Bunun işe yarayacağından emin misin, patron? | Open Subtitles | هل انت متأكد من نجاح هذا ايها الزعيم؟ |
- Sizce Bunun işe yarama ihtimali var mı? | Open Subtitles | -تعتقد بأن هناك فرصة على نجاح هذا الأمر؟ |
Bunun işe yarama ihtimali gerçekten çok az. | Open Subtitles | فرص نجاح هذا... مُتدنّية في أحسن الأحوال. |
Gerçek şu ki, hiçbir zaman Bunun işe yarayacağından %100 emin olmadım. | Open Subtitles | في الحقيقة، لم أكن أضمن نجاح هذا الأمر |
Bunun başarılı olup olmadığını ölçmek için, optik sinirleri ölçtük sonlanım ölçüsü olarak. | TED | ولكي نقيس مدى نجاح هذا من عدمه، قمنا بقياس العصب البصري كمقياس على نتائجنا. |
Hangi türün en hızlı yetiştiğini anlamada, ortak olarak çok başarılı olduk ve ben başarımızdan dolayı şaşkına döndüm. | TED | لقد نجحنا كشركاء في معرفة الأنواع التي تنمو أسرع، ولقد ذهلت من مدى نجاح هذا. |
Pen, Bunun işe yarayacağından emin misin? | Open Subtitles | أأنت واثق يا "بين" من نجاح هذا الأمر؟ |
Bunun işe yarayacağından hiç emin değildim. | Open Subtitles | لـ... . لم أكن متأكدا من نجاح هذا. |
Bunun işe yarayacağından emin misin? -Bilmiyorum. | Open Subtitles | -هل انت متأكد من نجاح هذا ؟ |
Bu olayda başarılı olamazsam, nasıl bir sonuca ulaşırım? | Open Subtitles | مع نجاح هذا الشيء، كيف يمكن أنا لا تريد أن تجعل تكملة؟ نظرة، جو. |
Olumlu bir hava var, görevlilerin yüzleri gülüyor, zira barış anlaşması başarılı bir şekilde imzalandı. | Open Subtitles | والأجواء تبدو مؤمنة تماماً كبداية لنتيجة نجاح هذا المؤتمر. |