Bu düşünce tarzı ekonomistleri deliye çeviriyor ve zaten çevirmeli. | TED | هذا النوع من التفكير يقود الإقتصاديون الى الجنون، وينبغي لهم. |
Bu tür bir düşünce tarzını kliniklere taşımak isterdik. | TED | يجب أن نأخذ هذا النوع من التفكير إلى العيادة |
Belki de müzik dilin de ötesinde bir düşünme biçimidr | Open Subtitles | حسناً ربما لأن الموسيقاً تحتاج الكثير من التفكير بعيداً اللغة |
Ancak ikinci sorun çok fazla düşünme gerektirdi. | TED | المشكلة الثانية، على النقيض تطلبت الكثير من التفكير. |
Bence birbirinizi ne kadar özleyeceğinizi düşünmek yerine özlemeyeceğiniz yönlerinizi düşünün. | Open Subtitles | بدلاً من التفكير كمستشتاقان لبعضكما فكرا بالأشياء التي لن تشتاقا لها |
Yaklaşık 20 yıl düşündükten sonra Müslüman olduğumda .yapmak istediğim ilk şey Hacca gitmekti. | Open Subtitles | وأيضا وبعد أن أصبحت مسلما بعد أن تحولت للإسلام من عشرين عاما أو أكثر من التفكير |
Yapmak istediğim şey için fiziksel düşünmenin üç versiyonunu kullanmaya karar verdim. | TED | الذي فكرت في عمله هو استخدام ثلاث إصدارات من التفكير الجسدي لصناعة شيء. |
İpleri eline almadan önce yapacaklarının sonuçlarını iyice düşün. | Open Subtitles | قبل أن تتولّي حلّ المشكلة بنفسكِ، تأكّدي من التفكير في عواقب هذه الأعمال كافّة |
İtme mekanizmasındaki tutma modüllerini düşünüyordum. Ve ansızın bunlar aklıma geldi. | Open Subtitles | من التفكير حول آلية الدفع في برنامج العمل وبعد ذلك جائنتى الفكرة. |
Doğru mu yaptık diye düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | .. ـ لا يمكن منع نفسي من التفكير ما إذا فعلنا ـ كلا |
Ben de bu işkolik düşünce türüne en önde ve istekli olarak kapıldım. | TED | وقد كنتُ ضحية رئيسية ومستعدة لهذا النوع من التفكير. |
Bu düşünce şekli kilofobi olarak biliniyor. | TED | وهذا النوع من التفكير هو ما يسمى رهاب السمنة. |
Kuşlara ve kanatlarına daha dikkatli bakmaya başladık ve bu düşünce silsilesininden türemiş uçabilen icatlara bir bakın. | TED | بدأنا في الانتباه أكثر للطيور ولأجنحة الطيور، وتخيلوا الاكتشافات والتي انبثقت من خلال اتباع هذا المنهج من التفكير. |
Bu tür farklı düşünce türlerini yeniden ele alıp onları örneğin arabanın içine koyacağız. | TED | وسوف نأخذ مرة أخرى تلك الأنواع المختلفة من التفكير وسوف نضعها في سيارة مثلا. |
İnsanlar aklın teorisini kullanarak stratejik düşünme miktarında sınırlı gözüküyor. | TED | يبدو أن البشر يقومون بكمية محدودة من التفكير الاستراتيجي بإستخدام نظرية العقل. |
Mimarlar aslında bu şekilde faydalı, stratejik düşünme hususunda gerçekten iyidirler. | TED | المهندسين المعماريين، في الواقع جيدون جداً، جداً في هذا النوع من التفكير الاستراتيجي، واسع الحيلة. |
Bunların nadir olması gerçeği dikkatimizi çeker ve bizi yeni bir düşünme biçimine götürür. | TED | وحقيقة أن مرض الساركوما نادر الحدوث فإنها تقوم على شد انتباهنا وارشادنا إلى أنواع جديدة من التفكير. |
İki hafta düşünmek yalanımı nasıl devam ettireceğime dair bir fikir vermedi maalesef. | Open Subtitles | أخشى أن قرابة إسبوعين من التفكير لمْ تمنحني أي حلاً لكيفية إكمال خدعتي. |
Bu yüzden Batı'nın gerçekten sadece bir birey olarak düşünmek yerine, doğuya doğru bir adım atması ve kolektif hakkında bir bütün olarak düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. | TED | لذا أعتقد أن الغرب يحتاج فعلاً للمضي خطوة نحو الشرق وأن يفكر في المصلحة العامة ككل بدلاً من التفكير فقط في نفسه كفرد. |
Ancak iki yüz yıl düşündükten sonra tüm enerjimi bir şeye adamaya karar verdim aileye. | Open Subtitles | لكني قررت بعد قرنين من التفكير أن أكرس كل جهودي إلى |
Ancak iki yüz yıl düşündükten sonra tüm enerjimi bir şeye adamaya karar verdim aileye. | Open Subtitles | لكني قررت بعد قرنين من التفكير أن أكرس كل جهودي إلى |
Bu tarz düşünmenin yol açtığı bazı bağlantıları sizinle paylaşmak istiyorum. | TED | هاك بعض الأمثلة على صنف الاتصالات الموجودة التي قادني إليها هذا النوع من التفكير. |
İpleri eline almadan önce yapacaklarının sonuçlarını iyice düşün. | Open Subtitles | قبل أن تتولّي حلّ المشكلة بنفسكِ، تأكّدي من التفكير في عواقب هذه الأعمال كافّة |
İyi bir ağabey olmadığım için aklıma başka bir armağan gelmediğinden Yeon Hwa, anlayış göster lütfen. | Open Subtitles | ،أنا لستُ أخاً كبيرً جيّداً .وأنا لم أتمكن من التفكير في هديّة أخرىَ يون هوا، رجاءً تفهّمي ذلك. |
Yaptım. Çünkü seni düşünmeden duramıyordum. | Open Subtitles | فعلت هذا لأنني لم أستطع منع نفسي من التفكير فيكِ. |
Üzerinde kafa yordukça, adam mantıklı gelmeye başladı biliyor musun? | Open Subtitles | الكثير من التفكير حول الأمر جعلني أفهم هذا الرجل جيدا |