Kimisi inanılmaz başarı edindi, kimisi de yürüyen ölü balık oldu. | TED | حقق بعضهم نجاحاً لا يصدق، بينما أصبح آخرون أسماك ميتة تسير. |
Sürekli gözlerin üstümde olduğu bir ucube olmaktan çıkarsam bunu başarı sayacağım. | Open Subtitles | إن انتهى بي الأمر بأيِّ شكلٍ لا يشبه الوحوش فسأعتبرُ هذا نجاحاً |
Ama dürüst olmak gerekirse, bunu kısmi bir başarı saydım. | TED | ولكن انا اعتبر نفسي حقيقة انني حققت نجاحاً جزئياً في هذا الخصوص |
Daha mutlu, daha dengeli ve daha başarılı çocuklar yetiştiriyoruz. | TED | و نُنتج من هُم أسعد,وأكثر استقراراً وأكثر نجاحاً من الاطفال |
Geldiğiniz için teşekkür ederim. Muhteşem bir başarıydı! | Open Subtitles | أشكركم جميعاً على الحضور، حققتَ نجاحاً مذهلاً |
Önümüzdeki sene cd'si çıkacak. Şov bizdeyken garantili hit. | Open Subtitles | نضبط توقيت إصدار الأسطوانة مع البرنامج فنضمن نجاحاً ساحقاً |
Yanımda sen oldukça, başarıya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | وأنت تقفين بجانبى لا أحتاج نجاحاً فى عملى |
Bunu da büyük bir başarıyla yaptı. | Open Subtitles | واستطاع أن يحقق بهذا نجاحاً مبهراً |
Hayatta kalma oranını bir başarı olarak gördük; hasta için acının son bulması ve ailelerin mutlu olması. | TED | اعتبرنا معدل النجاة نجاحاً نهاية المعاناة للمرضى وبهجة كبيرة للأسر. |
Böylelikle bitirdim, ve aslında bakarsanız başarı ile sonuçlandı. | TED | وها قد انتهيت وكان هذا نجاحاً من حيث المبدأ |
Aslında küçük sahnemizde büyük başarı kazandı. | Open Subtitles | لقد أحرز مؤخراً نجاحاً عظيماً في مسرحِنا الصَغير |
-Benim için başarı sadece hapiste olmamak. | Open Subtitles | في حين سيعد نجاحاً لي إن بقيتُ خارج السجن |
Yaz şovlarımın hepsi büyük başarı gösterdi. | Open Subtitles | كل برامجي الصيفية البديلة حققت نجاحاً صاخباً |
Bu muhteşem bir başarı! | Open Subtitles | أو بالأحرى ، نحن على وشك أن نرى نجاحاً كبيراً |
En başarılı gruplar en yüksek toplam I.Q. 'ya sahip olanlar da değildi. | TED | و لا كانت المجموعات أكثر نجاحاً اولئك الذين كانت نسبة ذكائهم الاجمالي الأعلى. |
Zamanında pek başarılı olmamıştır, günümüzde de pek icra edilmez. | Open Subtitles | و لم تحقق نجاحاً كبيراً و لا يؤديها أحد حالياً |
Shuman'ın güneş enerjisi tesisinin 1913 yılındaki resmi açılışı büyüleyici bir başarıydı. | Open Subtitles | التدشين الرسمي لِمحطةِ شومان للطاقةِ الشمسية في 1913 كان نجاحاً باهراً. |
Herkes ellerinde büyük bir hit olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | الجميع كان يعرف أن نجاحاً كاسحاً بين يديه |
Bu özellikleri ve basım yayım sanayisinin içinden bilgi alabilmesi, kitabının büyük bir başarıya ulaşmasını sağladı. | Open Subtitles | كانت هذه الميزات إضافة إلي درايته بعالم النشر قد أعطت كتابه نجاحاً كبيراً |
Ama dam operasyonu başarıyla sonuçlandı. | Open Subtitles | لكن عمليّة الستار كانت نجاحاً هائلاً. |
Yaklaşım tarzım, başarıyı anında getirmişti. | Open Subtitles | طريقتي في الوصول إليه أثبتت نجاحاً لحظياً |
Bakıyorum da, albümlerin tavana vuruyor konserlerin daima kapalı gişe. | Open Subtitles | لقد كنت أراقب ، ألبوماتك تتخطي القمة جميع حفلاتك تنجح نجاحاً ساحقاً |
Bu turnuvanın bu ülke için... büyük bir sükse getireceğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا كليّ ثقة بأنّ هذه المنافسة ستحقّق نجاحاً كليّاً |
Hayatım, biliyorum "Nasıl yer ayrılırın" bir gün çok büyük başarılar yakalayacak fakat bugün günlerden ne olduğunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أعرف أن كتابك سينجح نجاحاً باهراً في يوم ما و لكن أتذكر ما هو اليوم ؟ |
Evet, çok çeşitli versiyonların üzerinde çalıştım. Bu şu ana kadarki en başarılısı. | Open Subtitles | نعم، لقد مرت بعدة تغيرات و هذا الأكثر نجاحاً |
Yetkiniz dahilindeki adamlar en başarılıları. | Open Subtitles | الرجال الذين تحت سلطتك كانوا أكثر نجاحاً |
1890larda başlıyor. Ve elektrikli vantilatör çok başarılıydı. | TED | إنه يستمر لزمن طويل. يبدأ تقريباً منذ عام 1890م. وكانت المروحة الكهربية نجاحاً كبيراً. |