Ancak daha önce de uzaylı teknolojileri 51. Bölge'den kaybolmuştu. | Open Subtitles | لكن , التقنيات الفضائية سبق وفُقدت من المنطقة 51 من قبل |
Hayalet Bölge'den kaçtığım zamanla aynı. | Open Subtitles | هذا هو الوقت ذاته الذي هربت فيه من المنطقة الشبحية |
Tripodlar bir kez saldırıya geçince, o bölgeden bir daha haber alınamıyor. | Open Subtitles | ما أن يبدأ ذوي الاقدام الثلاثية بالحركة حتى تنقطع الاخبار من المنطقة |
Tripodlar bir kez saldırıya geçince, o bölgeden bir daha haber alınamıyor. | Open Subtitles | ما أن يبدأ ذوي الأقدام الثلاثيّـة بالحركة حتى تنقطع الأخبار من المنطقة |
Uydu görüntüsünde karanlık bölgenin her iki tarafında da birer sıradağ var. | Open Subtitles | صورة القمر الصناعى بها سلسلتين جبليتين على كل جانب من المنطقة المظللة |
Bu filmde Bulgaristan'dan alınan Yahudilerin Treblinka'ya götürülüşü gösteriliyor. | Open Subtitles | هذا الفيلم يُظهر اليهود من المنطقة البلغاريّة المحتلة |
Buralı olmadığımı yürüyüşümden anlayacaklar. | Open Subtitles | سيعلمون ذلك من طريقة كلامي أنني ليس من المنطقة |
bölgedeki Riker adında bir ahbapla konuşuyordum. | Open Subtitles | هل تعرف ، كنت أتحدث مع شخص من المنطقة ، اسمه رايكر |
Sonunda Hayalet Bölge'den iyi bir şeyin geldiğini bilmek güzel, özellikle büyük bir sorunumuz varken. | Open Subtitles | وأخيرا , من اللطيف معرفة أنها خرجت سليمة من المنطقة الشبحية خصوصا , أن الأن نواجه مشكلة كبيرة |
Hayalet Bölge'den kaçtığım gün oraya meteor çarpmıştı. Şimdi gemi nerede? | Open Subtitles | لقد أصيبت بنيزك في نفس اليوم الذي هربت فيه من المنطقة الشبحية |
Hayalet Bölge'den kaçan suçluları toplayabilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذى يستطيع مطاردة السجناء من المنطقة الشبحية |
Ahırda saldırıya uğradığın zaman, Hayalet Bölge'den kaçmasına neden olduğun bir yaratığın etkisi altına girdin. | Open Subtitles | عندما هوجمت بالحضيرة، أنت أصبت بواسطه كائن أطلقت سراحه من المنطقة الشبحية. |
"Anne, eğer bunu okuyorsan Tarafsız Bölge'den dönememişim demektir." | Open Subtitles | أماه، إن كنت تقرئين هذه الرسالة فلم أنجُو بخروجي من المنطقة المحايدة |
Sizi ve diğer bilim adamlarını sıcak bölgeden çıkarmak için talimat aldım. | Open Subtitles | كانت تعليماتى أحضارك أنت وعلماء آخرين للخروج من المنطقة الخطرة |
Sizler, benimle gelin. bölgeden uzaklaşın. | Open Subtitles | تلك المجموعة, تعالوا معي إخرجوا من المنطقة |
Bu bölgeden uzaklaşın. İkinci Kule aşağı iniyor. | Open Subtitles | أخبرونا لاسلكيا اخرجوا الاسعاف من المنطقة البرج الثانى سينهار |
Evet, ama güvenli bölgeden çıkar çıkmaz, kirli bölgeye girecek. | Open Subtitles | نعم، ولكن بمجرد أن يخرج من المنطقة الامنة سيكون في منطقة ملوثة |
Phoenix Adalarında birçok deniz dağı bulunmaktadır. bölgenin özellikle korunan parçalarıdır. | TED | هناك الكثير من جبال الأعماق البحرية، في جزر فينكس و هي بالذات تُعد جزءاً من المنطقة المحمية. |
Tabii, daha fazla yorum yapmadan önce bölgenin meteoroloji verilerine bakmak lazım. | Open Subtitles | بالطبع, سيكون علي أن أتفقد البيان الإرصادي من المنطقة قبل أن نخمن أكثر من ذلك |
Phantom Zone'dan çıkmanın tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناك سبيل وحيد للخروح من المنطقة الشبحية |
Upper West Side'dan Tara Lynn Wagner canlı olarak bildiriyor. İyi misin? | Open Subtitles | كان معكم مباشرة من المنطقة الغربية الشمالية تارا لاين واجنر ، قناة نيويورك 1 هل أنت بخير ؟ |
Öyleyse Buralı değilsin değil mi? Ben mi? | Open Subtitles | اذن, انت لست من المنطقة, اليس كذلك؟ |
Ailem aslında Buralı. | Open Subtitles | في الحقيقة عائلتي من المنطقة. |
Bazıları bölgedeki baz istansonunda yapılmış. | Open Subtitles | بضع من المكالمات قد صدرت من برج قريب من المنطقة |
Çok şükür bölgedeki diğer yürüyüşçüleri yolladık. | Open Subtitles | حمداً للرب، أننا قمنا بإخراج كل المتنزهين الآخرين من المنطقة |