"نؤمن به" - ترجمة من عربي إلى تركي

• İnandığımız
• İnanıyoruz
• inandığımız
• inancımız
• İnanacak

Çünkü orada gördüğüm şeye göre inandığımız şey hakkında bir şey bilmiyorsun.
لأنه بالحكم على ما رأيته هناك ليست لديك فكرة عما نؤمن به

İnandığımız şey için dostlarımıza ne sıklıkla meydan okuruz ki.
..كَم علينا أن نتحدّى أصدقائنا من أجل ما نؤمن به

O' na yapması gerekeni öğretti, bize gönderdi. Muhammed e inanıyoruz, Allah ın elçisi olarak kabul ediyoruz.
حتى جاء لهذه الوحشية رجل أختاره الله و هو الذى نؤمن به

Marty, biz şahsen şirket ağalarındaki bilginin özgürleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
مارتي، ما نؤمن به هو تحرير المعلومات من الشركات

Belki de bir şeye inancımız var olduğu sürece gelecek gibi, sahip olduğumuz inancın ne olduğu çok da önemli değildir.
ربما لا يهم ما نؤمن به طالما أننا نؤمن بشيء معين كالمستقبل مثلاً

İnanacak bir şey verdi. Uğruna savaşacak bir şey verdi.
{\pos(192,220)} شيئاً نؤمن به ونقاتل من أجله.

Ama umudu iptal etmek, inandığımız her şeye aykırıydı.
ولكنّ محيَ الأمل يتعارض مع كل ما نؤمن به.

Ancak daha önemli olan şey, davranışlarımız, mentalitemiz, neye inandığımız ve cinsiyet hakkında neye değer verdiğimiz.
لكن ما يهم أكثر هي مواقفنا وطريقة تفكيرنا، ما نؤمن به ونقدره فيما يتعلق بالجنس.

Tam inandığımız şey bu. Eğer risk yoksa anlamı ne demiştik, değil mi? Boşuna yargılamaya kalkışmayın.
فهذا دائماً ما كنا نؤمن به إن لم يكن هناك خطر فما الهدف؟

Böyle zamanlar inancın sorgulamasıdır. Başarısızlık, inandığımız ve savaştığımız her şeye kuşku düşmesine davetiye çıkarır.
هي مسألة إيمان أن تفشل هي أن تدعو إلى الشك في كل شيء نؤمن به

Bunda başarısız olmak, inandığımız ve uğrunda savaştığımız her şeye kuşkuyla bakmamıza yol açar.
الفشل يعني استشراء الشكّ في كلّ ما نؤمن به وكلّ ما حاربنا لأجله.

Biz Afrikalılar, hayır; ama biz Katolikler, evet, inanıyoruz.
نحن الأفارقة لا نؤمن بهذا، لكن نحن الكاثوليكيين فهذا ما نؤمن به

Ancak, inanıyoruz ki hergün çöpe attığımız bardağın kaybolmadığını, hala Dünya'da bir yerlerde olduğunu görürsek,
لكن هناك شيء آخر نؤمن به وهو أذا راينا في حياتنا اليومية أن الكوب الي نرميه ، سوف لن يختفي. لكنه مازال موجود في مكان ما على كوكبنا.

Bu, doğru değil ama inanıyoruz
رغم أن ذلك غير صحيح، إلا أننا نؤمن به.

Ama Marshall ve ben, buna inanıyoruz.
ولكن مارشال و انا نؤمن به

Hâlâ inancımız uğruna savaşabiliriz.
يمكننا ان نستمر في القتال من اجل ما نؤمن به

Ya da inancımız doğrultusunda baş kaldırırız.
أو يمكننا أن نأخذ موقف لما نؤمن به

İnanacak bir şey verdi. Uğruna savaşacak bir şey verdi.
شيئاً نؤمن به ونقاتل من أجله.