ويكيبيديا

    "من الواضح أنّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Belli ki
        
    • Görünüşe göre
        
    • aşikâr
        
    • olduğu kesin
        
    • besbelli
        
    • delillere göre
        
    Belli ki bunu çözmenin tek bir mantıklı yolu var. Open Subtitles من الواضح أنّ هناك طريقة عاقلة واحدة لحلّ هذا الأمر.
    Sonra açıklara doğru baktım ve tekne ışıklarının yandığını fark ettim, yani Belli ki hava kararıyordu her ne kadar ben fark etmesem de. TED ثمّ نظرتُ بعيداً على الشاطئ فلاحظتُ أضواء القوارب، لذا كان من الواضح أنّ الظلام يخيّم، رغم أنني لم أكن قد أدركت ذلك.
    Kiralık bir katil. Belli ki biri onu tutmuş. Open Subtitles قاتلة مُستأجرَة من الواضح أنّ هناك مَنْ قام بتوظيفها
    Görünüşe göre, düşünceleri daha önemli olanlar farklı düşünüyorlarmış. Open Subtitles من الواضح أنّ الآراء الأهمّ كان لها تصوّر آخر
    Ama Görünüşe göre, her şey güzel kokuyor. Open Subtitles لكن من الواضح أنّ الأجواء باعثة على النشوة.
    Çünkü şurası aşikâr ki, bu herif ve açtığı dertler dünyevi zevklerle aramda bir engel. Open Subtitles لأنه من الواضح أنّ هذا الرجل ومشاكله، يحولون بيني وبين الملذّات الدنيوية
    Bize söylemek istediği şeyin bu listeyle ilgisi olduğu kesin. Open Subtitles من الواضح أنّ ما أراد إخبارنا به له علاقة بهذه القائمة.
    Belli ki, bir şey seni üzüyor. Open Subtitles لا حاجة لعمل ضجة من الواضح أنّ هناك شيء يزعجك
    Belli ki ilaçlar vücudundan çıkmamış. Open Subtitles من الواضح أنّ الأدوية لم تغادر جسده تماماً
    Belli ki kendi kendime konuştuğumu da duyabiliyorlar. Open Subtitles من الواضح أنّ بوسعهم سماعي وأنا أحادث نفسي كذلك.
    - Benden bu kadar artık. Belli ki yapacak daha iyi şeylerin var. Hayır, hayır Camille. Open Subtitles لقد تجاوزت الأمر، من الواضح أنّ لديك أشياء أهم تود القيام بها.
    - Benden bu kadar artık. Belli ki yapacak daha iyi şeylerin var. Hayır, hayır Camille. Open Subtitles لقد تجاوزت الأمر، من الواضح أنّ لديك أشياء أهم تود القيام بها.
    Belli ki, ünlü sahibimiz bu hafta gemiyi kimin yürüteceğini belirlemek için yukarıda büyük bir çarkıfelek çeviriyor. Open Subtitles يجب عليهم أن يركّبوا باباً دوّاراً بالأعلى. من الواضح أنّ مالكنا اللامع يعتمد الحظ ليختار من يدير الصحيفة هذا الأسبوع.
    Pekala, Belli ki sizde bir şeyler var. Kim söyleyecek? Open Subtitles حسناً ، من الواضح أنّ هذا غير مريح لمَ لا يخبرني شخصٌ لماذا؟
    Belli ki adamın kafasında tek bir düşünce var. Open Subtitles من الواضح أنّ هناك شيئ واحد فقط في عقل ذلك الرجل.
    Belli ki, bu sayfaların bir yırtılma sebebi var. Open Subtitles من الواضح أنّ هناك سبب لتمزّق كلّ هذه الصفحات
    Görünüşe göre siz kötü polis olmalısınız. Bu da sizi iyi polis yapıyor. Open Subtitles من الواضح أنّ ذلك يجعلكِ الشرطيّة السيّئة، وأظنّكِ الشرطي الصالح
    Ona, benliğini ben verdim. Görünüşe göre güvenimi boşa çıkardı. Open Subtitles أنا من صنعته، لكن من الواضح أنّ ثقتي كانت بغير محلّها.
    Görünüşe göre cennette bir sorun var. Open Subtitles حسنٌ، من الواضح أنّ ثمّة مشكلة في الجنّة.
    Çok kesin bir miktar. Belli bir şey için gerektiği aşikâr. Open Subtitles مبلغ محدد من المال، من الواضح أنّ هناك غرض محدد
    Bu adamda göründüğünden daha fazlası olduğu kesin. Open Subtitles حسنا، من الواضح أنّ هناك ماهو أكثر في هذا الرجل.
    Yani, babanın seninle zaman geçirmek istemediği besbelli ama sahile falan gidebilirsin yani. Open Subtitles أعني , من الواضح أنّ والدك لايريد أني يقضي بعض الوقت معك ولكن, اذهب إلى الشاطئ وافعل مايحلو لك
    60 yıl sonra ortaya çıkan delillere göre, Pearl Harbour'a yapılacak saldırı haftalar öncesinden biliniyordu, yapılması istenmişti ve provake edilmişti. Open Subtitles من الواضح أنّ لَيسَ فقط كَانَ الهجومَ على بيرل هاربور عَرفَ الأسابيعَ مُقدماً، هو كَانَ مطلوبَ بشكل تامّ وأُثيرَ. روزفيلت، الذي عائلته كَانتْ نيويورك، المصرفيون منذ القرن الثامن عشرِ،

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد