Şehirdeki bir bayan garson birkaç dakika önce şerifle arabaya binerken görülmüş. | Open Subtitles | لقد شوهدت نادلة أحد المطاعم وهي تركب سيّارة مع العمدة قبل دقائق |
Shannen Doherty elime özgeçmişini tutuşturduğundan beri bu kadar umutsuz bir garson görmedim. | Open Subtitles | لم أرى نادلة بهذا اليأس منذ أن تراجعت عن ضرب شانين دورتي بالأمس |
Saygın bir garson kız dolar kabul edemez. | Open Subtitles | لا توجد نادلة تحترم نفسها ستقبل بالدولارات فتاة جيدة |
2 hafta önce, garsonluk yaptığı restoran'dan kayıp başvurusunda bulunulmuş. | Open Subtitles | في عداد المفقودين منذ اسبوعين من المطعم حيث كانت نادلة |
Okula gitmeyeceğim. Ben garsonum. İhtiyacınız var mı? | Open Subtitles | أنا لا أذهب إلى المدرسة أنا أعمل نادلة هل تحتاجين واحدة؟ |
Spool adında bir kadın bende çalıştı. garson olarak. | Open Subtitles | كان لدى سيدة أسمها سبول أعتادت على العمل عندى , نادلة |
Porto Rikolu bir kadın garson, domates çorbası getiriyor. | Open Subtitles | هناك نادلة من بروتو ريكو تأتى اليك و هى تحمل حساء احمر لديها بعض من حساء الطماطم |
Yapman gereken, bir ajansı arayıp bir düzen kurana kadar, oradan bir garson ayarlamak. | Open Subtitles | ما يجب عليك فعله هو الذهاب إلى وكالة ما وإحضار نادلة إلى هنا للقيام بالعمل حتى تتدبر أمورك |
eger garson ya da bayan garsonsan ve beni lokantadaa görmek istiyorsan sana söylüyorum. | Open Subtitles | إن كنتَ نادلاً أو نادلة ورأيتني في مطعم، |
Herifin teki Remo'nun iki adamını... ve o gece çalışan garson kızlardan birini öldürmüştü. | Open Subtitles | قتل اثنين من رجالة,و نادلة كانت تعمل ليلة اجازتها |
Orada ki garson kız olmalı. | Open Subtitles | ربما كانت نادلة هناك بالرغم من أننا نذهب عادةً الى الطاولة الكبيرة |
O bir garson, geyşa değil. | Open Subtitles | تراجع يا صاح انها نادلة وليست راقصة يابانية, |
Hamburger bfesi. 16 yaşlarında bir garson kız. | Open Subtitles | من هامبرغر لقد كانت نادلة في السادسة عشر من عمرها تقريباً |
Böylece tek başarısı garsonluk yapmak olan biriyle birlikte olmazsın. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، لن يكون عليك مواعدة شخص تعمل نادلة فقط |
Ama garsonluk yapmayı ya da evde oturmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لكنني أريد أن أكون نادلة أو أظل في المنزل |
Evet. Son on yıldır profesyonel olarak garsonluk yapıyorum. | Open Subtitles | أجل، كنت نادلة محترفة للعشر سنوات الماضية |
Ben garsonum. İhtiyacınız var mı? | Open Subtitles | أنا لا أذهب إلى المدرسة أنا أعمل نادلة هل تحتاجين واحدة؟ |
Artık burada yiyemiyoruz, çünkü o bir garsonu yürüyüşe çıkardı. | Open Subtitles | ما عدنا نستطيع تناول الطعام هنا لأنه تمشّى مع نادلة. |
Gitmediğin için epey şanslısın o halde çünkü borç harçla okulu bitirip gene bir barmen olurdun. | Open Subtitles | رااائع ،، ذلك اعني انك نجوت لأنك لم تكملي تخصصك لأنك لو استمريتي لما أصبحتي مهمة الآن ولظللتي نادلة في بار |
Charlotte'te beyaz Cumhuriyetçi kadınlardan biri elinde kocaman kola bardağıyla uyanık kalmaya çalışan bir garsondu. | TED | نادلة من الجمهوريين البيض في تشارلوت صارعت من أجل البقاء مستيقظة وبيدها صودا. |
Ben garsondum, o kasabanın en zengin ailesine mensuptu. | Open Subtitles | كنت نادلة وهو كان من اغنى عائلة في البلدة |
O bana kızgın, çünkü lokantada yeni garsona kur yaparken gelip ondan çok daha iyi flört ettim. | Open Subtitles | هو منزعج بسبب ما حدث عند العشاء كان يلاطف في نادلة جديدة وعندما أتيت أنا لم تعره أي اهتمام |
Tabi ki içki servis etmelisin, sen garsonsun. İnsanların içkilerine ihtiyaçları var, bizim de onları servis edecek bir garsona. | Open Subtitles | الناس يحتاجون مشروباتهم، ونحن نحتاج نادلة لتقدم تلك المشروبات |
Bahse girerim bir garsonla görülmekten utanırsın. | Open Subtitles | أراهن بأنّك تشعر بالحرج أن يراك الناس مع نادلة. |
Bizim kapı kolu hırsızı şımarık bir yol kenarı lokantasında garsonmuş. | Open Subtitles | سارق مِقبض الباب هي بالأحرى أنيقة كأنها نادلة في مطعم على جانب الطريق |
Bir garsondan daha fazlası olduğumu söyleyen sendin. | Open Subtitles | أنت الشخص الذي سبق وقال لي أني أكثر من نادلة |
Sen Tanrı adına iş yaparken ben bir çiftçi ve buradaki garsonlardan biri tarafından kandırıldım. | Open Subtitles | عندما كنت تعمل العمل الصالح خدعني مزارع و نادلة معه |
Ben bir barmenim. Bu tarz şeyleri anlayabilirim. | Open Subtitles | انا نادلة في بار و نسمع اشياءا هناك |
Eğer barmenlik işine geri dönmek istiyorsan suçlama yapmaya devam et bakalım. | Open Subtitles | إن كنتِ تريدين أن تعودي لكونكِ نادلة استمري في إلقاء هذه التهم |