Daha da önemlisi, erkekler başarıları için kendilerine pay biçerlerken, kadınlar dış faktörleri etken olarak görüyorlar. | TED | والأهم من ذلك، يعزي الرجال نجاحهم لأنفسهم، بينما تعزيه النساء الى عوامل خارجية. |
başarıları önündeki engeller nedir [Bir Küresel Halkla İlişkiler Şirketi CEO'su] ve amaçlarına ulaşmalarında yardımcı olmamız için iletişimi nasıl kullanabiliriz. | Open Subtitles | ما هى الموارد التي لديهم. ما هي الموانع التي تعوق نجاحهم وكيف يمكننا استخدام الاتصالات |
Bu sırada, denizciler Melbourne'e yaklaşırken Başarılarının haberi onlardan önce duyulmuştu. | Open Subtitles | في هذه الأثناء عندما وصل المارينز إلى ميلبورن سبقتهم أخبار نجاحهم |
onların bu Başarılarının sırrı, geniş kök sistemlerinin yüksek gövdeleri desteklediği orman zeminin altında yatar. | TED | و يكمن سرّ نجاحهم تحت أرض الغابة حيث تدعم شبكات جذرية عملاقة الجذوع الشاهقة في الأعلى. |
onların ilk başarı hikâyesi olun. Daha çok yeniden başlayanın gelmesi için bir örnek oluşturabilirsiniz. | TED | كونوا قصة نجاحهم الأولى، و يمكنكم أن تكونوا المثال للمزيد من المستانفين القادمين. |
Şeytanlar, Kıyametin Atlısı, gerçek evhanımlarıyla alakalı gösterilerin süregelen başarısı. | Open Subtitles | شياطين, فرسان و نبوءات نهاية العالم نجاحهم المستمر يظهر كم أن مربيات المنزل الحقيقيات |
Ve bunun bir nedeni insanların kendi başına gelenleri ileri derecede kişisel almalarıdır. başarılarını sahipleniyorlar. Ama başarısızlıklarını da. | TED | و جزء من السبب وراء ذلك هو ان الناس ياخذون الامور التي تحدث معهم بشكل شخصي للغاية. هم يملكون نجاحهم و يملكون فشلهم ايضا. |
Ancak bu sefer, kadınların yanında, onların başarılı olmasını isteyen erkekler vardı. | TED | وفي هذه الحالة، بجانب هؤلاء النسوة ساندهم رجال أرادوا أن يشهدوا نجاحهم. |
Ama başarıları için büyük bir karşılık vermeleri gerekti. | Open Subtitles | لكنهم كانوا على وشك أن يدفعوا ثمن نجاحهم غالياً |
başarıları bu akşam özel bir davetle kutlanacak. | Open Subtitles | نجاحهم سيتم الاحتفال به الليلة في حدث حصري |
Ama ironik bir şekilde bu başarıları ve şiddetli aydın merakları bir ahlak kriziyle sonuçlanacak ve bunun hayatı anlamamıza ilişkin macerada çok büyük etkileri olacaktı. | Open Subtitles | و للسخرية.كان نجاحهم و فضولهم العقلاني سبباً وراء أزمة أخلاقية ستكون مؤثرة إلي حد بعيد علي مهمتنا لفهم الحياة |
Başarılarının, senin sayende olduğuna dair hoş anıları silip atman ne kadar uğraşırsan uğraş mümkün değildir. | Open Subtitles | وتنكر الحقيقة الصارخة بان نجاحهم ليس سوى من صنع يدك انه مستحيل ان تمحو الذكريات السعيدة |
Başarılarının temeli öldüme becerilerinden ziyade tahkimat ve istikham kazma becerileriydi. | Open Subtitles | كان اساس نجاحهم قائما بشكل اقل على قدرتهم على القتل و بشكل اكثر على قدرتهم على اقامة التحصينات |
Aslında Başarılarının anahtarı şudur: Onlar fethettikleri topluma sadece hükmetmediler aynı zamanda onların bir parçası hâline geldiler. | TED | كان هذا جزءًا من نجاحهم الكبير في الواقع: وهو أنهم لم يحكموا المجتمعات التي قاموا باحتلالها فقط، ولكنهم أصبحوا جزءًا منها. |
Çok az canlı, hayata böyle düşük bir... başarı ihtimaliyle başlar. | Open Subtitles | قليل من المخلوقات يبدؤون حياتهم وفرص نجاحهم تجتمع ضدهم |
Doğru olanın ne olduğuna karar vermeye çalışırken, insanların yaptığı iki tür hata vardır, bunlar başarı şansını tahmin ederken yapılan hatalar, ve Başarılarının değerini tahmin ederken yapılan hatalardır. | TED | أن هناك نوعين من الأخطأ يفعلها الناس حينما يريدون أخذ قرار ما هو الشئ الصحيح لفعله، وتلك هي أخطأ في تقدير الإحتمالات التي سينجحون بها، والأخطأ في تقدير قيمة نجاحهم الخاص. |
onların başarı oranlarına bak. Göreceksin ki hepsi başarılı. | Open Subtitles | انظر لنسبة نجاحهم , من الواضح بأنه ناجح |
onların başarısı yani, benim değil. | Open Subtitles | ارى نجاحهم و ليس نجاحى |
onların başarısı benim için oldukça önemli. | Open Subtitles | أعلق الكثير على نجاحهم |
başarılarını kucaklamaları kayıplarının olanları tanımlamadığını bilmeleri gerek. | Open Subtitles | عليهم أن يغتنموا ...نجاحهم و يتذكروا أن خسارة.. ..واحدة لا تبين من هم |
Ve o an karar verdim ki ben yaşamımın geri kalanını onların imkanlarının iyileştirmek için elimden gelenleri yaparak harcamalıyım. | TED | فقد قررت في تلك اللحظة بأنني سأقضي بقية عمري أفعل ما بوسعي لتعزيز فرص نجاحهم. |