ويكيبيديا

    "موعدها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zamanında
        
    • randevusu
        
    • randevusunu
        
    • randevu
        
    • randevuyu
        
    • randevusunda
        
    • randevusuna
        
    • randevusundan
        
    Faturalarını zamanında ödeyip ödemediğini söyleyebilirim. TED وأستطيع معرفة ما إذا كنت تسدد فواتيرك في موعدها.
    Uçak zamanında inmiş. Open Subtitles أنا اتصلت بالمطار الطائرة هبطت في موعدها
    Kızın kurnaz ama, ben de bunun ilk randevusu olduğunu anlayacak kadar kurnazım. Open Subtitles إنها لطيفة , وإنني من الذكاء لإدرك أن هذا هو موعدها الاول معه
    Bir randevusu iptal 30 dakika beklerseniz. Open Subtitles فى الحقيقة قامت بإلغاء موعدها إذا انتظرتى نصف ساعة أكيد
    Bu otobüsü de randevusunu iptal edip aldık. "Cenaze Aracı" Open Subtitles رغم أنه كان من الصعب الحصول على هذه الحافلة، فقد اضطررنا لإلغاء موعدها.
    İki gün arka arkaya plansız bir randevu hakkında e-posta attın. Open Subtitles أنّك أرسلت رسالة بريد إلكتروني في غير موعدها يومين على التوالي.
    Uğradı bana. Dişçisi randevuyu iptal etmiş. Open Subtitles طبيب أسنانها ألغى موعدها ولذلك أتتَ لدي
    Eminim onun begonyalarını sulamakla olan randevusunda daha çok eğlenebilirdim. Open Subtitles موعدها الوسيم وهو يسقي النباتات الإستوائية أومهما كان الذي تفعله
    Afedersiniz ama ilaçlarımı zamanında almam oldukça önemli. Open Subtitles ولكن من المهم جدا أن آخذ أدويتي في موعدها
    Ama sorun şu ki bu mala çok para harcayan, çok önemli bir müşterim var ve ben teslimatı zamanında yapamıyorum. Open Subtitles لدي زبون مهم جداً الذي أنفق مبلغ كبير جداً من المال من أجل بضاعة أنا الآن لا أستطيع أن أسلمها في موعدها
    Seni Rakun ve Arkadaşları'nda ağırlamaktan gurur duyuyorum ve aidatlarını zamanında ödemeni takdir ediyorum. Open Subtitles و أنا أقدر بالتأكيد دفعك للرسوم والمستحقات فى موعدها
    Duruşmada, yetkili polis şefi aracın zamanında vardığını söylemiş. Open Subtitles في المحاكمة، المارشال المسؤول عن عملية النقل قال أن العملية انتهت في موعدها المحدد
    Faturalarımızı zamanında ödediğimiz ve iki hafta rahatça TV izlediğimiz ayı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر الشهر الذي دفعنا فيه الفواتير في موعدها وأصبح عندنا أسبوعين نشاهد فيهما التلفزيون وحسب
    Cat'in ideal randevusu, çatı katında bir akşam yemeği veya yangın merdiveninde takılma. Open Subtitles موعدها المثالي العشاء علي سطح منزل او التسكع على مهرب الحريق
    Jackson, Elizabeth Grant son randevusu için geldi mi? Open Subtitles جاكسون إليزابيث جرانت.. هنا من أجل موعدها الأخير
    O esnada alt katta, Lindsay randevusu için bara gelmişti. Michael. Open Subtitles بالأسفل في هذه الأثناء وصلت (لينزي) إلى الحانه من أجل موعدها
    Lütfen, kızın randevusunu mahvedecek bir şey yapma. Open Subtitles حسناً , لا تقم بفعل شيء لتخريب موعدها , أرجوك
    ! - Ona yazdıklarımı vermeye gitmiştim, o da randevusunu ertelemiş. Open Subtitles ذهبت لأعطيها الفصل الذي كتبته لكنها كانت قد أجلت موعدها
    randevusunu izinsiz bastığımdan sonra beni çiftlik evinin bir mil yakınına yaklaştıracağını bile sanmıyorum. Open Subtitles بعد تطفّلي على موعدها الغراميّ لا أظنّها ستدعني أقترب ميلاً مِنْ كوخها
    Ajandasındaki son randevu onundu. Open Subtitles لقد كان موعدها هو الأخير في سجلاته
    Ayrıca, bayan Rivers ile görüşüp randevuyu 3.15'e alabilir mi sor. Open Subtitles أيضاً، أنظري إذا السيدة (ريفرز) يمكنها تبديل موعدها إلى الساعة 3: 15
    Neil Wilson'la olan randevusunda olsa gerek. Harika. Ben yolculuğa hazırım. Open Subtitles يبدو أنّه موعدها مع (نيل ويلسون)، ممتاز، أنا مستعدّ لرحلة برّية.
    Hayır, Sadece yapımcımı randevusuna götürüyorum. Open Subtitles كلا كلا ,أنا ببساطه اخذ مخرجتي لتلحق موعدها
    randevusundan sonra geri gelmeyince cep telefonunu aradım. Open Subtitles عندما لم ترجع بعد موعدها قمت بالإتصال بهاتفها الخلوي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد