Bu durumda, bilgisayarın biraz çevirmesine izin verdikten sonra bile sağ ve sol taraftaki resimlerin karmakarışık olarak bulabiliriz. | TED | حتى بعد أن نترك الكمبيوتر يحاول إدارتها لوقت نظل نجد أن صور الجانب الأيسر والأيمن تم خلطها جميعها معاً |
Bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? | TED | لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟ |
Quebec'a döneceğiz, ben ve kardeşlerim. Gemiyi ilk terk eden fareler biziz. | Open Subtitles | سوف نذهب انا و اخوتى الى كويبيك نحن جرذان نترك السفينه تغرق |
Hadi kızlar, dünyayı kurtarmayı erkeklere bırakmak mı? Hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | اتردن ان نترك للرجال مهمة انقاذ العالم لا اعتقد ذلك |
Görüş belirtmeme izin verirsen, Kaptan güzel bir kadını gemide taciz etmeden bırakamayız. | Open Subtitles | لوسمحت لي تدخلي سكيبر لايمكن ان نترك امرأة جميلة مثلهاعلى السفينة بدون تحرش |
Şimdi, neden meyveleri bitkilerle bırakıp birer kahve almaya gitmiyoruz? | Open Subtitles | لمَ لا نترك الفاكهه مع الخضروات و نذهب لإحتساء القهوة؟ |
İnanıyorum ki bu şekilde devam edersek dil açısından çok önemli ama mütevazi bu alan içinde bizden sonraki nesillere daha iyi bir gelecek bırakacağız. | TED | لدي قناعة أننا لو فعلنا ذلك في المجال اللغوي المتواضع لكن ذي أهمية عظمى، سوف نترك مستقبل أفضل للأجيال القادمة. |
Ama Hindistanda biz arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayız. | Open Subtitles | ولكن فى الهند لا نترك أصدقائنا بمفردهم أبدا |
Şeyhin gitmesine izin vermemizin iyi olacağına dair giderek güçlenen bir his var. | Open Subtitles | يوجد شعور في بعض الدوائر بأننا يجب إن نترك الشيخ يذهب ، حرره |
Sizi geçmiş yaşamınıza bağlayacak hiç bir şeye izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نترك لك أي شيء يربطك بحياتك السابقة |
bırakalım da 1 milyon sterlinlik fildişi toprakta çürüsün mü? | Open Subtitles | و نترك مليون دولار من العاج تضيع لتتعفن تحت الارض؟ |
Öyleyse bu lokavta son verelim ve bırakalım çocuklar oynasın. | Open Subtitles | أقترح إذاً أن نلغي الإغلاق التعجيزي و نترك الأولاد يلعبون |
Şu başkeşişleri ve Çorak Topraklar'ı sonsuza kadar terk edip yeniden başlarız. | Open Subtitles | يُمكننا أن نترك هؤلاء الرُهبان والأراضي الوعرة إلى الأبد، ونبدأ من جديد |
Ama bence, belki de en iyisi bu tartışmaları avukatlara bırakmak. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنه من الأفضل أن نترك هذا النقاش، إلى المحامين. |
Ama efendim bütün bu baharı bırakamayız. | Open Subtitles | لكن يا سيدي، لا نستطيع أن نترك كل هذه البهارات |
Burada takılmayı bırakıp, odama çıkıp birer kadeh şampanya içelim mi? | Open Subtitles | ما رأيك أن نترك الطاولة ونذهب لنشرب كأس شامبانيا في غرفتي؟ |
Yerime geleni seçtiklerinde Lupin davasını bırakacağız. | Open Subtitles | حالما يجدون بديلاً عني سوف نترك هذه القضية |
Adamlarımızı arkada bırakmayız Albay. Bir ihtimali varsa eğer. | Open Subtitles | لن نترك أفرادنا هناك عقيد ليس إذا كانت هناك أي فرصة |
- Evet, orada bırakırız ve sonra bankadan çıktığımızda, üstümüzde hiçbir şey olmaz. | Open Subtitles | نعم يمكنا تركه هناك وعندما نترك البنك , لن يوجد اى شى معنا |
ve işte bu yakalayış, parmak izleridir çünkü bilerek veya bilmeyerek ne yaparsak yapalım, biliyorsunuz ki izler bırakıyoruz. | TED | و هذه التقاط الأثر لبصمة إبهام, السبب بقصد أو بدون قصد, أيا يكن ما نفعله فإننا نترك آثارنا هنا. |
Kimse yüzümüzü hatırlamayacak, çünkü arkamızda tanık bırakmayacağız. | Open Subtitles | لن يتذكّرنا أحد لأننا لن نترك وراءنا شهوداً. |
Niye davayı mahkeme salonunda bırakmıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نترك القضيه لقاعه المحكمه؟ شكرا لكم |
- Bu şeyi gerimizde bırakmalıyız. - Ve nereye gidiyoruz? | Open Subtitles | ـ يجب أن نترك هذا الشيء ـ ونذهب إلى أين؟ |
Sahtekârlık şimdilik kenarda dursun. Buradaki asıl olaylardan biri bence, artık arkamızda büyük izler bırakmamız. | TED | حسنا، دعونا ننسى الخداع قليلا. واحدة من الأفكار الكبيرة, في اعتقادي, هو أننا نترك هذه الآثار الضخمة وراء. |
Arkamızda iz bırakabiliriz ve ikimiz de bunun tehlikesini biliyoruz. | Open Subtitles | ممكن ان نترك خيط يدل علينا وكلنا نعلم خطورة ذلك |