Sana tüm bu olanların arkasında kimin olduğunu açıklamak için geldim. | Open Subtitles | هذا ما كنت احاول ان افهة الان ادركت من وراء ذلك |
Senden bunun arkasında kimin olduğu bulunana kadar gözlerden uzak olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك ان تتواري عن الأنظار حتى نتمكن من معرفة من وراء هذا |
Fakat asıl önemli olan, bu suçların arkasında kim var? | Open Subtitles | ولكن مهما كان من وراء هذه الجرائم المؤكد هو |
Bunun arkasında kim var bilmiyorum ama... daha fazla kostümü dönüştürmesini istemeyiz. | Open Subtitles | أنا لا أعرف من وراء هذا لكن نحن لسنا في حاجه الي أن يقوم بتحويل المذيد من البدلات |
Benim en gizemli hikayem kör adam tarafından anlatılmalı bir duvarın arkasından, yeraltından. | Open Subtitles | قصتى يجب ان تقال بواسطة رجل اعمى من وراء الجدار من تحت الارض |
Arkamdan iş çevirip, güvenimi sarstı. Beni yiyip bitiren de bu. | Open Subtitles | فعل ذلك من وراء ظهري و إنتهك ثقتي، ذلك ما يقتلني |
Stuxnet bilgisayar solucanının arkasındaki fikir aslında oldukça basit. | TED | ان الفكرة من وراء دودة ستوكسنت الحاسوبية هي بسيطةٌ جداً |
Bunun arkasında kimin olduğunu böyle asla bulamayız. | Open Subtitles | أنت ستفعلين هذا.. وسوف لن نعرف أبداً من وراء كل هذا |
Bunun arkasında kimin olduğunu biliyorsanız, söylemek zorundasınız Bay Skinner. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف من وراء هذا, يجب أن تتقدّم, سيد سكينر. |
Bunun arkasında kimin olduğunu bulmamız gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | سيكون لطيفِ إكتشاف من وراء كل هذا ألا تعتقدين ذلك؟ |
Svetlana, sezilerin mucizelerini göster bize. Kapının arkasında kim var? | Open Subtitles | "سافيتلانا"، إعرضي مواهبك عن طريق إنتروسكوبي لمعرفة من وراء الباب |
En önemli soru şu: Bu araştırmanın arkasında kim var? | Open Subtitles | فقط يركز على من وراء هذه الدراسة وهذه المشاكل |
Bu işin arkasında kim var, hepimiz biliyoruz değil mi? | Open Subtitles | و كلنا يعرف من وراء الحادث, اليس كذلك؟ |
Demeden edemeyeceğim, masa arkasından çıkıp, pergelleri tekrar açmak güzel bir şey. | Open Subtitles | يجب القول, انه لطيف ان اخرج من وراء المكتب لأشدّ ساقى ثانية |
Sessiz olduğunda, bir şekilde bu panellerin arkasından çıkıyorlar. | TED | وبالتالي حين يعم الهدوء، تخرج نوعا ما من وراء الألواح. |
Kaldırıma çıktığınızda ve şehri kamyonun arkasından gördüğünüzde, çöpün kendi başına doğanın bir gücü olduğunu anlıyorsunuz. | TED | فعندما تخطو حافة الرصيف وتشاهد المدينة من وراء الشاحنة، تفهم أنّ القمامة هي في حد ذاتها كقوة من قوى الطبيعة. |
Erkek arkadaşımla Arkamdan iş pişirirken benim söz hakkım oldu mu? | Open Subtitles | هل قلت شئ عندما بدأتي بحب حبيبي من وراء ظهري ؟ |
Con Arkamdan iş çevirdiğini kadınımı becerdiğini söylüyor. | Open Subtitles | كون اخبرنى بما تفعله مع أمرأتى من وراء ظهرى الآن. |
Bu, doğuya doğru, ateş edilen arabanın uzaklaştığı yön ve bu gençler ve babanın arkasındaki ışık kaynakları. | TED | هنا الرؤيه تطل على الشرق حيث المركبه التي اطلقت النار ابطئت حركتها وهنا الاضاءه مباشره من وراء الاب والمراهقين. |
Derler ki bizi seçti ve yıldızların ötesinden buraya getirdi. | Open Subtitles | لقد قيل أنه أختارنا وجلبنا هنا من وراء النجوم |
Bütün riskleri göze alıp kim olduğunu öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | هذا سبب أكبر للمُضي بذلك و نكتشف من وراء هذا |
Dinle, dinle. Bunun ardında kimin olduğunu biliyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعوا, اسمعوا, نحن نعرف من وراء هذا الأمر؟ |
Geçen hafta SD-6'ya yapılan saldırının ardında kim olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن مازلنا لا نعرف من وراء اقتحام الـ إس دي -6 |
En azından biz bu işin arkasında kim iyi bak var. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل ألقينا نظرة جيدة على من وراء هذا |