"منطقى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• mantıklı
• saçma
• anlamsız
• anlamı
• makul
• mantıksız
• ifade
• akla yatkın

Sadece soğukkanlı ve mantıklı bir adam böyle bir macerayı tasarlayabilirdi.
رجل هادىء منطقى فقط هو من قد يخطط لمثل هذا الأمر

Doğru. Ne sen onları tanıyacaksın, ne de onlar seni. - mantıklı değil mi?
هذا صحيح , و هما لا يعلمان من أنتم هذا منطقى , صحيح ؟

Asla anlamayacaksınız sizinki gibi mantıklı bir zihin için cinayet işledim.
لن تفهم أبداً لعقل منطقى كعقلك لقد إرتكبت جريمة قتل

Çok saçma.
هذا ليس منطقى ، ان كان والدى بالفعل يعمل لحساب الحكومة

Hiç anlamadım. Benim için Çin müziği kadar anlamsız gelmeye başladı.
لا شئ منطقى بالنسبة فى هذا مثل الموسيقى الصينية

mantıklı bir cevap. Sana Demir Haç madalyası vermişler.
حسنا ، هذا رد منطقى ، ارى أنهم قد منحوك الصليب الحديدى

mantıklı biri olduğumu bilirsin. Ama söyleyeceklerim hiç de mantıklı değil.
أنت تعلم أننى دائما رجل منطقى لكن ما أود أبلاغك به ليس منطقيا بالمره

Bunun mantıklı bir açıklaması olduğunu söylüyorlar ama gerçekten yardımına ihtiyaçları var.
انهم يقولون ان هناك تفسير منطقى , ولكنهم يريدون مساعدتك

Bu gerçekten mantıklı, eceliyle ölecek ilk kişiyi kurtaralım!
هذا منطقى : انقاذ الشخص الذى سيموت اولاً ميتةً طبيعية

Çok mantıklı!
وفريق الإنقاذ سيأتي بعد عشر ساعات هذا منطقى جدا

Neden onları bombalamamız gerektiğini anlamıyorum. Bu mantıklı değil!
أنا لا أفهم لماذا يجب أن نضربهم بقنبلة نووية فهذا غير منطقى

Bu yüzden sakın bana mantıklı olmamı söyleme.
لذلك لا تخبرنى أن أكون منطقى عليك اللعنة

Adil bir anlaşma olarak düşünürsen hiç mantıklı değil.
بجدية , هذا غير منطقى أذا أعتقدت أن الصفقة العادلة مثل المنطق

Yerdeyken dediğin mantıklı olabilirdi, ama kabul edelim Jack, zor kısmı bitti.
هذا غير منطقى عد الى الارض دعنا نتكلم بوضوح يا جاك الجزء الاصعب قد انتهى

Bu zaman aralığı hiç de mantıklı değil, Aralık'tan direkt Şubat'a gidiyor.
هذا الخط الزمنى غير منطقى انه يقفز من ديسمبر الى فبراير

Böylelikle zavallı bir çocuğun adinin teki olarak yetişmesi zengin bir çocuğun da, iyi bir insan olarak yetişmesi gayet mantıklı geliyor!
ان هذا منطقى جدا لطفل فقير لكى يكبر ويصبح ملعون وطفل غنى يكبر ويصبح رجل جيد انه قدر

İsa'nın doğduğu gün, ölüleri gömmek. mantıklı.
دفن الموتى فى يوم ميلاد المسيح هذا منطقى

Bir iki el ateş etmeden burada yaşamak saçma.
لا يبدو منطقى أن تعيش هنا و لا تصطاد غير مره او إثنين

Onlarla duygusal, bağ kurman anlamsız.
الأمر غير منطقى ومع ذلك تمكنت من إقامة اتصال عاطفى بهم

Bir anlamı yok gibi görünüyor, ama iddia makamı itiraz etmiyor da--
سيدى القاضى ، أنا اعلم أن هذا يبدو غير منطقى ، ولكن النيابة العامة لا يوجد لديها أعتراض

Ben makul bir adamım, komşularımdan ve çocuklarından... makul davranışlar bekliyorum.
انا رجل منطقى وأتوقع معاملة منطيقية من جيرانه وأولادهم

- Hayır, bu kadar ilerleyip de elimiz boş kalmak mantıksız.
لا، تقدمنا طويلاً هكذا ليس منطقى فقط لنصل الى لاشئ

Bana hiçbir şey ifade etmiyorlar.
انهم بالتأكيد لا يدلون على أى شئ منطقى بالنسبة لى

Öyleyse orada üçüncü bir kişinin olması akla yatkın bir durum.
إذن, إفتراض منطقى أن شخصاً ثالثاً كانَ بالغرفة