ويكيبيديا

    "مَعه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • onunla
        
    • yanında
        
    • Ona
        
    • beraber
        
    • bununla
        
    Bu yıl maçı onunla izlememiz için Niles'a ve bana söz verdirdi. Peki. Open Subtitles في الحقيقة، هو يُجْعَلُ النيل وأنا أَعِدُ بأنَّ نحن نُراقبُه مَعه هذه السَنَةِ.
    Bunu onaylamayabilirsin, Grissom, ama beni de onunla yattığım için tutuklayamazsın. Open Subtitles أنت قَدْ لا تُصدّقُ، جريسوم، لَكنَّك لا يَستطيعُ إعتِقالي للنوم مَعه.
    O büyük evde onunla sonsuza dek mutlu yaşayacağını mı? Open Subtitles أنت سَتَعِيشُ بسعادة أبداً بعد مَعه في ذلك البيتِ الكبيرِ؟
    Öldürüldüğü gece yanında sizin olduğunuzu söylediler. Open Subtitles لقد اخبرت انك كُنْتَ مَعه عندما كَانَ بالأحرى , مُقَاطَع بوقاحة.
    Biliyorum haklısın. Fakat Ona biraz zaman ayır. Open Subtitles أنت على حق أَتمنّى أَنْ تمضى بَعْض الوقت مَعه
    Muhtemelen bir adam buldu ve onunla evine gitti. Open Subtitles لكنها على الأغلب عثرت لها على رَجل و ذهبت للعيش مَعه
    Değerli hiç bir antrenörün onunla işi olmaz. Open Subtitles أيّ مدرّب يساوي أيّ شئ لَنْ يَكونَ عِنْدَهُ شىء ليَفعله مَعه.
    onunla ölmek istemiyorsan, daha fazla yaklaşma. Open Subtitles لا تَجيءْ أيّ أقرب مالم أنت راغب للمَوت مَعه.
    -Ne? Bir dahaki sefere onunla gidebilirsin. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَذْهبَ مَعه في المرة القادمة.
    Ama 10 yıldır onun yanında çalışıyor ve onunla yatıyordu. Open Subtitles لَكنَّها عَملتْ لَهُ لعشْرة سَنَواتِ وهي كَانتْ تَنَامُ مَعه.
    Bakıp şöyle düşünüyorsun bu adam sadece lanet olası bir aptal he, onunla neden vakit kaybedeyim evet haklısın belkide gerçekten aptalım evet bencede önemli olan bu, çünkü bu aptala göre, ben haber alma tecrübesi olan biriyim sense sadece bilgisayarlardan anlayan bir amatörsün Open Subtitles إعتقدْ أنك تَنْظرُ لي أني هذا الرجل الغبي الذي لا تريد أن تضيع وقتك مَعه. حسنا كما ترى ربما أنا غبي
    Shelley öldüğü gece onunla beraberdi. Şimdi o kayıp. Open Subtitles شيلي كانت مَعه فى الليلةِ التى ماتت فيها وهو الان مفقودُ.
    Kardeşim Nilesve ben bütün günü onunla geçireceğiz. Open Subtitles تَرى، أَخّي، النيل، وأنا سَأكُونُ مَعه طِوال النهار.
    Açıkçası Nervosa'da onunla arkadaşça sohbet etmek beni rahatsız etti. Open Subtitles وحقيقة تَكُونُ مُخبَرةً، أنا كُنْتُ مُزعجَ مُعَاشَرَة مَعه في عصبيةِ. أوه.
    Ben onu şimdi çıkarayım. Sen onunla bir hafta daha çık. Open Subtitles أنا سَأَطْردُه، وأنت تَخْرجُ مَعه إسبوعِ آخرِ.
    Kendine gelmeye başladı yavaştan düzeliyordu,konuştum onunla. Open Subtitles بَدأَ بالرَفْس، بْدأُ يَتحْسن، تَكلّمتُ مَعه.
    Az önce o Havai'den, onunla bir görüşme yaptım. Open Subtitles أنا فقط نَزلتُ من الهاتفِ مَعه مِنْ هاواي.
    onunla dört senedir çalışıyorum. Open Subtitles أنا أَعْملُ مَعه منذ أربع سَنَواتِ الآن.
    Bunu yapan kişi, adamın "puro"sunu kesip, yanında götürmüş. Open Subtitles مَنْ عَمِلَ هذا قُطّعَ مِنْ سيجارِه وأَخذَه مَعه.
    Ona dokunursan, ellerini keser ve onlarla kıçını kaşır. Open Subtitles هو سَيَقْطعُ يَدّكَ وخدشُ حماركَ مَعه إذا تَمْسُّها.
    Tekerlekle beraber aşağıya düşeceksin diye korkuyorum. Open Subtitles أخشى إذا دفعته سَيَهوي وياخذك مَعه.
    O profesörle bir yasak ilişki yaşadım ve bununla gurur duymuyorum. Open Subtitles كَانَ عِنْدي قضيةُ زانيةُ مَعه ولَستُ فخور به.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد