ويكيبيديا

    "من القوة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güç
        
    • güçlü
        
    • gücü
        
    • güce
        
    • gücüne
        
    • kuvvet
        
    • gücünü
        
    • gücümüz
        
    • gücünün
        
    • kadar güçlüdür
        
    • iş gücümüzün
        
    Evet. Fakat bu ona yeteri kadar güç ve güven veriyordu. Open Subtitles نعم, و لكن هذه تعطيه ما يكفي من القوة و الآمان
    Bir bıçağı var. Gerekli minimum güç. Beni anlıyor musun? Open Subtitles لديه سكيناً , الحد الأدني من القوة الضرورية أتفهمني ؟
    Bütün o klonları kontrol etmek çok büyük bir fiziksel güç gerektirmeli. Open Subtitles التحكم في كل هذه النسخ لابد أن يستهلك كمية هائلة من القوة
    Ekibimin yaptığı işin etkili olduğunu bilsem de tepkilerin eşit derecede güçlü olmasını beklemiyordum. TED وبينما كنت أعلم أن الجهد الذي قام به فريقي كان جبارًا، لم أكن أتوقع أن يكون رد الفعل بنفس القدر من القوة.
    Tek bir Göksel Varlık'ın böyle bir girişime yetecek gücü yoktur. Open Subtitles السماوية واحدة لا تملك ما يكفي من القوة لمثل هذه المؤسسة.
    Çok fazla verimiz var, bu yüzden de çok fazla güce sahibiz. TED إننا نملك الكثير من البيانات ، لذا فلدينا الكثير من القوة والسلطة.
    Bir tekel dükkanı soymak için böyle bir ateş gücüne ihtiyacın yoktur. Open Subtitles لا، أنتِ لا تحتاجي ذلك النوع من القوة النارية لسرقة محل كحول.
    Bazen keşke süper kuvvet yerine süper duyma gücün olsaymış diye düşünüyorum. Open Subtitles أتعلم أحيانا أود لو كان لديك سمع خارق بدل من القوة الجسدية
    Öyle bir güç arazide Lucy için çok değerli olurdu. Open Subtitles سيفيد هذا النوع من القوة لوسى فى الميدان حيث نحتاجها
    Aynı zamanda, tamamen dolu olan ambulans 4170 kg ağırlığındadır bunun için maksimum 44,498 newtonluk güç kullanman gerek. Open Subtitles وسيارة الإسعاف الممتلئة تزن حوالي 9200 باوند مما يعني أنَّ عليكِ إستعمال حد أقصى من القوة يساوي 44498 نيوتن..
    ♫ Dum da ta da dum ♫ ♫ Dum da ta da dum ♫ ♫ Da ta da da ♫ İşte bu büyük bir güç. TED ♫ دوم دا تا دا دوم ♫ ♫ دوم دا تا دا دوم ♫ ♫ دا تا دا دا ♫ هناك الكثير من القوة.
    Bir güç yolculuğunda başınıza gelecek olanlar bundan ibaret olur. TED هذا بالفعل ما يحدث عندما تكون خلف المزيد من القوة فقط لا غير.
    Pekala, bu hepiniz için +1 sosyal dayanıklılık demek. Yani, artık arkadaşlarınızdan, komşularınızdan, ailenizden, içinde bulunduğunuz topluluktan daha fazla güç alıyorsunuz. TED حسناً، جميعكم لديكم مرونة اجتماعية إضافية واحدة مما يعني أنك اكتسبت مزيداً من القوة من أصدقائك جيرانك، عائلتك، مجتمعك
    Gözbebeklerim büyür. Bana bir güç geldiğini hissederim. TED لكانت عيني تتسعان. لكنتُ أشعر بموجة من القوة.
    Bir gün bu teknolojiler o kadar güçlü olacak ki beynimizi bozup yeniden yaparak kendimizi daha iyi tanımak için bu teknolojileri kullanacağız. TED وبالتدريج تلك التكنولوجيا ستبلغ من القوة ما يساعدنا في فهم انفسنا بتفكيك و تركيب المخ البشري ذاته.
    Aynı zamanda, ışın enerjisi Dünya'ya zarar verecek kadar güçlü olabilir demek. Open Subtitles و مع ذلك، فهذا يعني.. أن طاقة الأشعة ستكون من القوة بحيث تؤذي الأرض
    Bu geminin çok fazla ateş gücü var... ama onu bu şekilde almadık. Open Subtitles هذه السفينة لديها الكثير من القوة النارية ولكن هذا ليس السبب في سرقتها
    Fakat biz bu dengesizliği birlik hâlinde sesimizi çıkararak ve güce karşı gerçekleri konuşarak yeniden şekillendirebiliriz. TED لكننا نغّير خلل التوازن هذا بالمجاهرة بمناهضتنا له بصوت واحد وخلق أماكن لقول الحق بالرغم من القوة.
    Bu işleri telafi etmenin bir yolu sağlık çalışanlarını resmi iş gücüne kazandırmakla olur. TED أحد السبل للتعويض عن خسارة فرص العمل هي جعل العاملين في الخدمات الطبية المجتمعية جزء من القوة العاملة
    Ancak hiçbir kaba kuvvet size Pantheon'un kubbesini veremez, ne 2.000 yıl önce, ne de bugün. TED ولكن أي قدر من القوة الغاشمة تمكنك من بناء قبة البانثيون، قبل 2000 سنة، ولا اليوم.
    Tüm bu vatandaşlar birleşerek bir ağ oluşturuyorlar. güç birliklerinden oluşan bir takım ada. Bu da bize parçalanmışlığı ve güç tekellerini aşma gücünü veriyor. TED كل أولئك المواطنين، الموحدون، قد شكلوا شبكة، أرخبيلا من القوة الذي سيمكننا من تجاوز الخلل واحتكار السلطة.
    Daha çok altınımız, daha çok gücümüz, herşeyimiz. Open Subtitles سوف نحصل على المزيد من الذهب و المزيد من القوة ، المزيد من كل شئ
    İki: İç kısım çekim gücünün daha fazla olması için içe kıvrıktır. Bu da daha fazla güç demektir. TED ثانياً : منتصف قوس متجه نحو الداخل لعزم أكبر حين شد وتر السهم مما يعني المزيد من القوة و العزم
    Patlama o kadar güçlüdür ki demirin bir kısmı füzyona girerek daha ağır elementler oluşur. Open Subtitles الإنفجار من القوة بحيث يجبر بعض الحديد على الأندماج مشكلاً ذرات أثقل
    Robotlar yakında fabrikaları terk edecekler ve dünyamızın bir parçası olucaklar, iş gücümüzün bir parçası olacaklar. TED وقريباً لن تعود الروبوتات مقتصرةً على المعامل فقط، بل ستصبخ جزءاً من عالمنا. ستصبح جزءاً من القوة العاملة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد