Bu adam kendini bir kitap serisi içinde Dünya'ya yüklemenin bir yolunu bulur. | TED | لذا تخيل طريقة لتحميل نفسه في بيئته في سلسلة من الكتب في الحقيقة |
Her gün, okula neden 4 çanta kitap götürüyorsun, anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لمَ تحتاج لأربع حقائب من الكتب لتذهب للمدرسة |
Her gün, okula neden 4 çanta kitap götürüyorsun, anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لمَ تحتاج لأربع حقائب من الكتب لتذهب للمدرسة |
Tüm bildiklerim kitaplardan geliyordu ve Fransız Devlet Tiyatrosu'ndaki harika bir Fransız aktris hakkında bir kitabı yeni bitirmiştim. | Open Subtitles | كل معرفتى جاءت من الكتب و كنت قد انتهيت لتوى من قصة عن ممثلة فرنسية لامعة من الكوميدى فرانسيز |
İlk önce, "Sanırım Bay Hunt bazı kitaplar aldı." dedi. | Open Subtitles | في البداية قالت أنها تذكر إعطائه كم كبير من الكتب |
Sana yardımcı olabilecek kitapların bir listesini de ekledim oraya. | Open Subtitles | لقد أعددتِ قائمة من الكتب التي قد تكون عوناً لكِ. |
Bunu küçükken tam olarak anlayamazsın, ancak büyüyüp çok sayıda kitap okuduğunda mümkündür. | Open Subtitles | لا يمكنك فهمها وأنت صغيرة فقط عندما تكبرين وتقرأين الكثير الكثير من الكتب |
Ağırlıklı olarak tıbbi çevrelerde yayımlanmış çeşitli kitap ve makaleleri var. | Open Subtitles | لقد كتبت العديد من الكتب و المقالات نشرت فى الاوساط الطبية |
Istırap hakkında bir sürü kitap okumaktayım ve ve hepsi hayatınızda büyük bir değişiklik yapmadan önce 6 ay beklemek gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | لقد كنت أقرء كثيراً من الكتب عن الحزن والمواساة وكلها تقترح الانتظار لستة أشهر قبل أن تقوم بأن تغييرات كبرى في حياتك |
Baek Hae-soo son 20 yılda bir çok liste başı kitap yazdı. | Open Subtitles | بيك هي سو كتبت العديد من الكتب الأكثر مبيعا في ال20سنة الأخيرة |
Ama bu konuda yazılmış bir sürü kitap var ve siz bir tarihçisiniz yani hakkında iyice bilgi verebilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن الكثير من الكتب تتحدث عن هذه المحرقة وانت ايضا معلمة تاريخ على الاقل ستفكرين لماذا حدث كل هذا |
Yüzlerce erkek kitabı haricinde sahip olduğu her şeyi satmış. | Open Subtitles | باعَ كل ممتلكاتهُ حديثاً ما عدا المئات من الكتب الصغيرة |
Belki de Danny senin kadar kişisel gelişim kitabı okumamıştır. | Open Subtitles | داني لرُبمَا لم يقرأ العديد من الكتب المساعدة الذاتية كمثلك |
Kitaplarımdan oluşmuş büyük bir piramit, Don Birnam'ın bir kitabı. | Open Subtitles | أمام هرم عظيم من الكتب رواية لدون بيرنام |
Evet, kitaplar harikadır ama pek çok şey deneyimle öğrenilir. -Sahi mi? | Open Subtitles | لكن هناك أشياء كثيرة نتعلمها من التجربة ولا يمكن تعلمها من الكتب |
Kaldı ki, bu tür kitaplar her zaman çok sıkıcı ve risksizdir. | Open Subtitles | إلى جانب، أن هذه الأنواع من الكتب دائما مملة جدا، وآمنة جدا |
Babam bana bu tür kitaplardan öyle çok verdi ki, bir kütüphane kurabilirim. | Open Subtitles | انتهيت منه، أعطاني أبي الكثير من الكتب يمكنني إنشاء مكتبة من كثرتها، أرجوكِ |
Zihinsel değildir. Bize kitaplardan ve teorilerden gelen birşey değildir. | TED | انها ليست بالشيء الذى يأتي إلينا من الكتب والنظريات. |
Öncelikle, şu trendi takip ediyorum 'Aptallar için Şu-ve-Şu' gibi kitapların olduğu trendler. | TED | بداية، لقد كنت أتابع هذا التوجه حيث يوجد لدينا سلسلة إصدارات من الكتب التي تسهل الموضوع على الأغبياء |
Carmilla'yı duymuştum, ama senden bahsedildiğini hiç duymadım. Görünüşe göre tarih kitaplarına geçecek kadar kötü biri değilsin. | Open Subtitles | لقد سمعت بكميلا ولكنى لم اسمع عنك من الواضح انه لم يبقى شيئ من الكتب |
Ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler ve bebek maskesi kırık. | TED | لكن هذه المهارات تعلموها غالباً من الكتب المدرسية، وقناع الأطفال هذا محطم. |
Bana indirim yapıyorlar. Benim alanımla ilgili çok kitapları var. | Open Subtitles | أحصل على تخفيض وهناك قسم كامل من الكتب في مجالي |