Benim için bir ilişkiyi atlatmak hiç, bir haftadan uzun sürmedi. | Open Subtitles | أنه لم يأخذ منى أكثر من اسبوع لكى انسى اى علاقة |
Yeni hard disk için bir haftadan fazladır bekliyorum, anladın mı? | Open Subtitles | كنت منتظراً لأكثر من اسبوع من أجل قرص صلب جديد، حسناً؟ |
Başka seçenekleri yoktu. Neyse, şimdi bir haftadan daha az kaldı, sonra özgür olacak. | Open Subtitles | ليس امامهم خيار, وعلى اى حال, لن يمضى اقل من اسبوع حتى تكون حرة |
Fakat, görünüşe göre, bir hafta vey on gün diyebilirim. | Open Subtitles | ولكن ، من الظاهر أقول من اسبوع إلى عشرة أيام |
bir hafta önce, kendi şovumun yıldızıydım, ve şimdi Hemşireleri geri çeviren adamım. | Open Subtitles | من اسبوع انا كنت بطل هذا المسلسل والان انا الشخص الذى يكره الممرضات |
Hayır, yalnızca Josh beni aradı sandım. bir haftadır beni atlatıyor. | Open Subtitles | اعتقدت أن جوش سيتصل انه يتجنبنى منذ أكثر من اسبوع |
Bir haftayı geçti ve hala mektubu gelmedi. | Open Subtitles | مضى اكثر من اسبوع ولم اتلقى رسالته بعد |
Çünkü bir haftadan uzun süren ilişkilerim var benim. | Open Subtitles | بأنه لن يأتى احد الى جنازتى لاننى لدى العلاقات التى تدوم اكثر من اسبوع |
Hey,bu kolu takalı bir haftadan daha az oldu. Bozma kolu, böyle giderse bozulacak. | Open Subtitles | أنت، لقد حصلت على هذه الذراع منذ أقل من اسبوع احتفظ بها جانباً وإلا فإنك قد تكسر ها |
O lanet ismini kapıdan kaldırırsan belki bir haftadan fazla iş yapabilirsin. | Open Subtitles | ولو انك ازلت اسمك الغبى عن المقدمه فربما ستكون فى عمل متواصل لاكثر من اسبوع |
Orkideye ulaşmak için bir haftadan az zaman var. | Open Subtitles | حسناً، لدينا اقل من اسبوع للحصول على ذلك الأوركيد |
MÜTEAKİP BAHAR MEVSİMİNDE BİR DÜŞMAN TAARRUZU ZORLUKLA KAZANILAN MEVKİLERİ BİR HAFTADAN KISA SÜREDE GERİ ELE GEÇİRDİ. | Open Subtitles | وفي الربيع التالي استعاد الالمان هذه المنطقة في اقل من اسبوع |
Bu, geçen Salı çektiğim bir fotoğraf -- bir hafta bile olmadı -- ve yarın da bineceğiz. | TED | هذه الصورة التقطتها الثلاثاء الماضي .. منذ اقل من اسبوع .. وسوف اذهب في جولة في الغد ايضا .. |
Jessie'yle yeniden konuşmam için bir hafta geçmesi gerekti. | Open Subtitles | كان من اسبوع واحد بالضبط قبل ان اتحدث الى جيسى مره اخرى |
bir hafta önce onardığım bir balonla orayı terk ettim. | Open Subtitles | لقد تركت داركر من اسبوع مضي في بالون ارصاد قمت باعداده |
Genç bir bayan ve daha bir hafta olmadı, bana şöyle söylemişti. | Open Subtitles | هذه الشابة التى صرًحت لى منذ اقل من اسبوع |
Otopsiye göre sadece bir hafta önce ölmüş. | Open Subtitles | اثار التحلل تشير الى انها ماتت بأكثر بقليل من اسبوع |
Pekâlâ, kendisi bir haftadır kayıptı ve bugün, bir can kurtaran kulübesinde suratından vurulmuş olarak bulundu. | Open Subtitles | حسناً, أنه كان مفقودن لأكثر من اسبوع, لكنه ظهر اليوم بدون وجه في محطة الحرس |
Bir haftayı geçti. | Open Subtitles | لقد مر أكثر من اسبوع |