Benim görevim seni gözetmek ve düzgün biri haline getirmek. | Open Subtitles | ستكون مهمّتي أن أغيّركَ للأفضل، أن أجعلكَ مستقيماً. |
görevim Langley'nin güvenlik sisteminden veri çıkartamaya çalışmaktı. | Open Subtitles | مهمّتي كانت أن أقيّم إتفاقيات أمن في لانجلي |
görevim henüz bitmedi, fırtınanın bitmesini bekliyorum. | Open Subtitles | مهمّتي لَيستْ كاملةَ بعد. بعد هذه العاصفةِ، ستكتمل. |
Benim bu görevdeki işim iki milyar dolarlık Columbus laboratuvarını kurmaktı. | TED | وفي هذه البعثة، كانت مهمّتي تركيب مختبرٍ يقدّر ثمنه بملياري دولار أمريكي، |
Fakat bu seferki beni ilgilendirmiyor, benim kavgam değil, benim işim değil! | Open Subtitles | لكن هذا الأمر لا يخصني , وليست معركتي وليست مهمّتي |
Elbette bu akşam misafir edeceğim 200 kişi görevimi yapmış olduğum anlamına gelir. | Open Subtitles | بالطبّعاستضافتيلـ 200فرد بأمسيّةاليوم... تعني أنني أدّيت مهمّتي |
Burada ne yapıyorsun? Yeni görevim düşman topraklarında seni izlemek ve hastaya söylediğin her şeyi kayıt altına almak. | Open Subtitles | مهمّتي الجديدة هي تعقبك بأرض العدو وتسجيل كلّ كلمة لكَ مع المريض |
- Evet, yeni görevim haftaya basliyor. | Open Subtitles | نعم , مهمّتي الأولى تبدأ هناك الأسبوع القادم |
Tek görevim adamlarımı zafere ulaştırmak. | Open Subtitles | مهمّتي الوحيدة هيا قيادة رجالي إلى النصر. |
En son baktığımda benim görevim buydu. | Open Subtitles | حسناً ، في آخر مرّة تحققت كانت هذه هي مهمّتي |
Ben bunu, insanları mutlu etme görevim olarak görüyorum. | Open Subtitles | أعتبر ذلك مهمّتي لمساعدة الناس للعثور على السعادة |
görevim senin yanında durmak, onun kulakları olmak .her yaptığını ona anlatmaktı. | Open Subtitles | كانت مهمّتي البقاء معك و التجسّس لصالحها و إخبارها بما تفعلينه |
Bir sağdıç olarak görevim, ağzında olmaması gerek şeylerin oraya girmediğinden emin olmak. Aynen. | Open Subtitles | بصفتي الوصيف، إنّها مهمّتي أن أحرص على أن لا يدخل شيء غريب إلى فمّها. |
Benim görevim sizleri benimle eve dönmeye ikna etmek. | Open Subtitles | مهمّتي تقتصر على إقناعكم جميعًا باتّباعي إلى البيت. |
İntihar görevim için bana yardım etmeyeceğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك لن تساعديني في مهمّتي الانتحاريّة. |
Bu haftaki en zor işim de, bahçe kulübü için güllerimin fotoğrafını çekmek olacak aslında. | Open Subtitles | وحتى الآن هذا الأسبوع، مهمّتي الكبيرة أن ألتقط صوراً لأزهاري. . لنادي الحديقة |
Ne zamandan beridir işim, meslektaşıma seri katil olmadığımı ispat etmeye çalışmak oldu? | Open Subtitles | مذ متى كانت مهمّتي أن أحاول وأبرهن لضابط شرطة زميل بأنّي لستُ قاتلاً متسلسلاً؟ |
Benim işim seni korumak ve benden istediğin kadar nefret edebilirsin ama seni korumayı burada olduğum sürece sürdüreceğim. | Open Subtitles | مهمّتي هي حمايتُك و بوسعك كراهيّتي كما يحلو لك، لكنّي سأواصل القيام بذلك، طالما أنيّ هنا |
Benim işim ise seçeneğin ne kadar uygun olduğuna karar vermektir. | Open Subtitles | مهمّتي هي تحديد ما إن كان هذا خياراً صائباً |
Elbette bu akşam misafir edeceğim 200 kişi görevimi yapmış olduğum anlamına gelir. | Open Subtitles | بالطبّع استضافتي لـ 200 فرد بأمسيّة اليوم... تعني أنني أدّيت مهمّتي |
Görevimin ahlaksız polisi bulmak ve onu korumak olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول أن مهمّتي هي العثور على شرطيّ فاسد و حمايته؟ |
Seni de ikna edene kadar, buradaki vazifem başarısız oldu demektir. | Open Subtitles | حتى أُحضرك إلى المجموعه فإن مهمّتي هنا فاشله |