"ميّتة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ölü
• öldü
• ölmüş
• öldüğünü
• öldüm
• öldün
• ölmüştü
• ölüydü
• ölmesini
• ölmemi
• öldüğümü
• öldüğüne
• ölüsün
• ölmeni
• ölüymüş

ölü veya diri dev midyeler bize karşı güvende değiller.
المحّارات العملاقة سواء كانت ميّتة أو حيّة ليست بأمان منا.

İki hafta önce ölü bulundu. Muhtemelen gazeteciye konuştuğundan dolayı.
،لقد وُجِدَت ميّتة منذُ يومين .على الأرجح بسبب مُحادثتها للصحفيّ

Kız öldü, kadın yaralandı ve benim başka teorim kalmadı.
الفتاة ميّتة, المرأة مصابة وأنا لم يعد لدي نظريّات

- Sonra da kafasını saklandığı yerden çıkardı ve birkaç ay sonra da öldü.
ومن ثمّ خرجت من مخبئها، وبعد شهرين، غدت ميّتة.

Biz Kaybolmuş küçük bir kız Çocuğundan bahsediyoruz, Muhtamelen yaralanmış veya ölmüş...
نحن نتحدّث عن فتاة صغيرة مفقودة، يُحتمل أن تكون مُصابة أو ميّتة.

O gece Holly ile kavga ettiğini ve sonrasında öldüğünü biliyoruz.
نعرف أنّك تشاجرت معها في تلك الليلة، ومن ثمّ غدت ميّتة.

Yani artık ölü kalmak istemiyorum ki onu tekrar tamamen hissedebileyim.
أودّ حقاً ألّا أكون ميّتة بعد الآن حتى أشعر بشكلٍ كامل.

Eğer ona kapımı açmasaydım, parmaklıklar ardında,veya ölü olurdu.
لو لم أعمل لها مكاناً هنا لكانت خلف القضبان، أو ميّتة

Hoş kızın ölü olduğu gerçeği beni bir an düşündürdü.
بالطبع، الحقيقة بإنّها أنّها ميّتة تعطي مهلة واحدة.

Bıçaklı ölü kadın yolda, geliyor.
هنالك امرأة ميّتة ومعها سكّين في طريقها إلينا

Şu an ölü olan kimya mühendisimizin teorisi de buydu.
حسنًا, الهندسة الكيميائيّة ميّتة الآن كان ذلك نظريّته

Büyükannem öldü! Ondan para kazanmış gibi görünmek istemiyorum!
مُربيتي ميّتة أنا لن أبحث عن كسب المال بواسطتها

Bugüne dek sevdiğim tek kadındı ama şimdi öldü.
إنّها الفتاة الوحيدة التي احببتها ابدا والآن إنّها ميّتة

Şimdi öldü diye, vicdanını rahatlatmaya buraya geldin.
والآن هي ميّتة, وليس لديكَ احداً لكي تعتذر لأجله.

Ve size güvenecek kadar aptaldı. Şimdi de öldü.
أجل، شجاعة وغبية أكثر من اللزوم لتثق بك، وهي ميّتة الآن.

Bize aşırı dozdan ölmüş bir ceset bıraktı,.. ...bu eyalette bu cinayetin dik alası demektir.
بل تركت لنا جثة ميّتة بسبب جرعة زائدة والتي قد تصل إلى تهمة القتل

Anı yaşa çünkü yarın ölmüş olabilirsin.
إستغلّي اللحظة ، لأنه ربما غداً تكونين ميّتة

Bu gece yarısından beri bulduğumuz 5. kadın, hepsi aynı şekilde ölmüş.
هذه خامس امرأة ذات صلة غامضة، وُجِدت ميّتة

Dışarıda seni önemseyen ve öldüğünü düşünen insanlar var.
هؤلاء الذين يكترثون لأمرك يحسبونك ميّتة.

Senin yüzünden öldüm ben. Kim olduğun konusunda yalan söylediğin için öldüm.
إنّي ميّتة بسببك، لأنّك كذبت عليّ بشأن ماهيّتك.

Yolda öldün. Sana bakan doktor, dün gece saat 21:45'de şurayı imzaladı.
كنتِ ميّتة ساعة وصولكِ ووقّع الطبيب المناوبُ هنا.

Teknik olarak birkaç dakika ölmüştü. Bilinçli olarak bu olayla yüzleşmedi.
كانت ميّتة إكلينيكياً لبضع دقائق لم تتعامل مع هذا بوعي

1000 yıldır ölüydü. Onun için ne tuhaf olur ki?
لقد كانت ميّتة طوال ألف عام، فأي غرابة بها؟

Ama yine de Zahir'in ölmesini istediğini düşünüyoruz.
و لكن نضن أنه يريدها ميّتة على كل حال.

Aleyhinde tanıklık yapacağım adam ölmemi istiyor.
الرجل الذي من المفترض أن أشهد ضدّه يُريدني ميّتة.

öldüğümü, boğulduğumu sanıyorlar. Seni ararlarsa, beni de bulabilirler.
. يعتقدون أنّي ميّتة , أنّي غرقت إن جاءوا يبحثون عنك , فسيعثرون عليّ

Çünkü zaten öldüğüne göre burada ne işin var.
لانكِ كنت ميّتة, وليس بأستطاعتكِ أخذه مني.

Tüm hayatını bana bakarak harcadın. Artık ölüsün ama hâlâ yapacak daha iyi bir işin yok.
قضيتِ حياتكَ تعتنين بي، و الآن وها أنتِ ميّتة لستِ تجيدين شيئاً أفضل لتفعليه

Peşinde kim var, ölmeni isteyen kim.
مَن يسعى خلفكِ، ومَن يُريدكِ ميّتة.

Anlaşılan, kasanın sahibi en azından bir haftadır ölüymüş.
يبدو أنّ مالكة صندوق الودائع ميّتة منذ ما يقرب من أسبوع.