل أسود قبل إصدار قانون "مناهضة التمييز" في الستينات. |