Senin de onlara sahip olmaman için hiçbir neden yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب يمنعكِ من الحصول على هذه الأشياء أيضاً |
Akış sitomterisinde taşıyıcı dediğimiz bir araca sahip olmayı başardım; büyük, güçlü bir lazer, üstelik firmasından parayı geri alma garantisi de var, eğer gemide işe yaramazsa geri alacaklardı. | TED | لذا تمكنت من الحصول على ما نسميه جهازاً كبيراً لقياس التدفق الخلوي، وهو ليزر كبير وقوي مع ضمان استعادة الأموال من الشركة إذا لم يعمل على متن سفينة، سوف يعيدونه. |
Onu elde etmemin tek yolu bu kadar kibirli ve sığ olmayı bırakmam. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي ستمكنني من الحصول عليها أن أتوقف عن كوني تافه وسطحي |
Birkaç yıl sonra, hayatımda bazı şeyleri kontrole almayı başardım. | TED | بعد سنوات قليلة تمكنت من الحصول على بعض السيطرة في حياتي |
Bunları nasıl ele geçirdiğine dair bi fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أدنى فكرة كيف تمكن من الحصول على هذه؟ |
Taşıma ve katılımcıların toplanması ve toplanma yeri için izinler almak için harcadığım saatlerin sayısı. | TED | هذا عدد الساعات التي قضيتها في التخطيط والتنفيذ، من الحصول على التصاريح إلى جمع المشاركين وإيجاد أماكن. |
Sana daha önce söylemek isterdim. Ama anladığım kadarıyla artık eski kocamla konuşmak için güvenlik yetkisi almam gerekiyor. | Open Subtitles | كنتُ سأخبرك عاجلا، ولكن على ما يبدو لا بد لي من الحصول على إذن |
Çekim için onay alamadık. | Open Subtitles | لم نتمكن من الحصول على الموافقة للتصوير. |
Beni öldürecek. Kızımı almalıyım. | Open Subtitles | انت لاتفهمين, سوف يقتلني لابد لي من الحصول على ابنتي |
Sırf "Billy Elliot" filmine bilet bulamadık diye hem de. | Open Subtitles | صحيح لم نتمكن من الحصول على تذاكر لـ بيلي إليوت |
Annenin sana hiç bir zaman sahip olamazsın dediği arabaya sahip olmak gibi bir şey. | TED | إنها مثل السيارة التي تريدها دائما، وأن والدتك قالت أنك لم تتمكن من الحصول عليها. |
Aynı zamanda çeşitli kimliklere sahip olmanıza müsaade eden birçok din ve ulus da var. | TED | هناك العديد من الديانات والعديد من الأمم وهذا يمكنك من الحصول على هويات متعدد في نفس الوقت. |
Eğer sevdiğim iki şeye de aynı gece sahip olabilirsem, ...öylesine tatmin olurum ki hayatımın... | Open Subtitles | إذا تمكنت من الحصول على الشيئين الذي أحب في ليلة واحدة .. سأكون راضياً أن أتخلى عن |
Tekrar, iki dakika ve bu değişiklikleri elde ediyorsunuz. | TED | لذا مرة أخرى، دقيقتين، وستتمكن من الحصول على هذه التغييرات |
Bu kadar az hareketten bu kadar çok bilgiyi nasıl elde edebiliyoruz? | TED | كيف تمكنا من الحصول على هذا القدر من المعلومات من هذه الحركة القليلة؟ |
Ayrıntıda, örneğin, elektron kütlesini elde edemediler, ve kuramda kullanamadılar. | TED | في تفاصيلها، على سبيل المثال، لم يتمكن العلماء من الحصول على كتلة الإلكترون بما ينسجم مع هذه النظرية. |
Vücudu yok etmeden önce DNA örneği almayı unutmayın. | Open Subtitles | تأكد من الحصول على عينة من الحمض النووي قبل التخلص من الجثة |
Hayır, fakat cep telefonundan yaptığı son on aramayı almayı başardım. | Open Subtitles | لا، ولكني تمكنت من الحصول على اخر 10 مكالمات أجراها من هاتفه الخليوي |
Hayır, fakat cep telefonundan yaptığı son on aramayı almayı başardım. | Open Subtitles | لا، ولكني تمكنت من الحصول على اخر 10 مكالمات أجراها من هاتفه الخليوي |
Hayır, onunla bir şeyler içip dikkatini dağıtmak zorundasın, böylece telefonunu ele geçireyim. | Open Subtitles | كلا،عليك فقط تناول مشروب معها وصرف إنتباهها حتي أتمكن من الحصول علي هاتفها |
Sınavlar esnasında nöbetler geçirdim ama Nairobi Üniversitesi'nde bir aktüeryal fen derecesi kabulü için iyi notlar almak için kontrol ettim. | TED | أصبت بنوبات أثناء الإمتحانات، لكن تمكنت من الحصول على درجات جيدة كفايةً للإلتحاق بدرجة في علم حسابات التأمين في جامعة نيروبي. |
Silahımı almam imkânsız. | Open Subtitles | حسنا، ليس هناك طريقة أتمكن من الحصول مسدسي. |
Dört imza alamadık, | Open Subtitles | لم نتمكن من الحصول على التوقيعات الأربعة |
Bir dakika bekle. Bagajdan bir şey almalıyım. | Open Subtitles | في انتظار لحظة لا بد لي من الحصول على رزق |
Bilgi sızdırma olduğuna dair hiçbir kanıt bulamadık. | Open Subtitles | إن كان داخل التداول لم نتمكن من الحصول على أيّة دليل له |