En az 24 saat. Işık gösterisini kaçıracak Ne yazık ki. | Open Subtitles | على الاقل 24 ساعة من المحزن انه سيغيب عن عرض الضوء |
Ne yazık ki onun intihar eğilimini bilmesine rağmen ikinci kere fazla çaba sarfetmedi. | Open Subtitles | من المحزن أن معرفة ميولها الأنتحارية لم تجعلة يبذل جهد أكبر فى المرة الثانية |
Karayipler'deki bu güzel adaların, birer Japon genelevine dönüştüğünü görmek çok üzücü. | Open Subtitles | من المحزن أن نرى جزر الكاريبي الجميلة تتحول إلى مواخير مُجهّزة لليابانيين |
Tanrım, çok üzücü. Eskiden kadınlar sahte orgazm, gerçek turta yaparlardı. | Open Subtitles | كانت النساء أنه من المحزن جدا , هزات وهمية والكعك القرارات. |
Maalesef, yenilmeleri kaçınılmazdı. | Open Subtitles | من المحزن فى الامر ان خسارتهم كانت ساحقة |
Şehre en son gittiğimde orada ne olduğunu öğrenmek istedim ama Ne yazık ki öğrenemedim. | Open Subtitles | حين كنت بالمرات الأخيرة في المدينة أردت حقا أن أعرف ما الذي لديهم هناك؟ لكن من المحزن أنني لم أنجح فى المعرفة |
Ne yazık ki sende ikisi de yok. | Open Subtitles | أو لديه مبلغ كبير من المال و أنت من المحزن تفتقر إلى الإثنين |
Ne yazık ki, bunu izliyorsan ben öldüm demektir. | Open Subtitles | , من المحزن ، أن تُشاهدُ هذا الآن . مما يعني أني ميت |
Ne yazık ki, kardinalin başı insanları yönetmekle aşırı derecede meşgul, başrahibe. | Open Subtitles | من المحزن يا رئيسة الدير عمل الكاردينال مغمور بإدارة الرجال |
Ne yazık ki, meditasyon, başarı sağladığım tek sanat türü. | Open Subtitles | من المحزن,أن التأمل هو نوع الفن الوحيد الذى اتقنه |
Ne yazık ki bu deneyi sen yaşayamayacaksın. | Open Subtitles | من المحزن ، أنها تجربة لن تمري بها ابدآ. |
Yani şempanzelerin, dünyadaki pek çok diğer yaratık gibi, habitatlarını kaybediyor olmaları çok üzücü. | TED | لذلك من المحزن جدا أن تجد الشمبانزي، مثل العديد من المخلوقات حول العالم، تفقد مساكنها الطبيعية. |
Amerikalı siyahların Afrika hakkında Tarzan'dan başka bir şey bilmiyor olması çok üzücü. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المحزن أن الزنوج الأميركيين لا يعرفون شيئا عن أفريقيا ما عدا طرزان |
Fakat öyle tuhaf bir ailesi ve hısımlarının olması çok üzücü. | Open Subtitles | من المحزن أن تكون لها تلك الأسرة وتلك الصلات الضعيفة |
Evi bu şekilde görmek gerçekten çok üzücü. | Open Subtitles | نوع ولتر من المحزن أن يفكر من ذلك المنزل كل كوبويبي. |
Maalesef seans bitti. Sıradaki müşterim geldi. | Open Subtitles | من المحزن, ان هذه الجلسة قد انتهت زبوني القادم هنا |
Maalesef, annem oraya kalem kutusu koyabiliyor. | Open Subtitles | من المحزن ان امي يمكنها الحصول على حالة قلم الرصاص كلها فوق |
Bu gece beni aradığında, geri döndüğün için bir bakıma üzüldüm aslında. | Open Subtitles | عندما كنت ودعا لي هذه الليلة ، على نحو ما ، وكان النوع الأول من المحزن أن تعودين. |
Ben bunun için yaşıyorum. Söylemesi ne kadar üzücü olsa da. | Open Subtitles | من المحزن أن أقول أن هذا ما أعيش من أجله |