üzgün olduğunu biliyorum; ama anladığını da sanmıyorum. | Open Subtitles | إنظر, أعلمُ أنك مُنزعج ولكن لا اعتقد أنك تفهم الأمر |
Kovulduğu için üzgün ve bütün öfkesini sana yönlendiriyor. | Open Subtitles | إنّه مُنزعج بشأن طرده، وإنّه يُوجّه جام غضبه عليكِ. |
Darren, bak. Gerçekten üzgün olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | دارين , انتظر انا اعلم انك حقا مُنزعج |
Bak bize kızgın olduğunu ve senin de ona sadık olduğunu biliyorum ancak onun da cevabını aradığı çok önemli şeyler öğrendim. | Open Subtitles | انظرى , انا اعرف انة مُنزعج منا وانا اعرف انكى مخلصة لة لكننى لدى بعض المعلومات الهامة جداً |
Ben kızgın olduğunu sanmıştım çünkü gerçekten bir gariptin. | Open Subtitles | ظننتُك مُنزعج لأنك كُنت تتصرف بغرابه حقاً |
Dürüst olmak gerekirse 2 numaralı köken kardeşi alt etmeme izin vermediğiniz için ben biraz kızgınım. | Open Subtitles | للأمانة فإنّي مُنزعج لعدم دعوتي لمكيدة التخلُّص من الأصليّ رقم 2. |
Dürüst olmak gerekirse 2 numaralı köken kardeşi alt etmeme izin vermediğiniz için ben biraz kızgınım. | Open Subtitles | للأمانة فإنّي مُنزعج لعدم دعوتي لمكيدة التخلُّص من الأصليّ رقم 2 |
üzgün görünüyorsun. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنّك مُنزعج. |
Bu yüzden üzgün değilim. | Open Subtitles | لذلك أنا مُنزعج. |
Sen üzgün müsün, Booth? | Open Subtitles | -أأنت مُنزعج يا (بوث)؟ |
James çok üzgün görünüyor. | Open Subtitles | و يبدو أن (جيمس) مُنزعج حقاً. |
Toplantıdan dolayı kızgın olduğunun farkındayım, Algie. | Open Subtitles | " أعلم أنك مُنزعج بشأن الإجتماع ، " ألجي |
kızgın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انك مُنزعج |
Cal, bana kızgın oluğunu biliyorum, ama böyle yapma. kızgın mı? | Open Subtitles | -كال) , أعلم أنكَ مُنزعج منّي ، ولكن لا تفعل هذا) . |
Konuşma benimle, tamam mı? Sana kızgınım. | Open Subtitles | -لا تتحدث إليّ الآن،إتفقنا،فأنا مُنزعج منكَ. |