Yani çekirdek nikel ve demirden çok daha ağır bir şeyden oluşuyor olmalı. | Open Subtitles | لذا الصميم يجب أن يكون مصنوع من شيء ما أثقل من النيكل والحديد |
yapmak zorundaydık. Ancak bir şeyden 900 tane olunca sorun şu ki her adımı 900 kez yapmanız gerekiyor. | TED | وبذلك فمشكلة الحصول على 900 من شيء ما هو أنه عليك القيام بكل خطوة 900 مرة. |
Kafana takılan bir şey varsa, bir şeyden emin olamıyorsan babana sor. | Open Subtitles | إن كان هناك شيء يضايقك أوأنكِ لست متأكدة من شيء ما |
bir şeylerden korkuyor gibi olduğu yerde duruyor. | Open Subtitles | انها هادئة جداً , و كأنها خائفة من شيء ما. |
Sizin koca bir orduyu yendiğinizi duymuştum gezegenin birinde bir şeylerden oluşan koca bir orduyu. | Open Subtitles | سمعت أنك ذات مرة قضيت بمفردك على وابل من شيء ما في نظام ما. |
Dylan, bu öğleden sonra gördüğüm bir kadın otel odasında ölü yatıyor çünkü Cam ve ben Bir şeye çok fazla yaklaştık. | Open Subtitles | يا ديلان، امرأة رأيتها بعد ظهر هذا اليوم, كاذبه وجدت ميته في غرفة الفندق لأنى وكام كنا قريبين جدا من شيء ما. |
Başlarda sanırım eve gitmeyi istiyordum, fakat şimdi karar verdim ki, bir şeyin parçası olmak isterim, devamlı bir parça, ne demek istediğimi anlarsan. | Open Subtitles | في البدايه كنت أعتقد أني أريد العودة للمنزل لكن الآن قررت الإهتمام بكوني جزء من شيء ما جزء دائم , إذا فهمت ما أقصد |
Biraz zaman ver, Bir şeyi kontrol etmem lazım... Hanımefendi. | Open Subtitles | امنحينا دقيقة أحتاج فقط أن أتحقق من شيء ما سيدتي |
Peki, şimdi gidiyorum ama bir şeyden emin ol. | Open Subtitles | سأغادر الآن.. لكن يجب أن تتأكد من شيء ما |
Bizi bir şeyden korumaya çalıştığına, ben de inanıyorum. | Open Subtitles | أتعرف , أعتقد أنه كان يحاول أن يحمينا من شيء ما |
Bence, seni buraya göndermesinin sebebi kısa bir süreliğine de olsa seni bir şeyden korumak içindi. | Open Subtitles | أعتقد أن سبب أرسالها لك إلى هنا لكي تحميك من شيء ما على الأقل لفترة وجيزة |
Herhangi bir şeyden korkarsan bir sesten veya karanlıktaki bir şeyden sadece kavalı çal ve korkun geçsin. | Open Subtitles | إذا شعرت بالخوف من شيء ما صوت أو شيء ما في الظلام فقط أعزف الصفارة |
Sahip olacak kadar çok şanslı olduğum bir şeyden, bir başkasını nasıl olurda mahrum edebilirim? | Open Subtitles | لذا كيف سأستبعد شخص ما من شيء ما أنا محظوظ جداً لأملكه ؟ |
bir şeyden kaçıyor gibisin. | Open Subtitles | وأسرعتإلىمكانمثلهذا، يبدو و كأنك تهرب من شيء ما. |
Bana sorarsan, ya ölmeyi isteyen birisin ya da bir şeylerden kaçan biri. | Open Subtitles | إذا سألتني , فأنت إمّا شخص ترغب بالموت أو شخص هارب من شيء ما |
Anladım ki, bir şeylerden kaçan tek ben değildim. | Open Subtitles | أنا أفضل من يركض، أدركت أني لست الوحيد الذي يهرب من شيء ما |
Sanki bir şeylerden kaçıyorlarmış gibi ayrılmaları çok garip. | Open Subtitles | لقد كان الأمرُ غريبًا و كأنّهم كانوا يهربون من شيء ما |
Bir dakika önce Bir şeye çok sinirlenmiştim şimdi ise ne olduğunu hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | أتعرفين, قبل دقيقة .. كنت غاضبًا من شيء ما والآن لا أستطيع أن أتذكر ماهو |
Booth'un böyle Bir şeye katlanabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد فقط بانه يجب أن تكون مدركاً بأن بوث قد عانى من شيء ما هناك |
Tv'deki bir şeyin parodisiyle tamamen yeni bir şey yaratıldı. | TED | شيء جديد تماماً تم ابتكاره هنا من السخرية من شيء ما على التلفزيون |
Benim için Bir şeyi kontrol eder misin? | Open Subtitles | تاكد من شيء ما لي |
Ama galiba Bir şeylere canı sıkılmış. | Open Subtitles | لكنّي أعتقد أنّه مستاء من شيء ما |
Bir şeylerin yarısı olarak sadece güvende hissetme. | Open Subtitles | أتعلم, الشعور بالأمان فقط كجزء من شيء ما |