İki denizci erinin eşi saldırıya uğradıktan sonra... askerler ile etnik gruplar arasındaki şiddet, bu akşam yeni bir boyuta ulaştı. | Open Subtitles | العنف بين الجنود ورجال البحريه وصل حدا جديدا الليله بعد أن تم مهاجمه زوجتان لرجال البحرية: |
Olayların küçük kasabaların da saldırıya uğradığı Kuzey doğuda sınırlandığı görülüyor. | Open Subtitles | الحدث ظهر بصفه محدده فى الشمال الشرقى حيث المدن تمت مهاجمه المدن الصغيره و الاصغر |
Bu sabah Eight Mile Creek'ten gelen haberde Dan O'Reilly'nin evinin saldırıya uğradığı söyleniyor. | Open Subtitles | لقد وصلنى هذا الصباح على بعد ثمانى اميال من الوادى "انه تم مهاجمه "دان اورايلى |
saldırganı bir çeşit intikam meleği olduğunu iddia etmemiş miydi? | Open Subtitles | ألم يقل مهاجمه أنه نوع من أنواع الملائكة المنتقمين؟ |
Çünkü saldırganı tanıdığını gösterebilir. | Open Subtitles | لأن ذلك يعني انه غالبا كان يعرف مهاجمه |
Çünkü saldırganı tanıdığını gösterebilir. | Open Subtitles | لأن ذلك يعني انه غالبا كان يعرف مهاجمه |
Guruji'nin konvoyu saldırıya uğradı! | Open Subtitles | تمت مهاجمه موكب السيد (جورو) |
ve sen de Norman'ın, saldırganı içeri aldığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | وتفكّر أن نورمان سمح بدخول مهاجمه |
- saldırganı tanıyordu. | Open Subtitles | كان يعرف مهاجمه. |
saldırganı dirseklemiş. | Open Subtitles | لقد ضرب مهاجمه بمرفقه |
Ellerinde ve kollarında oldukça fazla hasar var. Nolan saldırganı defetmeye çalışmış. | Open Subtitles | حدثت إصابات كثيرة لليدين والساعدين، لذا كان واضحاً أنّ (نولان) كان يحاول مقاومة مهاجمه. |
Zorla girilmemiş. Dr. Suri saldırganı içeri almış. | Open Subtitles | ليس بدخولٍ قسري، الدكتور (سوري) سمح بدخول مهاجمه. |