"من فقدان" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaybı
• kaybetmekten daha
• kaybetmiş
• kaybetmeden bir
• daha kaybetmekten
• kaybın
• kaybına
• kaybettiği için
• kaybetmenin

Ama bunun yerine çoğu hastada hafıza, motor beceri ve konuşma kaybı görülürdü.
بدلاً من ذلك، معظم المرضى عانوا من فقدان الذاكرة المهارات الحركية، و اللغوية

Tedaviyi uygula, insan formuna dön ama geriye dönük hafıza kaybı yaşa.
تأخذ العلاج، وتعود إلى الشكل البشري ولكن سيعانون من فقدان الذاكرة التراجعي؟

Asıl sıkıntı olan ise hafıza kaybı yaşayacağım endişesi.
المرض السائد حقًا هو القلق أكثر من فقدان الذاكرة.

Eğer Sokar en büyük güce ulaşırsa,... ..sonuçları bir kaç iyi insanı kaybetmekten daha büyük olur.
لو نجح سوكار بالوصول للقوة المطلقة ستكون العواقب أشد كثيرا من فقدان بضعة أشخاص طيبين

Toplam olarak çok kan kaybetmiş ve kafaya ufak bir darbe almış.
إجمالاً، إن الرجل عانى من فقدان دم كثير، رض خفيف في الرأس

Emmet ile irtibatı kaybetmeden bir ay önce parmağını böcek ısırdığını ve iltihap olduğunu bir türlü tedavi edemediğini söylemişti.
قبل شهر من فقدان الاتّصال مع (إيمت)، قالليأن حشرةًقرصتهفيإبهامه... وأصيب بعدوى لم يتمكّن من التخلّص منها، إذ طلب منّي البحث عن معالجة طبّية لها.

O duyguyu bir kez daha kaybetmekten korkuyorsun ama bu duygu için insanları incitmen gerek ve artık gücün kontrolü sende değil.
أهو مثل أن تكوني خائفة من فقدان ذلك الشعور مجدداً ؟ وبعدها فسيكون لا بأس به أن تؤذي الناس ؟

Anlayacağınız üzere hafıza kaybı, yaşını kabullenmek gibi sıkıntıları vardı.
كانت تعاني والدتي من فقدان في الذاكرة كما واجهت مشكلة في تقبل عمرها.

Ama hafıza kaybı nöbetleri yaşamanız aklınızı yitirdiğiniz anlamına gelmez.
لكن واقع أنك تعانين نوبات من فقدان الذاكرة لا يعنى أنك تفقدين عقلك لا يعنى ذلك مطلقاً

Geçici bir hafıza kaybı yaşıyor.
من الواضح أنها تعاني من فقدان مؤقت للذاكرة

Dudley, ender rastlanan hafıza kaybı, öğrenme zorluğu ve renk körlüğüyle birlikte görülen... çok hassas bir işitmeye sahip.
ددلي يعاني من اضطراب نادر الأعراض تتراوح من فقدان للذاكرة إلى دسلكسيا إلى عمى الألوان

Kafanı karıştırır. Biraz hafıza kaybı yapar.
فهي تؤثر على رأسكِ، وتصيبكِ . بنوعٍ من فقدان الذاكرة

Cihazdan çıkan bazı insanlar, hafıza kaybı yaşıyabiliyorlar.
هناك عدد من الناس الخارجين من جهاز التخزين عانوا قليلا من فقدان الذاكرة

Ama hayatımı kaybetmekten daha kötü birşey var.
لكن هناك أحرزنا شيء أسوأ من فقدان حياتي.

Bebek kaybetmekten daha üzücü bir şey olamaz.
لا يمزقكِ شيء أكثر من فقدان طفلكِ

Albayın işaret ettiği gibi, eğer Charles yaralanmışsa komada olabilir, hafızasını kaybetmiş olabilir veya...
أجل كما اقترح الكولونيل، إذا كان من المرجح أن تشارلز مصاباً فقد يكون في غيبوبة أو يعاني من فقدان الذاكرة أو

Bir başka kadını daha kaybetmekten mi..
هل انت خائف من فقدان امرأه اخرى؟

Hafıza kaybın var. Benim yok. Misafir odası...
إنك تعاني من فقدان الذاكرة, و أنا لا, فنم في غرفة الضيوف

Sizin de bildiğiniz gibi, gizlenmeye mecbur kaldı. Bunun yanında hafıza kaybına yakalandı.
لقد أُجبِرت على الإختباء وعانت من فقدان الذاكرة

Kendini boğmaya çalışıyordu ki zaten çok kan kaybettiği için ölmek üzereydi.
كان يحاول إغراق نفسه بالرغم أنه كان على وشك الموت بالفعل من فقدان الدم

Sadece sana kaybetmenin rahatlığını yaşamak için.
فقط ليجعلني أشعر بأني أفضل قليلا من فقدان لك.