Ve kariyerimde, kendi hayatımda ben de onlardan biriyim: Çin'de, Afrika'da, Avrupa'da. | TED | وكنتُ واحدًا منهم في مهنتي وحياتي، في الصين، في أفريقيا، وفي أوروبا. |
Ellerinin biraz kirlenmesinin sakıncası yoksa kilerde onlardan kutlar dolusu var. | Open Subtitles | هناك صناديق منهم في غرفة التخزين إذا لا تمانعين أن تتسخي |
- Denizde onlardan çok var. | Open Subtitles | هناك الكثير منهم في البحر , هل أنا محق ؟ |
..Yılın bu zamanlarında onlardan kurtulmaya bakıyorum. | Open Subtitles | انا في العاده اتخلص منهم في هذا الوقت من السنه |
Eğer erkeklere onların sevdiği bir şeyde onlardan daha iyi olduğunuzu gösterirseniz buna bayılırlar. | Open Subtitles | ذلك يعجب الرجال بأن تظهري لهم بأنكِ أفضل منهم في مجال مـا يحبونه |
Eğer bir kurtadam tarafından ısırılmışsan. ...sonraki dolunayda onlardan birine dönüşürsün. | Open Subtitles | إذا قام مُستذئب بعضك ، ستتحول إلى واحد منهم في القمر الكامل التالي. |
"Umursamaz öğrenci" dedin de, onlardan bir tane de bizim evde var. | Open Subtitles | بشأن أولئك الطلاب العاطلين لدينا واحد منهم في بيتنا ، أليس كذلك ؟ |
onlardan biriyle temasa geçtin mi buraya gelirken? Hayır. | Open Subtitles | هل تواصلت مع أيّ أحد منهم في هذه الرحلة؟ |
Evet, onlardan burada çok var. | Open Subtitles | نعم ، لدينا بالفعل عدد كبير جداً منهم في المكان هنا |
Geçen ay onlardan 100 kilo uyuşturucu aldık ve başlarından biri vurularak öldürüIdü. | Open Subtitles | لقد صادرنا 100 كيلوغرام منهم في الشهر الماضي، وقتلنا أحد مُلازميهم. |
onlardan biriyle temasa geçtin mi buraya gelirken? | Open Subtitles | هل تواصلت مع أيّ أحد منهم في هذه الرحلة؟ |
Sence bu cinayeti onlardan biri mi yapmıştır? | Open Subtitles | اتعتقد أنه من الممكن واحداً منهم في الواقع قد فعل ذلك؟ |
Paganlarla çiftçilik sırlarımızı paylaşıyorsunuz, niçin onlardan tekne yapımı sırlarını öğrenmek istemiyorsunuz? | Open Subtitles | إن كنت على استعداد لمشاركة أسرار زراعتنا مع الوثنيين، فلم لا تطلب منهم في المقابل أن يتشاركوا معنا أسرار بناء زوارقهم؟ |
Adanın bu kesiminde onlardan çok var. | Open Subtitles | يوجد الكثير منهم في هذا الجزء من الجزيرة |
Burada bütün diskoları ve kulüpleri sinsice dolaştığını görüyorum. Dünyanın bu bölümünde onlardan çok var. | Open Subtitles | هنالك العديد منهم في هذا الجزء من العالم جيد لك |
Büyük ihtimalle onlardan iki kat daha iyisinizdir siz. | Open Subtitles | لذا على الارجح قد تنجز أفضل منهم في نصف الوقت |
onlardan biri, yapmadığı bir şey yüzünden hapiste ve diğeri de sensin. | Open Subtitles | واحد منهم في السجن جراء شيئًا لم يرتكبه والآخر هو أنت |
Ama o diğer yaratık? Asıl tehdit o. Burada onlardan daha bir sürü var. | Open Subtitles | و لكن المخلوق الآخر هو التهديد الحقيقي ويوجد الكثير منهم في الأسفل |
Bu olmazsa önümüzdeki haftalarca onlardan daha fazlası hayatını kaybedecek. | Open Subtitles | لذلك، سيموت عدد منهم في الأسابيع القادمة أقل بوجوده |
Bunu yaparsak, onlardan bir farkımız kalmaz. | Open Subtitles | لا ، إذا فعلنا ذلك ، فلن نٌصبح أفضل منهم في شيء |