Benim gerçek adım Marianne Lewis 1972'den beridir geçmişimden kaçıyorum. | Open Subtitles | إسمي الحقيقي ماريان لويس أهرب من ماضي منذ 1972 |
Yeni bir gelecek için geçmişimden vazgeçmem gerekiyorsa, bırak öyle olsun. Her şeyi unutacaksın. | Open Subtitles | لو يجب أن أتخلى عن القليل من ماضي لأفوز بمستقبلي، إذن فليكن |
Ayrıca, geçmişimden utanmıyorum yani çoğundan. | Open Subtitles | إضافة لذلك. انا لسته خجلة من ماضي أغلبه , على آيه حال |
Steve bize ufak teknolojinin geleceğini anlattı. Ben de size büyük teknolojinin geçmişini göstereceğim. | TED | ستيف أخبركم حول مستقبل تقنية صغرى. أما أنا سأعرض لكم بعضا من ماضي تقنية كبرى. |
Bu havuzlar Sahra'nın geçmişini başka bir açıdan gösteriyor. | Open Subtitles | تعرض هذه البركات لمحه اخرى من ماضي الصحارى. |
Artie'nin geçmişinden biri Depo'ya izinsiz girip dışarıya obje gönderiyor. | Open Subtitles | شخص ما من ماضي آرتي اقتحم المستودع و قام بإخراج القطع الأثرية |
Bu fantezi katilimizin geçmişinden bir anla ilgiliyse tüm bu ayrıntıların bir anlamı olmalı. | Open Subtitles | إذا كان هذا الخيال لحظة من ماضي القاتل. إذا كل هذه التفاصيل ذات مغزى. |
Elbette geçmişimden biri gelip bu mutluluk tablosunu bozacaktı. | Open Subtitles | هنالك شخص ينبثق من ماضي والذي ظهر وأفسد كل شيء |
Haley'deki geçmişimden yalnız bir parçayı sürekli düşünmekten vazgeçemedim, Pam'i. | Open Subtitles | " فيللاديلفيا عام 1960 " الجزء الوحيد من ماضي مدينتي الذي لا أتوقف عن التفكير فيه ليسليومواحد.. كان" بام " |
13 ve geçmişimden utanmıyorum. | Open Subtitles | ثلاثة عشر, وانا لست محرج من ماضي |
Ben sadece içine ettiğim geçmişimden utanıyordum. | Open Subtitles | هو فقط كوني خجلة من ماضي التعيس |
geçmişimden bir şeyi düşününce birden yok oluyor. | Open Subtitles | وكأنني أفكر في لحظة من ماضي ثم تختفي |
Hayır, benim geçmişimden utanıyorsun. | Open Subtitles | لا انت فقط محرج من ماضي أنا |
Peki. geçmişimden utanıyor değilim ya. | Open Subtitles | حسناً أنا لست خجولة من ماضي |
Hayır, perişan geçmişimden. | Open Subtitles | لا . خائف من ماضي البائس . |
Benim kız arkadaşımın geçmişini mi araştırdın? | Open Subtitles | هل تحققت من ماضي خليلتي ؟ |
Belki de Gabe'in geçmişini kurcalama ve bulduklarımızı ona karşı kullanma zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | "ربما هو الوقت المناسب للتنقيب عن شيء" من ماضي (غايب) ونضعه في موقف دفاعي |
Geleceği olmayabilir, ama geçmişinden yeterince var. | Open Subtitles | ربما لم يمتلك هو مستقبلاً لكنه إكتفى بالذي إمتلكه من ماضي |
Acaba, Steve Jenks'in geçmişinden birini bulabilecek miyiz bakar mısın? | Open Subtitles | - إنظر إذا كنا نستطيع تعقب أي شخص من ماضي ستيف جينكس . |