bana eşlik etmek için, küçük bir kızı öldürebileceğin anlamına gelmiyor | Open Subtitles | من أجل أن ترافقني أنت لم تعفو حتى عن طفلة صغيرة |
Bu kadının yaptığı işleri yok etmek için senden bu kadın gibi davranarak derindekileri ziyaret etmeni istiyorum! | Open Subtitles | أريدك أن تذهبي إلى هؤلاء الذين في الاعماق من أجل أن تقضي على عمل نموذجك الأصلي |
Kadın liderler yaratmak için yapmanız gereken tek bir şey olduğuna inanıyorum: lider olmak için gerekli vasıflara sahip olduklarını onlara gösterin. | TED | أؤمن بشدة أنه من أجل أن تصنع نساءً قائدات تحتاج لفعل شيء واحد فقط أن تخبرهن أن لديهن ما يلزم ليصبحن قائدات |
Jet uçaklarına havaalanı yapmak için buradaki her şeyi kamulaştırıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يصادرون كل شيء هنا. من أجل أن يبنوا طائرات جيت. |
Amerikalı başka hiçbir grup vatandaş olarak tanınmak için bir göçmen gibi davranmak zorunda kalmadı. | TED | لا توجد أي مجموعة أخرى من الأمريكيين اضطرت للتصرف كمهاجرين من أجل أن يتم الاعتراف بهم كمواطنين. |
Yaşadığımız dünyayı anlamak için, hikayeler anlatırız. | TED | إننا نروي قصصا من أجل أن نفهم العالم الذي نعيش فيه. |
Ama şimdi Nate'in kaderim olduğunu fark etmem için Chuck'ın bendeki bazı şeyleri ortaya çıkardığını düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن الان اعتقد تشاك كان مجرد شيء لأخرج فيه عن نظامي من أجل أن ادرك ان نيت كان قدري طوال الوقت |
Daha nezih bir okula gitmek için kulüp adresini kullanıyorum. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى هناك من أجل أن اجد مدرسة أفضل |
Bilerek acıklı bir film seçmiştim. Onu teselli etmek için. | Open Subtitles | لقد إشتريت ستره للبكاء عليها من أجل أن أجعل أمك مرتاحه |
Kayıp parasının soruşturmasını takip etmek için polis mi olmuş? | Open Subtitles | إذن أنضم للشرطة من أجل أن يبقي مطلعاً على قضية ماله المفقود؟ |
Gayrımeşru gönül maceralarını örtbas etmek için, | Open Subtitles | والأن ، من أجل أن يخفوا علاقتهم المحظورة |
Ama fanatikler, bunu yeniden yapmanıza engel olmak için... - ...ellerinden geleni yaparlar. | Open Subtitles | أعلم بأنه متشدد جداً بالعمل تحت الأضواء من أجل أن يوقف ما تفعله |
Hepsi de bir gün yıldız olmak için, sizin gibi borçlarını ödüyorlardı. | Open Subtitles | جميعهم بذلوا قصارى جهدهم، مثلك، من أجل أن يصبحوا نجوم برامج الأداء |
Bil bakalim, kim NY'ta MTV'nin yeni VJ'i olmak için çagirilmayi bekliyor? | Open Subtitles | احزري من الموجود في نيويورك يدفع من أجل أن تكون نجمة الإم تي في |
Son ameliyatı yapmak için dengesini sağlamaya uğraşıyoruz; fakat bu kurşun çok zor bir yerde. | Open Subtitles | نحن نحاول تثبيته من أجل أن نقوم بالجراحة الأخيرة لكن هذه الرّصاصة في مكان صعب جداً |
Düğünümü kusursuz yapmak için neden başka birşeye ihtiyacım olsun? | Open Subtitles | لم أحتاج لأي شئ ٍ آخر من أجل أن يبدو زفافي مثالياً؟ |
Polis rozetini pezevenklik yapmak için bıraktın. Arabaya götür şunu. | Open Subtitles | لقد بعت شارتك من أجل أن تكون قوّاد للفتيات |
Bir harem inşa edebilmek için bir sürü inek, bir sürü keçi ve bir sürü para, arsa sahibi olmanız gerekir. | TED | ويجب أن تملك الكثير من الأبقار الكثير من الماعز، الكثير من المال، والكثير من الأراضي، من أجل أن تبني الحرملك. |
Sözümüzü tutacağımıza hepimiz yemin etmeliyiz ki sevgililer savaş yüzünden bir daha hiç ayrılmasın analar çocukları için bir daha korkuya hiç düşmesin cesur babalarımız gözyaşlarını içlerine akıtmasın. | Open Subtitles | و سنفعل كل شيء من أجل أن نؤكد، بأن الأحباء لن تفرقهم الحرب من جديد، و أن الأمهات لن يخافون على أطفالهم من الموت، |
Direksiyon'un başında, birgün sadece uyanıp işinizin ne olduğunu anlamak için uyuyup kalamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تنام علي عجله القياده من أجل أن تستفيق و تتأكد من أن وظيفتك |
Bir keresinde onu çok fena dövmüştüm, merhamet etmem için onu yalvartmıştım. | Open Subtitles | ذات مرة ضربتُ (زينا) ضرباً مبرحاً وجعلتها تتوسل من أجل أن أرحمها |
Buraya kadar tekrar dönüp gitmek için gelmedim ben. | Open Subtitles | لم أقطع كل هذة المسافة فقط من أجل أن أنعطف وأعود مجددا |
Sen hayatta kalmak için öldürmüyorsun. Sen hayatta kaldığını hissetmek için öldürüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تقتل من أجل أن تعيش أنت تقتل لتشعر أنك حيّ |
Beni bağışla. Bir çocuğun daha olması için dua ediyorum. | Open Subtitles | سامحيني، إنني أتمنى وأصلي من أجل أن تحصلي على فرصة |