Bekar anne iyi bir iş yapmadı. Tipik bir hikaye. | Open Subtitles | أم عزباء لم تعمل عملاً جيداً يالها من قصة مشتركه |
Beni bunun ne kadar büyük bir hikaye olduğuna ikna edeceksin. | Open Subtitles | فهذا حيثُ تحاول وتقنعني يا لها من قصة عظيمة هذه القصة. |
Böylece biz bir film yaptık ve zamanla benim hakkımdaki bir hikaye olmaktan çıkıp bir öğretmen hakkındaki bir hikayeye dönüştü. | TED | و بذالك أنجزنا الفيلم و قد تبين أنه أكثر من مجرد قصة عني، أكثر من قصة معلم. |
Hasta eşten daha iyi bir hikâye bulman gerektiğini biliyordum. Gördün mü? | Open Subtitles | اعتقد انه من الافضل ان تختار قصة مقنعة بدلاً من قصة الزوجة المريضة |
Hint ormanlarında pek çok garip efsane, dilden dile dolaşır ama hiçbiri Mowgli adlı küçük çocuğun hikayesi kadar ilginç değildir. | Open Subtitles | لقد رويت اساطير غريبة عن الأدغال الهندية ولكن ليس هناك أغرب من قصة الفتى الصغير ماوكلي |
Kötü bir hikayeden kurtulmanın en iyi yolu daha iyi bir hikaye uydurmaktır... | Open Subtitles | أفضل طريقة للتخلص من قصة سيئة هو أن تقدم قصة أفضل .. |
Ve bunlar, birçok yönden, sıkça haberlere konu olan Yemen'in hikayesinden farklı bir hikaye anlatıyorlar. | TED | وهذه بصورة ما تعبر عن زوايا جديدة من قصة اليمن التي نعرفها والتي عادة ما تتناقلها قنوات الاخبار |
O da komik bir hikaye aslında. | Open Subtitles | لكن بالواقع ويالها من قصة مضحكة أتضح أن الشخص لم يأخذ كل أموالنا |
Bütün çocukluk anıların sana küçükken anlattığım koca bir hikaye. | Open Subtitles | أن كل ذكرياتك الطفولية كانت جزء من قصة كبيرة اخبرتك بها وأنت صغيرة |
Aslında bu komik bir hikaye ya da tesadüf gibi bir şey oldu. | Open Subtitles | حسناً , أنها جزءً من قصة مضحكة وصدفة نوعاً ما |
Bu bir parça güzel ödüllü bir hikaye yaşlı istismarı için bir şok. | Open Subtitles | هذا تحول من قصة مدح واحسان إلى أخبار صادمة عن الإساءة للمسنين ستفوز بجوائز |
Harika bir hikaye. Ve bir vizyonu yok. | Open Subtitles | يا لها من قصة ويا لها من رؤية التي كانت لديك |
Çok güzel bir hikaye. | Open Subtitles | بارك الرب قلبك الصغير يالها من قصة لطيفة |
— Ne harika bir hikâye, her şey var! | Open Subtitles | يا لها من قصة رائعة إنها مُكتملة العناصر |
Renkli bir hikâye, ama ben hiç de böyle duymadım. | Open Subtitles | يالها من قصة مفرحة, لكنها ليست كما سمعتها |
Duymak istersen, bende çok kokarca Kenai hikayesi var. | Open Subtitles | لدي اكثر بكثير من قصة كيناي النتن إذا كنتِ تريدي سماعها |
bir hikayeden veya masaldan öğrendiğiniz şeydir. | Open Subtitles | فهي ما تتعلمه من قصة أو حكاية أسطورية ... |
Bu öyküden daha hüzünlü bir öykü yoktu. | Open Subtitles | ونعود انسانيون مرة أخرى لم تكن هناك قصة أجمل من قصة |
Gerçek bir olaydan esinlenilmiştir. | Open Subtitles | وقائع الفيلم مستوحاه من قصة حقيقية |
Bu kişisel bir hikâyeden evrensel bir tarihe doğru gelişen bir çalışma. | TED | انه عمل قيد الانجاز نابع من قصة شخصية الى تاريخ عالمي. |
Kız arkadaşının hikayesini kontrol etmek için Hartley'i aradım. | Open Subtitles | انا اجريت مكالمة لهارتلي لتتأكد من قصة صديقتك |
Ve farkettim ki ben de bu sonsuz aşk hikayesinin bir parçasıyım. | Open Subtitles | و حينها أدركتُ بأنني كنتُ جزء من قصة الحب الخالدة |
Şu an burada TED'deki bu anımız bizim hayat hikâyemizin bir parçası. | TED | لذلك هذه اللحظة هنا معًا في TED الآن جزء من قصة حياتنا. |