Muhammed'in hayatı hakkında oldukça detaylı bilgilere sahibiz. | Open Subtitles | يكون لدينا هيكل كبير مُفصل لحقائق حول حياة محمد |
Ne kadar şanssızsın ki bu adam bilgisayarında çok detaylı bir gider raporu tutmuş. | Open Subtitles | لسوء حظك ، احتفظ ذلك الرجل بتقرير مُفصل للغاية عن مصروفات على حاسوبه الشخصي ، كما يفعل المُحاسب |
Donnager'ı yok eden gemilerin detaylı incelemesini içermektedir. | Open Subtitles | " إنه تحليل مُفصل للسفن التي دمرت " دوناجر |
Tabii ki dee ısmarlama! | Open Subtitles | بالطبع انه مُفصل! |
İncelemeniz için daha detaylı bir rapor hazırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أحضر تقرير مُفصل لتدرسه |
Hepsinin detaylı bir profili var. | Open Subtitles | ويوجد ملف مُفصل عنهم. |