ويكيبيديا

    "نائب الرئيس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Başkan Yardımcısı
        
    • başkan yardımcısının
        
    • başkan yardımcılığı
        
    • Başkan Yardımcısını
        
    • Başkan Yardımcım
        
    • başkan yardımcısıyım
        
    • Başkan yardımcısına
        
    • şef yardımcısı
        
    • Başbakan
        
    • Müdür Yardımcısı
        
    • Boşalma
        
    İyice kontrol etmezsem Başkan Yardımcısı'nın ofisinin önünden bile geçemem bir daha. Open Subtitles ان لم اتحقق جيدا فل استطيع المرور من امام مكتب نائب الرئيس
    Şimdi biraz yer açalım ki Başkan Yardımcısı öğrenci arkadaşlarımızdan birkaç soru alabilsin. Open Subtitles والأن سنقوم بفتح المجال حتى نائب الرئيس يتقبل بعض الأسئلة من هيئتنا الطلابية
    Açıkçası, Başkan Yardımcısı bunun için artık çok geç olduğunun herkes kadar bilincinde. Open Subtitles بصراحه , نائب الرئيس يعلم كأي شخص آخر أنه أصبح متاخر لفعل هذا
    Başkan Yardımcısı'nın yeğenimi, babama vereceğinden haberin var mı? - Evet. Open Subtitles هل علمتي بشأن خطة نائب الرئيس بتسليم إبن أخي إلي أبي؟
    başkan yardımcısının olaylardan tam anlamıyla haberdar olduğundan emin olmak bizim görevimiz. Open Subtitles ومن واجبنا التأكد بشكل كامل بأن نائب الرئيس يعرف بكل ما يجري
    En uygun fırlatma pozisyonu için saniyeler kaldı, Sayın Başkan Yardımcısı. Open Subtitles إنها على بُعد ثوانى من أفضل موقع للإطلاق سيدى نائب الرئيس
    Başkan Yardımcısı'nın Yargıtay'daki davadan neden geri çekildiğini biliyor musun? Open Subtitles أتعلم لماذا قام نائب الرئيس بسحب قضيته من المحكمة العليا؟
    Başkan ve Başkan Yardımcısı ayrı ayrı güvenli yerlere götürüldü. Open Subtitles تمّ نقل الرئيس و نائب الرئيس لأماكن مختلفة و مؤمّنة
    Başkan Yardımcısı, Erik Casten, bu sorunun kayıp-kar analizini yaptırdı. Open Subtitles نائب الرئيس, إريك كاستن قام بعمل تحليل لتكاليف هذه المشكلة
    Başkan'ın kararını ilan etmesine iki gün kalmışken Ashley'nin sorunları, potansiyel Başkan Yardımcısı açısından çok uygunsuz bir zamanda baş gösterdi. Open Subtitles مشـاكل لم تستطيع ان تـأتي في لحظه منـاسبه لـ المحتملين بـ ان يصبحوا نائب الرئيس متبقي يومين لـ يعلن الرئيس اختيـاره
    Başkan Yardımcısı ve onun Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri yalancı ve savaş suçlusudur. Open Subtitles نائب الرئيس وأعضاء فريقه للأمن القومي الذين اكتشفت كذبهم وجرائم الحرب التي ارتكبوها
    Şu anda Başkan Yardımcısı'nı ve ekibini gözlerden uzak küçücük bir yerde tutuyorlar. Open Subtitles الآن، يقوموا بوضع نائب الرئيس وفريقه بعيدأً عن الأنظار، في مكان واحد صغير.
    Her şeyi ikinci elden öğreniyorum ama Başkan Yardımcısı güvende. Open Subtitles يردني هذا المغرم باستمرار من الآخرين لكن نائب الرئيس بأمان
    Sayın Başkan Yardımcısı, tüm saygımla söylüyorum ama asırlardır başkan yardımcısının görevi başkanı kurtarmak için kıçtan almak olmuştur. Open Subtitles سيدتي نائبة الرئيس مع كامل الاحترام ذلك كان عمل نائب الرئيس على مر الأجيال أن تأخذي الرفسة لحماية الرئيسِ.
    Ancak olay gerçekleşirken Başkan Yardımcısı ve yüksek mevkili iki kişi Open Subtitles لكن كان نائب الرئيس وشخصيتان كبيرتان في المكان عندما حصل ذلك.
    Çok büyük geri dönülemez bir hata yapmanın eşiğindesiniz Sayın Başkan Yardımcısı. Open Subtitles أنت على وشك صنع خطأ لا رجعة فيه ، السيد نائب الرئيس.
    Başkan Yardımcısı'nın olayı hakkında sürekli şikayet ve telefon alıyoruz. Open Subtitles إننا نتلقى العديد من الإتصالات والشكاوي بخصوص قصة نائب الرئيس
    Kusura bakmayın Bayan Başkan Yardımcısı ama bu benim görevlerimin içerisinde sayılmıyor. Open Subtitles الاحترام، نائب الرئيس سيدتي، هذا يقع خارج حدود من بلدي الوصف الوظيفي.
    Şu işe bak! Az önce aptal Iselin'i başkan yardımcılığı'na aday gösterdiler. Open Subtitles لقد رشحوا للتو هذا المعتوه آيسلين لمنصب نائب الرئيس
    Başkan Yardımcısını ve stadyumdaki herkesi tehlikeye atarsın. Open Subtitles انك ستعرض نائب الرئيس و كل من بالصالة للخطر.
    Başkan Yardımcım, N.I. değil J.I. Open Subtitles ارجو المعذرة ، نائب الرئيس انه ليس الايدول ناي ، بل جاى
    Çok Platformlu Geliştirme'nin başkan yardımcısıyım. Open Subtitles نائب الرئيس شركة مُتعدّدة المنصّات للتطوير.
    Eğer bu rica Başkan yardımcısına aitse, sanırım hiçbir şansım yok. Open Subtitles إذا طلب نائب الرئيس , أعتقد بأني لا أملك خياراً
    şef yardımcısı en hassas dosyaları evinde saklıyor. Open Subtitles حسناً، يبدو أن نائب الرئيس يحتفظ بأغلب قضاياه الحساسة في المنزل
    Yani o köydeki herkesi Başbakan mı öldürdü diyorsun ? Open Subtitles أنت أرسلت نائب الرئيس ليقتل أشخاص أخرين في القرية.
    Size tavsiye vermek mahkemenin işi değildir Bay Müdür Yardımcısı. Open Subtitles ليس مهمة القاضى أن يعرض عليك نصيحة السيد نائب الرئيس
    Boşalma, Brandon. Open Subtitles لا نائب الرئيس ، وبراندون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد