| 30. katta bir pencere patlamış. Ekibi hazırlayın, içeri giriyoruz. | Open Subtitles | أنفجرت نافذة في الطابق رقم 30 أجمعوا الفريق سنقتحم المكان |
| O kız, bir pencere kırdı ve bir çöp kutusunu devirdi. | Open Subtitles | ابنتكما كسرت نافذة وقلبت حاوية القمامة وقذفت بإناء حافظ الحرارة بالشارع |
| Müfettiş Toschi, bence bu, bu adamın ruhuna açılan bir pencere. | Open Subtitles | المفتش توشي هو إعتقادي ان هذه نافذة إلى روح هذا الرجل |
| Bu noktadan, kafe penceresi dört, dört buçuk ayaktan buhar yüzünden belirsizleşmişti. | Open Subtitles | من هذه النقطة، نافذة المقهى محجوبة الى حد اربعة ونصف الى خمسة اقدام بالبخار |
| Optik böcekler, yüksek teknoloji ürünüdür, ...pencereden ışık ışını alır. | Open Subtitles | التصنت البصري لعبة تقنية بحيث تسلط شعاعاً خفيفاً على نافذة |
| Kızı kahve içmeye götürdüm ama o benden kaçmak için tuvalet camından gitmiş. | Open Subtitles | لقد دعوتها من اجل تناول القهوة و تسللت من نافذة الحمام لتهرب منى |
| Aslında, en iyi pozisyon, açık bir pencere önünde, odanın içinde olmaktır. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن أفضل موقع لقنّاص هي داخل غرفة خلال نافذة مفتوحة |
| Bir yerlerde Tanrı bir kapıyı kapatırsa, bir pencere açar diye yazıyordu. | Open Subtitles | قرأت في مكان ماً أنه عندما يغلق باب هناك نافذة تفتح دوماً |
| Sabre geçmişe saygılıdır ama geleceğe de bir pencere açar | Open Subtitles | سايبر تحترم الماضي من خلال فتح نافذة الكترونية على المستقبل |
| Duvarında 30 cm. 'ye 1 metre boyunda pencere var. | Open Subtitles | و لديها نافذة على هذا الجدار واحد على أربعة أقدام |
| Versay'da ki sarayda 2000 tane pencere oldugunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنه هناك 2000 نافذة في قصر فيرساي ؟ |
| Ben içinde değilim. Bu bir pencere ve ben ne zaman istersem çıkabilirim. | Open Subtitles | أنا لست فيه، إنها نافذة و يمكنني أن أغادر في أي وقت أريد |
| Maaş odasının penceresi de şurada. | Open Subtitles | نافذة المكتب هنا، سنأخذها من المكتب الداخلي |
| Söylediğine göre tuvaletin penceresi 7 santim açılabiliyormuş. | Open Subtitles | لقد قال أن نافذة الحمام يمكن فتحها بمقدار 7 سم |
| Monk,küçük bir adam 20 cm bir pencereden geçebilir mi? | Open Subtitles | الراهب، يمكن لشخص قليل تناسب من خلال نافذة 8 بوصة؟ |
| Hayır. Eve gelirken otobüsün camından giren bir kuş çarptı. | Open Subtitles | رقم طار عصفور فى نافذة الحافلة في الطريق إلى البيت. |
| Hep birlikte gidiyoruz, ama ön koltuk var, arka koltuk var... ..ve arada cam var. | Open Subtitles | نحن نقود سوية، لكن هناك مقعد أمامي وآخر خلفي وبينهما نافذة |
| Öyle mi? Nasıl çıkmış? Salonun camı açıktı, ki bu çok tuhaf. | Open Subtitles | نافذة غرفة الجلوس كانت مفتوحة، وهذا غريب لأنني لا أذكر أنني فتحتها |
| Düzensiz bir hiper uzay penceresinin neler yapabileceğini söylemek mümkün değil. | Open Subtitles | لا نعرف ماذا يمكن أن تفعله نافذة فضاء فوقي غير مستقرة |
| Evet, sağ tarafa bakarsanız benim yatak odamın penceresini görürsünüz. | Open Subtitles | عالياً تجاه اليمين، إن رفعتكم أنظاركم، ستشاهدون نافذة غرفة نومي. |
| Arabamın buğulu camına bir spiral çizdi, ne demek bu? | Open Subtitles | لقد رسم حلزون على نافذة سيارتي فى التكثيف أتعرف ؟ |
| Yarın bir akıl hastasının kitabıyla bağı olabilecek bir pencereyi çalarız. | Open Subtitles | و غدا نقوم بسرقة نافذة ربما يكون هذا متصلا بكتاب المخبولين |
| Arabanın penceresine uzatılan bir çizburgeri bile atamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تشتري الحم بالجبن عبر نافذة السيارة |
| Kelimeleri bir pencereye alıyoruz ve sonra biraz sihir yapıyoruz. | TED | ندخل الكلمات في نافذة ثم نُطَبِّق السحر. |
| Benden ne yapmamı istiyorsun, annenin arabasının camını mı kırayım? | Open Subtitles | حسناً, مالذي تريدين مني أن أفعله أحطم نافذة سيارة أمك؟ |
| Yapılabilecek en iyi şey pencerenin önünden kendine yer kapmak. | Open Subtitles | أفضل نشاط أن تجلس في موضع مناسب أمام نافذة التحديق. |
| Birinin camdan atladığını ya da çılgınca bir şey yaptığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن شخص ما قفز عبر نافذة أو شيء من الجنون |