Gizemli bir hastalıktan kafayı yemiş halde yalnız başıma ölüp gideceğim. | Open Subtitles | أنا سوف أموت من مرض غامض بمؤخرة غاضبة مليئة بالحشرات ووحيدة |
En son korkunç bir hastalıktan ölmek üzereyken daha metanetliydin. | Open Subtitles | أتعلم، في آخر مرّة كنت تحتضر من مرض فظيع، كنت أكثر رزانة بخصوص الأمر. |
Bu adamın karısı,dünyadaki tüm ızdıraplardan daha beter bir hastalık çekiyor. | Open Subtitles | زوجة هذا الرجل تعاني من مرض أسوأ من آلام العالم بأكملها |
Altı ay önce, 22 yaşındayken, kalp hastalığı nedeniyle vefat etti. | TED | قبل نصف سنة، توفّيت من مرض القلب في عمر 22 سنة. |
40 yaş üstü nüfusun yüzde 50'si şeker hastalığından muzdarip. | TED | 50 بالمئة من السكان فوق سن الأربعين يعانون من مرض السكري. |
Tip 1 diyabet hastası ve aşıların şeytani olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | الفريز، والفستق، يعاني من مرض السكري، ويؤمن أن اللقاحات شيطانية. |
23 yaşındayken rahim kanserinden öldüm. | Open Subtitles | توفيت من مرض في المبيض عندما كان عمري 23 |
İkincisi, eğer, örneğin, birileri size sözlü saldırıda bulunuyorsa, veya kötü bir hastalıktan mustaripseniz, eşiniz sizi önemsenmiş ve korunmuş hissettirmek için gerekeni yapar mı? | TED | ثانياً، مثلًا، إذا كنت خارج المنزل وتعرضت لهجوم لفظي على يد شخص ما أو كنت تعاني من مرض معطّل حقًا، هل يبادر شريكك بفعل ما يجب فعله ليجعلك تشعر بالاهتمام والرعاية؟ |
Bu ince farkları bulabilmek için araştırmacılar, sağlıklı ve belli bir hastalıktan muzdarip insanların nefesini yüzlerce nefes örneğine dayanarak karşılaştırır. | TED | للحصول على هذه الاختلافات الدقيقة، يقارن الباحثون بين أنفاس الأصحّاء وأنفاس الذين يعانون من مرض معين مستخدمين ملفات التعريف اعتماداً على مئات من عينات التنفّس. |
- Roma'yı istilasının hemen ardından gizemli bir hastalıktan öldüğünü söylüyorlar. | Open Subtitles | -يقولون أنه مات من مرض غامض بعد وقت قصير من غزو روما. |
- Metabolik hastalık ya da ölüm sonrası yapılmış bir şey olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون علامة من مرض أيضي أو ضرر بعد الوفاة. هودجينز: |
Kanserden ölmek ve nörolojik hastalık sonucu ölmek farklıdır. | TED | الموت من السرطان والموت من مرض عصبي أمران مختلفان. |
Bunla beraber, kaçınız bir hastalık, yaralanma veya engelden ötürü sıkıntı çeken birine bakıcılık yaptınız? | TED | ما أعنيه بذلك هو كم واحد منكم سبق له وأن اعتنى بأحد ما؟ يعانى من مرض أو إصابة أو إعاقة ؟ |
Bu kadının ender görülen bir hastalığı var. 9 saat boyunca acılar çekti. | Open Subtitles | هذه المرأة تعاني من مرض نادر عانت من عذاب الموت وسكراته لتسع ساعات |
İçeriden aldığımız bilgilere göre Joan ağır bir B.D. hastalığı geçiriyor olabilirmiş. | Open Subtitles | المصادر الداخلية تقول أن جون لديها حالة سيئة من مرض البي دي |
Ama eğer şimdi gözümüzü kırparsak, bu tarihi hastalığı yok etmek için şansımızı sonsuza dek yitireceğiz. | TED | و لكن إذا أغمضنا أعيننا الآن، سوف نفقد إلى الأبد الفرصة للتخلص من مرض قديم. |
Her altı Amerikalıdan biri akıl hastalığından muzdarip. | TED | يعاني واحد من ستة أمريكيين من مرض عقليّ. |
Otizmli erkek kardeşi ve çoklu skleroz hastası annesi için altı yaşından beri yemek yapmak zorundaydı. | TED | كان عليها ان تطهو لأخيها من سن السادسة الذي كان يعاني من مرض التوحد ولأمها، التي كانت مصابة بمرض التصلب المتعدد |
Brad 16 yaşındayken o da akciğer kanserinden ölmüş. | Open Subtitles | توفيت من مرض الكبد عندما كان براد 16 سنة. |
Tahmin edeceğiniz üzere, uluslararası alarm verildi, Böyle bir hastalığın, bu ölçekte uluslararası bir endişeye yol açtığını daha önce görmemiştik. | TED | و كما كان متوقعًا، كان هناك إنذاردولي، قلق دولي على نطاق لم نره من قبل مُسبب من مرض كهذا. |
Deli dana hastalığının yol açtığı ebola virüsünden kaynaklanan her şey olabilir. | Open Subtitles | قد يكون أي شيء من مرض الأيبولا و حتى مرض جنون البقر |
Biraz iskorbüt hastalığınız var. Uzun deniz yolculuklarından olur. | Open Subtitles | لديك أعراض قليلة من مرض الإسقربوط يأتي غالباً بسبب طول الرحلة البحريّة |
Arkadaşım Michelle, Huntington hastalığıyla artık savaşmak istemeyip güçsüz düşünce, ben de o gücü kendimde bulamamıştım. | Open Subtitles | عندما كانت صديقتي ميشيل لاتريد أن تقضي ايامها الاخيرة غير متماسكة وتشعر بالوخز من مرض هنتنغتون لم يكن لدي تلك القوة |
O pisliğin Lyme hastalığına yakalandığı çok açık. - Ne? | Open Subtitles | من الواضح أن هذا الوغد يعاني من مرض جلدي |
Tardif diskinezi hastalığımın tedavisinden kaynaklanan talihsiz bir böbrek yetersizliğim meydana geldi. | Open Subtitles | أعاني فقط من مرض مؤسف يُدعى الفشل الكلوي بسبب أدويتي لخلل الحركة المتأخر |