(Kız kardeşi: 16.) HB: Bay Gelehun, burada yargılanmadığınızı hatırlatmak istiyorum işlediğiniz herhangi bir suç için. | TED | 16. سيد غيلهون، أرغب أن أذكرك بأنك لست في محاكمة هنا من أجل أي من الجرائم التي ارتكبتها. |
Büyük bir suç dalgasına benziyor. Haksız mıyım? | Open Subtitles | تبدو مثل موجة من الجرائم الرئيسية المتفجرة، صح؟ |
Vergi kaçırma, dolandırıcılık. bir suç seç. Herhangi bir şey. | Open Subtitles | فلقد تهرَّب من الضريبة، و قام بالإبتزاز وارتكب الكثير من الجرائم |
İncelediğimiz suçların yüzde doksanında insanlar kapıyı açıp suçluları içeri davet etmiş oluyorlar. | Open Subtitles | تسعون بالمئة من الجرائم التي نحقق بها يفتح الناس الأبواب و يدخلون المجرمين |
Yasalarda hala bu tür suçlar için zaafiyet var. | Open Subtitles | القوانين ليس لديها حدٌّ لهذا النوع من الجرائم بعد |
Şöyle bir göz gezdirdim de şu anda bu odada üç ayrı suç işleniyor. | Open Subtitles | أنا ارى بعينى الأن الكثير من الجرائم هذا ما يمكننى رؤيته الأن |
Bir sürü suç mahallinde bulundum, ama böylesini görmedim. | Open Subtitles | لقد رأيت الكثير من الجرائم لكن أبداً لم أرى جريمه كهذه |
Eğer dediğiniz doğruysa, tarih bizi affedecek birisinin, varolması gerektiği kadar kötülüklerle dolu bir suç serisidir. | Open Subtitles | إذا كان ماتقوله صحيحا وكان التاريخ فعلا سلسلة من الجرائم الشنيعة لابد من وجود آله ليغفر لنا |
Öyle rekor sayıda bir suç geçmişi var ki, diğer davalara örnek teşkil edecek bir ansiklopedisi yapılabilir. | Open Subtitles | مجرم طليق بسجل كهذا فسوف يكون موسوعة لأطنان من الجرائم الأخرى |
Gerçek bir suç patlaması var ve belki biz seninle bunu araştırabiliriz. | Open Subtitles | هناك موجة حقيقية من الجرائم, وفكرت بأنه بإمكاننا أنا وأنت أن نحقق في الأمر |
Bu akşamüstü hediyelik eşya dükkanında bir suç dalgası mı bekleniyor? | Open Subtitles | ماذا, هل كنت تتوقع موجة من الجرائم على محلات الهدايا اليوم ليلا؟ |
Bu, Şikago'da yeni bir suç dalgasının başlangıcı mı? | Open Subtitles | أتعني تلك بداية موجة جديدة من الجرائم في شيكاغو؟ |
Ufak bir suç dalgası durumu söz konusu. | Open Subtitles | لدينا ما يشبه موجة عارمة من الجرائم الصغيرة. |
Şu an işlenen bir suç yok ve yasal sınırlama süresi çoktan sona erdi. | Open Subtitles | كما انه لا يمكن تصنيف الامر تحت اي نوعٍ من الجرائم وقانون التقادم انتهى بالفعل |
Ben yanlış bir şey yapmadım ve kesinlikle başkanlıktan alınmaya yol açacak bir suç işlemedim. | Open Subtitles | أنا لم أفعل أي شيء خاطئ و أنا بالتأكيد لم ارتكب أي من الجرائم المتهمة |
İşlediği suçların hiçbirini hatırlayamadığını söylüyor. Mahkeme için bir sürü sorun demektir bu. | Open Subtitles | وبقوله أنه لا يذكر أي من الجرائم سيسبب الكثير من المشاكل في المحكمة. |
Kırılgan şehirlerin %1-2 oranındaki üç-beş sokağının, suçların %99’una ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? | TED | هل كنت تعلم أن مابين 1 إلى 2 بالمائة من عناوين الأحياء في المدن الهشة قد تتنبأ ب 99 بالمائة من الجرائم العنيفة؟ |
Para olmasa bugün işlenen suçların birçoğu olmazdı. | Open Subtitles | حيث أنّه بدون المال , الغالبية العظمى من الجرائم التي ترتكب اليوم لَنْ تَحْدثَ, |
Sana ve ekibindeki üç kişiye maceranız sırasında işlediğiniz suçlar için savcılık dokunulmazlığına dair bir gizlilik antlaşması imzalattıklarına... | Open Subtitles | ثمة شائعات بأنك والثلاثة الآخرينأجبرتمبالتوقيع.. على اتفاقية عدم إفشاء في مقابل الحصانة النيابية من الجرائم التي ارتكبتخلال.. |
Bu binada çok suç işleniyor. | Open Subtitles | كان هنالك الكثير من الجرائم في هذا المبنى |