ويكيبيديا

    "من أجل أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • etmek için
        
    • olmak için
        
    • yapmak için
        
    • için bir
        
    • anlamak için
        
    • etmem için
        
    • gitmek için
        
    • kalmak için
        
    • olması için
        
    bana eşlik etmek için, küçük bir kızı öldürebileceğin anlamına gelmiyor Open Subtitles من أجل أن ترافقني أنت لم تعفو حتى عن طفلة صغيرة
    Bu kadının yaptığı işleri yok etmek için senden bu kadın gibi davranarak derindekileri ziyaret etmeni istiyorum! Open Subtitles أريدك أن تذهبي إلى هؤلاء الذين في الاعماق من أجل أن تقضي على عمل نموذجك الأصلي
    Kadın liderler yaratmak için yapmanız gereken tek bir şey olduğuna inanıyorum: lider olmak için gerekli vasıflara sahip olduklarını onlara gösterin. TED أؤمن بشدة أنه من أجل أن تصنع نساءً قائدات تحتاج لفعل شيء واحد فقط أن تخبرهن أن لديهن ما يلزم ليصبحن قائدات
    Jet uçaklarına havaalanı yapmak için buradaki her şeyi kamulaştırıyorlar. Open Subtitles إنهم يصادرون كل شيء هنا. من أجل أن يبنوا طائرات جيت.
    Amerikalı başka hiçbir grup vatandaş olarak tanınmak için bir göçmen gibi davranmak zorunda kalmadı. TED لا توجد أي مجموعة أخرى من الأمريكيين اضطرت للتصرف كمهاجرين من أجل أن يتم الاعتراف بهم كمواطنين.
    Yaşadığımız dünyayı anlamak için, hikayeler anlatırız. TED إننا نروي قصصا من أجل أن نفهم العالم الذي نعيش فيه.
    Ama şimdi Nate'in kaderim olduğunu fark etmem için Chuck'ın bendeki bazı şeyleri ortaya çıkardığını düşünüyorum. Open Subtitles ولكن الان اعتقد تشاك كان مجرد شيء لأخرج فيه عن نظامي من أجل أن ادرك ان نيت كان قدري طوال الوقت
    Daha nezih bir okula gitmek için kulüp adresini kullanıyorum. Open Subtitles لقد ذهبت إلى هناك من أجل أن اجد مدرسة أفضل
    Bilerek acıklı bir film seçmiştim. Onu teselli etmek için. Open Subtitles لقد إشتريت ستره للبكاء عليها من أجل أن أجعل أمك مرتاحه
    Kayıp parasının soruşturmasını takip etmek için polis mi olmuş? Open Subtitles إذن أنضم للشرطة من أجل أن يبقي مطلعاً على قضية ماله المفقود؟
    Gayrımeşru gönül maceralarını örtbas etmek için, Open Subtitles والأن ، من أجل أن يخفوا علاقتهم المحظورة
    Ama fanatikler, bunu yeniden yapmanıza engel olmak için... - ...ellerinden geleni yaparlar. Open Subtitles أعلم بأنه متشدد جداً بالعمل تحت الأضواء من أجل أن يوقف ما تفعله
    Hepsi de bir gün yıldız olmak için, sizin gibi borçlarını ödüyorlardı. Open Subtitles جميعهم بذلوا قصارى جهدهم، مثلك، من أجل أن يصبحوا نجوم برامج الأداء
    Bil bakalim, kim NY'ta MTV'nin yeni VJ'i olmak için çagirilmayi bekliyor? Open Subtitles احزري من الموجود في نيويورك يدفع من أجل أن تكون نجمة الإم تي في
    Son ameliyatı yapmak için dengesini sağlamaya uğraşıyoruz; fakat bu kurşun çok zor bir yerde. Open Subtitles نحن نحاول تثبيته من أجل أن نقوم بالجراحة الأخيرة لكن هذه الرّصاصة في مكان صعب جداً
    Düğünümü kusursuz yapmak için neden başka birşeye ihtiyacım olsun? Open Subtitles لم أحتاج لأي شئ ٍ آخر من أجل أن يبدو زفافي مثالياً؟
    Polis rozetini pezevenklik yapmak için bıraktın. Arabaya götür şunu. Open Subtitles لقد بعت شارتك من أجل أن تكون قوّاد للفتيات
    Bir harem inşa edebilmek için bir sürü inek, bir sürü keçi ve bir sürü para, arsa sahibi olmanız gerekir. TED ويجب أن تملك الكثير من الأبقار الكثير من الماعز، الكثير من المال، والكثير من الأراضي، من أجل أن تبني الحرملك.
    Sözümüzü tutacağımıza hepimiz yemin etmeliyiz ki sevgililer savaş yüzünden bir daha hiç ayrılmasın analar çocukları için bir daha korkuya hiç düşmesin cesur babalarımız gözyaşlarını içlerine akıtmasın. Open Subtitles و سنفعل كل شيء من أجل أن نؤكد، بأن الأحباء لن تفرقهم الحرب من جديد، و أن الأمهات لن يخافون على أطفالهم من الموت،
    Direksiyon'un başında, birgün sadece uyanıp işinizin ne olduğunu anlamak için uyuyup kalamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك أن تنام علي عجله القياده من أجل أن تستفيق و تتأكد من أن وظيفتك
    Bir keresinde onu çok fena dövmüştüm, merhamet etmem için onu yalvartmıştım. Open Subtitles ذات مرة ضربتُ (زينا) ضرباً مبرحاً وجعلتها تتوسل من أجل أن أرحمها
    Buraya kadar tekrar dönüp gitmek için gelmedim ben. Open Subtitles لم أقطع كل هذة المسافة فقط من أجل أن أنعطف وأعود مجددا
    Sen hayatta kalmak için öldürmüyorsun. Sen hayatta kaldığını hissetmek için öldürüyorsun. Open Subtitles أنت لا تقتل من أجل أن تعيش أنت تقتل لتشعر أنك حيّ
    Beni bağışla. Bir çocuğun daha olması için dua ediyorum. Open Subtitles سامحيني، إنني أتمنى وأصلي من أجل أن تحصلي على فرصة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد