Demek istediğim, Seni tanıdığımdan beri boş boş işten işe geziyorsun. | Open Subtitles | أعني، انك تتجول بلا هدف من وظيفة إلى وظيفة منذ أن عرفتك. |
Seni tanıdığımdan beri sevgilin var. | Open Subtitles | . منذ أن عرفتك ، وأنتى دائماً لديكى صديق |
Seni tanıdığımdan beri ilk kez birisi yanındayken ışıl ışıl oluyorsun. | Open Subtitles | حسنا، هذه هي المرة الأولى التي أراك فيها فعلاً مشرقة الوجه بالقرب من شخص ما منذ أن عرفتك |
- İstiyorum. Seni tanıdığımdan beri asla vazgeçmedin. | Open Subtitles | . ولكنك لم تتقاعد من أى شئ منذ أن عرفتك |
George, senle tanıştığımdan beri bu botları giyiyorsun. | Open Subtitles | جورج، أنت ترتدي هذا الحذاء منذ أن عرفتك. |
Ellen May, burada olmak istemiyorsun. Seni tanıdığımdan beri bu işi bırakmak istiyorsun. | Open Subtitles | "آلين ماي " لن تريدي العمل هنا كنت تبحثين عن مخرج منذ أن عرفتك |
Seni tanıdığımdan beri denge yönünden eksiksin. | Open Subtitles | منذ أن عرفتك وأنت تفتقد للتوازن |
Seni tanıdığımdan beri hep imkansız şeylere inandın. | Open Subtitles | منذ أن عرفتك وأنا أؤمن بوجود المستحيل |
Louis, bu Seni tanıdığımdan beri sahip olduğun en harika fikir. | Open Subtitles | (لويس), إن هذه أفضلُ فكرةٍ قد فكرتَ بها منذ أن عرفتك. |
Seni tanıdığımdan beri, seni hep yanar döner bir tip olarak görmüşümdür. | Open Subtitles | منذ أن عرفتك وأنت نشيط وأنيق |
Buna inanamıyorum. Seni tanıdığımdan beri, Alan'ın seninle oturmasından şikayet eder durursun. | Open Subtitles | منذ أن عرفتك وأنت تشتكي من معيشة (ألن) معك! |
Ve Seni tanıdığımdan beri sakladın. | Open Subtitles | وكنت تقوم بها منذ أن عرفتك. |
Seni tanıdığımdan beri ne yaptıysan bana zarar vermek için yaptın. | Open Subtitles | كل ما فعلته منذ أن عرفتك |
Şu demek oluyor, seninle tanıştığımdan beri olaylara farklı bakıyorum. | Open Subtitles | ما الذي يعنيه هذا ؟ يعني أنه منذ أن عرفتك وأنا أرى أشياء بطريقة مختلفة |