- Bu komik. Ben de aynı öneriyi yapmak üzereydim. | Open Subtitles | هذا مُضحك ، لقد كنت على وشك تقديم نفس الإقتراح |
- Bu komik. Ben de aynı öneriyi yapmak üzereydim. | Open Subtitles | هذا مُضحك ، لقد كنت على وشك تقديم نفس الإقتراح |
Dinlemiyorum. Sen bitirinceye kadar bekleyeceğim. Biliyorum bunun komik olduğunu düşünüyorsun... | Open Subtitles | سأنتظر حتى تنتهي من حديثكِ أعلم أنّك تعتقدين أنّ ذلك مُضحك |
Bütün gün yemek servis edince, insanın iştahının kaçması ne tuhaf. | Open Subtitles | كم هو مُضحك أن تفقدي شهيتك من تقديم الطعام طوال اليوم |
Başkan gibi biri bana tutunduğu halde gittiğim için komik buluyorlar. | Open Subtitles | يجدوا الأمر مُضحك بأنني أغادر على الرغم من أنّ الرئيس يتمسّك بي |
Güzel olduğumu hiç düşünmüyorum. Bence yüzüm komik. | Open Subtitles | ليس لدي أوهام عن شكلي أعتقد أنّ وجهي مُضحك |
Yazısında yer verdiğine göre adam gerçekten komik olmalı. | Open Subtitles | من الواضح أن هذا الشخص مُضحك لذاأعطاههذهالمادة. |
Birazcık dahi komik bir şey söylerse, daha önce hiç bu kadar komik bir şey duymamış gibi gül. | Open Subtitles | لو قالَ أيّ شيءٍ مُضحك,إضحكِ وكأنكِ لمْ تسمعي شيئًا مُضحِكًا كالذي قاله. |
Aslında bunu söylemen komik, ben de tam bunu sana söylüyecem. | Open Subtitles | هذا مُضحك. لأنني أرغب بطرح السؤال نفسه معكِ |
komik. Ama gerçekten, bunu tatil ateşkesi olarak düşün. | Open Subtitles | هذا مُضحك , لا ولكن حقاً إعتبري أن اليوم هدنة |
Aslında çok komik ve doğru da. | Open Subtitles | لا, بالحقيقه هذا مُضحك مسلي جداً, و صادق |
- Çok komik. | Open Subtitles | مُضحك جداً، ذكرني أن أضعك في أحد النوادي الهزلية |
Buradaki en komik ahmağın öne çıkmasını istiyoruz. | Open Subtitles | نحتاج لأغبى مُضحك هنا أن يخطو خطوة للأمام |
Çok komik aslında Cylon olduğunu öğrenirsem kafana bir kurşun sıkacağımı söylediğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | إنه مُضحك , كما تعلم . أليس كذلك ؟ أتذكر جينما |
Herkes bana ne kadar komik olduğmu söylüyor ben de onlara istediklerini vereyim dedim. | Open Subtitles | الناس يخبرونني دوماً أنني مُضحك لذا ، قررت إعطاء الناس ما يريدون |
tuhaf, çünkü yüzünüzün tanıdık geldiğine yemin edebilirim. | Open Subtitles | مُضحك ، لأنه بإمكاني القسم على أنني أعرف وجهك |
Diğer bütün şeyler, kıçına penis damgası vurmak falan komikti. | Open Subtitles | كل الآشياء الأخرى، مثل ادخال القضائب في مؤخرتك، هذا مُضحك |
Evet, ne garip. Daha önceden bir erkeğe yemek yapacağımı düşünmemiştim. | Open Subtitles | ، أجل هذا مُضحك لا أظن أننى طبخت أبدا ً لرجل من قبل |
Gerçekten çok komiksin, Shrek. Ama bunları senin yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | هذا مُضحك شريك لكنني اعرف انك من يفعل هذا |
Çok Komikmiş bayım! Yemeğin bittiğinde geri alabilirsin. | Open Subtitles | مُضحك للغاية يا سيد يمكنك إستعادته حين تنتهي |
İlginç, ben de en iyi arkadaşıma alıyorum. | Open Subtitles | مُضحك, لأنه مِن أجل صديقتي المُقربة ايضاً |
gülünç olduğunu biliyorum, ama Merkezdeki arkadaşlar var ya? | Open Subtitles | انا اعلم ان هذا مُضحك ولكن الشباب فى القسم يقولون |
Çikolata afrodizyaktır, biliyorsun. Audrey senin hakkında yanılmış. Eğlenceli birisin. | Open Subtitles | حسناً , انت تعلمين ان الشيكولاتة مُثيرة للشهوة الجنسية اودرى كانت مُخطئة بشأنك انت مُضحك |
Yüzde doksan, köstebek kuklaydı ama bu gördüğünüz dans, acayip komik. | Open Subtitles | وكانت هنالك 90% فرصة أن السنجاب كان دمية, لكن.. هذا الذي هنا... إنّه مُضحك! |
Eğlencelisin, insanları güldürüyorsun diye benimle aynı şeyi yapacağını mı sandın? | Open Subtitles | أنت تفعل ما أفعله لأنك مُضحك وبإمكانك جعل الناس تضحك؟ |