O bir dünya vatandaşı değil, dünyaların vatandaşı. | TED | هي ليست مواطنة من العالم، بل مواطنة من عدة عوالم. |
Artık Ürdün vatandaşı değildim, ama Amerikalı da değildim. | TED | لم أعد مواطنة أردنية، ولكن لم أكن أمريكية أيضاً. |
Marina vatandaş değildi, muhtemelen Hosty onu sınır dışı etmekle tehdit ediyordu. | Open Subtitles | انها لم تكن مواطنة , لذلك ربما كان يهدد بترحيلها إلى روسيا |
Ben Amerikan vatandaşıyım. Kızım da bir Amerikan vatandaşı. | Open Subtitles | أنا مواطنة أمريكية وابنتي مواطنة أمريكية |
Bunu küresel vatandaşlık olarak mı tanımlardınız? | TED | هل تصفها بأنها مواطنة عالمية؟ |
- Eskiden. Artık sivil bir vatandaşım. Divan bana güvenli geçiş izni verdi. | Open Subtitles | أنا مواطنة عادية الآن وقد تم منحي عبورا آمنا بإذن المستشار |
Bir İranlı erkekle evlenirseniz, otomatikman İran vatandaşı olursunuz. | Open Subtitles | إذا تتزوجت رجلا ايرانيا انت تصبحين تلقائيا مواطنة ايرانية |
Senin gibi onu bunu deneyen dünya vatandaşı değilim. | Open Subtitles | ربما لست مجبولة لأكون مواطنة العالم بأجمعه التي تجرب كل شيء ولا شيء |
Sadık bir vatandaşı ülkesine veya bir eşi kocasına ihanet ettirebilecek kadar becerikli biri. | Open Subtitles | قادر على التلاعب بما فيه الكفاية لإقناع مواطنة وفية لتخون بلادها او زوجة لتخون زوجها |
Biri moda polisini çağırsın. Bir vatandaşı tutukluyorum. | Open Subtitles | فليقم أحد بالاتصال بشرطة الموضة أريد اعتقال مواطنة |
Bir grup FBI ajanı, ne olduğundan habersiz bir vatandaşı, bilinmeyen yerlere götürür. | Open Subtitles | بعض العملاء الفدراليين جاءوا و اعتقلوا مواطنة و اقتادوها لمكان مجهول |
Bir vatandaş, benim gibi sıradan bir vatandaş, birinin hatırı sayılır miktarda uyuşturucu bulundurduğunu biliyorsa yasalara göre sorumluluğu nedir? | Open Subtitles | إذا مواطنة, مواطنة عادية مثلي عرفت أن شخص يحمل كمية كبيرة من المخدرات فماذا تكون مسؤوليتي, كما تعرفون, تحت القانون؟ |
Kralımıza bağlı sadık bir vatandaş olarak yapmam gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | كـ مواطنة للأمبراطور الياباني هذا واجب يجب أن نقوم به طبيعياً |
Henüz vatandaş değilsiniz, ama kabul testine girmek üzeresiniz. | Open Subtitles | أنت لست مواطنة لحد الان لكنك تحاولين أخذ اختبار تجنسك |
Ben Amerikan vatandaşıyım ve böyle bir muameleyi kabul etmiyorum. | Open Subtitles | انا مواطنة أمريكية لا أقبل هذا النوع من المعاملة |
Normalde Bulgarca, ama artık bir Amerikan vatandaşıyım. | Open Subtitles | لقد كنت أتحدث بالبلغارية, لكنني مواطنة أمريكية الأن |
Müdür bey, Ben Amerikan vatandaşıyım, beni burda tutamazsınız... | Open Subtitles | ايها الآمر, انا مواطنة أمريكية لا يمكنك تركيـ هنا |
İlk olarak ellerinden vatandaşlık hakları alınmıştı. | Open Subtitles | أولا هم قد حُرموا من مواطنة الرايخ |
Demek ki haberin yok, ben yasalara saygılı bir vatandaşım. | Open Subtitles | فى حالة لم تسمع أنا مواطنة تحترم القانون |
Kendisi sivil biri ve çok yetenekli profesyonel hırsız. | Open Subtitles | انها مواطنة وهي ماهرة جدا في مجال السرقة |
Sonsuz potansiyeli olan asil ve iyi bir vatandaştı. | Open Subtitles | كانت مواطنة طيبة وشريفة، -ذات إمكانيات لا محدودة . -قولي هذا لأمي وأنا ميتة ، |
Sadece, özel bir vatandaşsın. Rahatsız edici olan bir vatandaş. | Open Subtitles | مُزعجة بالمناسبة والتي خاصة مواطنة فقط أنتِ |
Sen Amerikan vatandaşısın. Her istediğini seçebilirsin. | Open Subtitles | أنتي مواطنة أمريكية يمكنك أن تختاري أي شيء تريديه |
Ta ki iki gün önce cinayet şüphelisi olana kadar örnek bir Rus vatandaşıymış. | Open Subtitles | .وصولاً الي جريمة المشتبه بها منذ يومين .كانت مواطنة روسية اعتيادية |
İngiliz vatandaşısınız. | Open Subtitles | أنت مواطنة بريطانية. |
Alman işgâl bölgesinde yaşayan bir vatandaşmış, dönemez mi oraya? | Open Subtitles | إنها مواطنة من كاركاو فهل تستطيع الذهاب ؟ |