| yiyecek almaya çalışıyorsun... ve pislik herifin teki bir satırla üstüne yürüyor. | Open Subtitles | أحاول الحصول على شىء نأكله ويأتى ابن العاهرة يهاجمنى بساطور |
| Gidip yiyecek bir şeyler bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نبتعد من هنا، ونبحث عن شيء نأكله |
| Bir şeyler yiyelim ki adam akıllı görevimizi yapalım dedik | Open Subtitles | نحاول ان نجلب شيء نأكله لهذا لم نستطع حماية مؤخرتك البشعه كثيراً |
| Bu servisler herşeyi içine alıyor, yediğimiz yemek, giydiğimiz kıyafetler, izlediğimiz TV, ısıtma | TED | هذا يشمل كل شيء، الطعام الذي نأكله ، الملابس ، التلفاز، التدفئة . |
| Sonuç olarak, yarım erzak yediğimiz birkaç gün oldu. | TED | بسبب ذلك، أمضينا عدة أيام نأكل نصف ما يفترض أن نأكله |
| Artık tavşanları yiyoruz ya da şanslı bir gündeysek yaban domuzu yeriz. | Open Subtitles | وما نأكله من اللحم الآن فقط الأرانب، أو خنزير بري إن حالفنا الحظ بيوم ما |
| belki şuradaki küçük varlığa gizlice yaklaşıp --onu yiyebiliriz. Tamam, kavga var. | TED | لنتسلل على هذا الرجل الصغير ونحاول أن نأكله. حسناً ونقاتل. |
| Daha sonra pazara gittim ve yiyecek birşeyler aradım. | Open Subtitles | ثم ذهبت إلى الدكان لأحصل على شيئاً نأكله. |
| Sonra yiyecek bir şeyler bulabilir miyim diye... çarşıya gittim. | Open Subtitles | وبعد وقت قصير ذهبت إلى السوق ، لنرى إذا كان بإمكاننا أن نجد شيئاً نأكله |
| Burada tek bir cent bile kazanamıyorsun. Hergün yumurta ve yarı katı yiyecek yiyoruz! | Open Subtitles | إنك لا تكسب شيئا كل ما نأكله هو البيض والقمح |
| Hey Neden gidip bize yiyecek bir şeyler almıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تذهبين لتحضري لنا شيئاً نأكله .. ما رأيك؟ |
| Ekimden beri yiyecek olarak mısırdan başka hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا شيئا نأكله عدا بعض الذره المشويه منذ أكتوبر |
| Tamam! Hadi beyler, yesenize. Hadi yiyelim. | Open Subtitles | حسنا , هيا , هيا , شباب لنحصل على شئ نأكله الآن , هيا |
| İçeriye girip bir şeyler yiyelim ve bu çılgınlığı unutalım. | Open Subtitles | الآن, دعنا نذهب للداخل, ونجد شيئاً نأكله واترك عنك هذه الحماقات. |
| Daha sonra uğra da bir şeyler yiyelim. | Open Subtitles | تعالي لاحقاً سأصنع شيئاً نأكله. |
| Şehre dönüp, yemek için bir şeyler alamaz mıyız? | Open Subtitles | ماذا عن العودة إلى الحي الذي إنطلقنا منه والحصول على شيئ نأكله ؟ |
| Şehre dönüp, yemek için bir şeyler alamaz mıyız? | Open Subtitles | ماذا عن العودة إلى الحي الذي إنطلقنا منه والحصول على شيئ نأكله ؟ |
| Aslında genetik modifikasyon yeni değil. Hemen hemen yediğimiz her şeyin bir şekilde genetiği değiştirilmiş. | TED | الآن، التعديل الوراثي ليس شيئاً جديداً، عملياً كل شيء نأكله قد تم تعديله وراثياً بشكل من الأشكال. |
| Hava kötüyse ve kıyıdan taze yiyecek alamıyorsak bunu yeriz. | Open Subtitles | و هذا هو الطعام الذي نأكله عندما يكون الجو سيئاً. و لا يمكننا أخذه طازجاً مِن الشاطئ. |
| Ama yemeğe niyetin varsa, hala yiyebiliriz. | Open Subtitles | ولكن بما انك اعددت العشاء فربما يجب علينا ان نأكله |
| Bir şey olmadığına dair bir rapor daha verelim sonrada bir şeyler yemeye gidelim. | Open Subtitles | إذن نكتب بالتقرير أنّنا لم نجد شيء ثمّ بعدها نحصل على شيئاً ما نأكله. |
| Bir şeyler yesek mi? | Open Subtitles | يمكن أن نحصل على شيء نأكله قبل أن نغادر البلدة |
| Ve her yemekten sonra, yemediğimiz bütün yemekleri toparlar büyük bir tabağa koyar ve lvy'ye verirdi. | Open Subtitles | أمي كانت تلملم الطعام الذي لم نأكله |
| Akşama ne yiyeceğiz yahu? | Open Subtitles | وما الذي يفترض أن نأكله على الغداء ؟ |
| - Yemediğin hayvan işte. | Open Subtitles | إنه حيوان لا نأكله |
| Ne aldığımızı biliyorlar. Ne yediğimizi biliyorlar. Nereye tuvaletimizi yaptığımızı biliyorlar. | Open Subtitles | يعلمون ما نقوم بشرائهن ويعلمون ما نأكله ومتى ندخل المرحاض |
| Onun dışında ise, hepimiz biliyorduk ki bir maymun ne yerse biz de yiyebilirdik. | Open Subtitles | بالأضافه إلى ذلك كنا نعرف أن ما يأكله القرد يمكننا أن نأكله نحن أيضاً |