Bunu biliyorum, Lord hazretleri ve minnettarım ama yardım gerektiren bir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك، سيادَتك و أنا مُمتن لكن لا يوجد شئ يحتاج للمساعدة |
Hazır olduğumu düşündüğünüz için minnettarım. | Open Subtitles | و أنا مُمتن لأنك تظن بأنه يمكنني أن أجتاز الإختبارات. |
Gerçek şu ki; hâlâ sana minnettarım. | Open Subtitles | الحقيقة هي، إنّني ما زلت مُمتن جداً لكِ. |
Geceyarısı yemeği avukatları canlandırdı ve babam çok minnettar kaldı. | Open Subtitles | وجبة منتصف الليل أنعشت المحاميين تماماً وأبي كان مُمتن للغاية |
Ağır bir felç geçirdikten sonra, onun yaşlanmayan ruhu, bedenindeki değişimleri hassasiyetle izliyor ve ona yardım edenlere minnettar. | TED | بعد جلطة دماغية سيئة جدًا. شاهدت روحه دائمة الشباب التغيرات في الجسم بشفافية، وهو مُمتن للناس الذين يساعدوه. |
Şu an burada, ...birlikte olduğumuz için çok memnunum. | Open Subtitles | أنا مُمتن جداً لأننا هُنا الأن معاً. |
Bana vermiş olduğunuz zorlu iş için minnettarım. | Open Subtitles | إنّي مُمتن لك للخدمة التي قدمتها ليّ، كما توقعت منك تمامًا |
Ben de tekrar size görme fırsatı bulduğum için minnettarım. | Open Subtitles | أنا مُمتن للفرصة التي دعتني أراك مجدداً |
Onun yaşadığı hayat sayesinde sizi buldum ve başımızın üstünde bir damımız var ve bu yüzden minnettarım. | Open Subtitles | حياته قادتنا إليك, وأبقتْ حملاً ثقيلاً على رؤسنا! ومنْ أجل هذا أنا مُمتن! |
Annemle ilgilendiğin için çok minnettarım. | Open Subtitles | أنا مُمتن لأنّها حظت بكِ لتهتمي بها |
Haklısın, bunun için sana minnettarım. | Open Subtitles | فهمت؟ أنت محق، وعلى ذلك أنا مُمتن |
Bana bugün konuşma şansı verdiğiniz için çok minnettarım. | Open Subtitles | أنا مُمتن لأنْ تُتاح لي الفرصة... للتحدّث إليكم اليوم. |
Ekstra sezonumuz olduğu için minnettarım sadece. | Open Subtitles | أنا مُمتن فقط أننا وصلنا للموسم الإضافي |
Bunun için sonsuza kadar minnettarım. | Open Subtitles | وهو الأمر الذي أنا مُمتن له للأبد |
Başkan Roslin'ın merhametli ve içten liderliği bazılarınızın bir ihtimal tanıdığı babamın bilgeliği ve değerli arkadaşlarımın destek ve tavsiyeleri sayesinde minnettarım ve onlardan mütemadiyen ilham alıyorum. | Open Subtitles | أنا مُمتن ومُلهم بثبات بالعاطفة والقيادة الصريحة (للرئيسة (روزلين |
Bana öğrettikleriniz için size minnettarım. | Open Subtitles | أنا مُمتن لك. لكُلشئقد علمتهُلِى ... |
Aradığınızı söyledi, ve ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | أخبرني أنك اتصلت به ولا أستطيع أن أخبرك كم أنا مُمتن لك |
Hep birlikte toplanıp, ne için minnettar olduğumuzu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | إذنسيأخذكل منّادوراً.. ويقول علامَ هو مُمتن |
Zamanla, bunun için minnettar olacağınızı umuyorum. | Open Subtitles | وأخيراً , أتمنى أن تكون مُمتن لذلك |
Bizimle temasa geçebilirse çok minnettar kalırım. | Open Subtitles | أنا مُمتن أنه وضعنا على إتصال |
Teklifinden ötürü gururum okşandı ama ben işimden memnunum. | Open Subtitles | إنّني جد مُمتن لعرضك، ولكنّني سعيد جدّاً... بعملي. |
Seni geri kazandığıma çok memnunum. | Open Subtitles | أنا مُمتن للغاية لإستعادتك |